Güncelleme Tarihi:
Galatasaray Dergisi`nden Eren Loğoğluna röportaj veren sarı-kırmızılıların yeni Genel Menajeri Murat Özyer, yeni dönem yapılanması, transfer stratejisi ve Ergin Ataman ile beklentilerini anlattı.
Röportaj şöyle:
Projeden bahsedelim. Lut? Arıboğan, Murat Özyer ve Ergin Ataman ile farklı bir yapılanmaya gidiliyor erkeklerde. Keza Ekrem Memnun ve Derya Özyer de kadınlarda yeni bir dönem başlatacak?
İsmi geçenlerin çoğu basketbol camiasında uzun senelerdir çalışıyorlar. Bizlerin bir araya gelmesi yalnızca takımlardaki birliktelikten değil camianın içindeki ilişkilerin de bir sonucu, kendiliğinden oluşan ve zamana yayılan. 1 Ağustos 1979 Galatasaray’daki ilk günümdü, Eczacıbaşı’ndan geldim. 1983’te minik takım antrenörü olarak başladım. Florya’da spor salonu yoktu. Sabah iki araç değiştirip, Okmeydanı – Taksim ve sonra İETT’nin 72 numaralı otobüsüyle Florya’ya açık hava sahalarında basketbol okulunda çalışmak için giderdim. Sahaları suluyordum çocuklar gelmeden önce ve antrenman sonrası otobüsle beraber dönüyorduk. O zamanlardan bugüne profesyonel olarak antrenörlük yapıyorum, Galatasaray basketbol şubesinin her kategorisinde çalıştım, erkekler ve kadınlar olmak üzere. Dolayısıyla bir yerde bu isimlerle yolunuz mutlaka kesişiyor.
Basketbol camiası çok büyük değil açıkçası, herkes birbirini tanıyor. Burada bahsedilen isimlerin elbette özellikleri var. Lut? Arıboğan takım kaptanı iken ben yardımcı antrenördüm. Ülker’de de çok uzun seneler beraber çalıştık. Ergin Ataman ile hem rakip olduk hem ben onun yardımcılığını yaptım.
Kadın takımı da Euroleague üçüncüsü kadrodan bir çok kişi artık beraber çalışacak. Ekrem Memnun o zaman koçtu, Derya o takımın kaptanıydı. Arka arkaya şampiyonlukların yaşandığı kadın basketbolunda en başarılı dönemimizdi. Keyi?i bir ekip var. Ekrem, hayatını basketbola adamış bir insan, kadın ve erkek basketbolunda en üst seviyede antrenörlük yapmış birisi, bir felsefesi var.
Tek handikapı kurulu bir takıma geldi, ilaveler yapabildi. Basketbol zekası yüksek oyunculardan bir takım yaratmak istiyor. Derya Özyer ve Emre Vatansever ona yardımcı oluyor. Derya, Erdemir’de de birinci lig antrenörlüğü yaptı ve takımını lig & kupa ? naline yükseltti, TED’i Eurocup’ta son 16’ya soktu. İyi bir uyum olacak aralarında.
Erkek takımına baktığımızda bana göre Türkiye’de takım kimyasını, kadro mühendisliğini oluşturan en iyi üç koçtan biri Ergin Ataman. Farklı bir yapımız ve basketbol tarzımız olacak. Taraftarda sabırsızlık görüyorum. Diğer üç Euroleague takımı gibi hızlı hareket etmiyoruz, eğer sürpriz bir gelişme olmazsa ayın 20’sinden sonra netleşen Eurocup oynamamızdan ötürü.
Bir senelik kontrat yapmıyoruz, dikkat çekiyordur. En az iki sene yapıyoruz, burada amaç Euroleague macerası için ilk adımı atmak. Kurucumuz Ali Sami Yen’in de söylediği gibi “Türk olmayan takımları yenmek” hedef. Başkan yardımcımız Adnan Öztürk de bu konunun üzerine eğiliyor.
Eurocup organizasyonun en az Türkiye’de özlemini duyduğumuz şampiyonluk kadar önemsiyoruz. Avrupa’nın ikinci kupasında şampiyon olup bileğimizin hakkıyla da Euroleague’e katılmak istiyoruz. Elbette bu ilk basamak, ikinci hedef de burada kalıcı olabilmek ve Avrupa’nın basketbol markalarından birine dönüşmek, Galatasaray artık bu eşiği yakalama aşamasında.
Sonuç olarak ben geldiğimde birileri gitmek zorunda kaldı. Ben gittiğimde de birileri gelmişti. Aslında basketbol camiasında çok Galatasaraylı veya Galatasaray’da görev yapma seviyesinde çok profesyonel olduğu için bunu bir bayrak yarışı olarak görüyorum.
Bizden öncekiler bayrağı bir yere diktiler. Biz de onu daha yukarıya taşımaya çalışacağız. Başkan Ünal Aysal’ın kullandığı bir söylem var kulübümüz için: “Dünya Markası Olmak” ve bizde bunu destekleyecek her adımı atmak için bütün gücümüzle çalışacağız. Yapılanmanın temel noktası başkanımızın bu vizyonu ve yeni oluşum.
Engin, Cenk, Ersin ve Gordon transferleri gerçekleşti. Göksenin, İlkan ve Furkan gibi genç isimler de bulunuyor kadroda. Çalışmalar nasıl ilerliyor?
Bizden önceki arkadaşların, Oktay Mahmuti’nin yaptığı en önemli iş, kupa kazanması, ?nal oynatması, Euroleague Top 16’dan önce bence genç bir jenerasyonu kulübümüze kazandırmış olmasıdır, burada bunun altını çizmeliyiz. Göksenin için altyapımıza bir teşekkür etmemiz gerekiyor, Sinan Ömeroğlu var orada, 2006’dan beri çalışıyor. Türkiye Şampiyonları’na katılan ve milli takımlara, hatta A takıma oyuncu veren bir altyapı noktasına gelindi son yıllarda. Küçük takımdayken antrenörü olduğum 1979’lu Kerem Tunçeri’den sonra ilk kez A Milli Takım’a altyapıdan yetişen oyuncu veriyoruz, bu çok önemli bizim için ve referans olmalı gelecek adına.
Yabancı oyuncular konusunda alabileceğimiz çerçevede en iyi oyunculara talip oluyoruz. Euroleague seviyesinde oyuncular bunlar ancak biz Eurocup’ta olduğumuz için biraz sıkıntı doğuyor, farklı ücret istekleriyle karşımıza çıkıyorlar, Euroleague takımları bizden bu yönden bakınca avantajlı. Biz ise projemizi, kuracağımız takımı onlara anlatınca, iki-üç senelik kontratlar teklif edince düşüncemizin ne kadar ciddi olduğunu görüyorlar ve Avrupa’da yatırım yapacağımızın farkına varıp bize doğru yaklaşıyorlar. Hem erkeklerde hem kadınlarda belirlediğimiz hede?ere ulaşabilecek kadroları oluşturacağız.
Koç Ergin Ataman’ın geçtiğimiz sezon gösterdiği olağanüstü performansı da değerlendirmenizi istesek?
Ergin Ataman, Türkiye’de birçok konuda tarihe geçti. İki Avrupa kupası kazanmış, aynı sezon üç kupa kazanmış ve normal sezonu beşinci bitirip bir peri masalına imza atmış bir koç. İddialı bir koç ile çalışacağız. Vereceği demeçlerden yapacağı hareketlere kadar herkesin gözünün üstünde olduğu biri ile çalışacağız.
Ergin Ataman’ın dezavantajı çıtayı çok yukarıya koyduğu için alacağı iki kupanın bile memnuniyetsizlik yaratabilir. Üç kupa kazanıp ertesi sezon da Euroleague’de iyi bir noktaya gelmemiz gerekecek. Onun bu tür meydan okumaları sevdiğini biliyoruz. En iyi dönemi yaşıyor kanımca, birlikte ve Galatasaray’da çalışacağımız için çok mutluyum.