Ä°gor Lislov flütüyle Ä°stanbul Metrosu'nun havasını deÄŸiÅŸtirdi

Yer Ä°stanbul metrosu, Osmanbey istasyonu. Manzara her gün yaÅŸanandan farklı deÄŸil. Bir yerlere yetiÅŸmek için koÅŸturan insanlar, jeton alanlar, turnikeye jeton atanlar, akbil öttürenler, geçilmemesi gereken sarı çizginin tam üzerine basanlar. Yürüyen merdivenin solunda durup kendi yürümediÄŸi gibi hiç kimseyi yürütmeyen yurdum insanları... Her ÅŸey normal gibi görünüyor ama normal olmayan bir ÅŸey var. Kulağımıza en klasiÄŸinden flüt melodileri geliyor. Evet, basbayağı canlı müzik sesi bu, hem de Bach! Çıkış yönüne doÄŸru yürürken müziÄŸin kaynağı ile karşılaşıyoruz: Ä°gor Lisov. 32 yaşında bir Rus müzisyen. St. Petersburg'lu... 5 yaşından beri müzikle ilgileniyor, konservatuvarı 1995 yılında bitirmiÅŸ. 12 yıldır sokak çalgıcısı. Helsinki, Kopenhag, Brüksel, Amsterdam ve Paris gibi Avrupa'nın önemli metro istasyonlarında çalmış. Åžimdi Ä°stanbul'da. 28 AÄŸustos'a kadar Ä°stanbul Metrosu'nda müzik yapma izni var. Ä°gor'un barok flütünden, Bach ve Hendel dinlemek isteyenlere duyurulur!Sarışın minyon bir adam. Mavi mi yeÅŸil mi olduÄŸu anlaşılmayan gözleri var. Flüt çalarken gözlerini kocaman açıyor. Son günlerde Ä°stanbul metrosu onun barok tarzı müziÄŸiyle çınlıyor. Rus müzisyen Ä°gor Lisov, Türkiye'ye kendi gibi müzisyen olan aÄŸabeyi Olep'in peÅŸinden gelmiÅŸ. 1994 yılında Ä°stanbul'a gelen, deÄŸiÅŸik barlarda çalışmaya baÅŸlayan, hálen Ä°rish Pub'da gitar çalan Olep Lisov'un Ä°stanbul'da yaÅŸama nedeni ise Nermin. Nermin, Olep'in karısı. 5 yıl önce bir partide tanışıp, birbirlerine áşık olmuÅŸlar. Åžimdi Ä°gor, Olep ve Nermin Arnavutköy'de birlikte yaşıyorlar. 2000 yılında ilk defa Ä°stanbul'a gelen Ä°gor Lisov 'Ä°stanbul'u çok sevdim. Benim memleketim St. Petersburg'a benziyor. Üç yıldır sürekli gidip geliyorum. Vizem izin verdiÄŸi kadar kalıyor, sonra Rusya'ya geri dönüyorum' diyor. Ä°gor, bu geliÅŸ gidiÅŸlerden ÅŸikayetçi deÄŸil. Çünkü St. Petersburg'da onu bekleyen bir karısı varmış. Bir dahaki sefere Ä°stanbul'a birlikte geleceklermiÅŸ. FARKLI SAATLERDEFARKLI Ä°STASYONLARDAÄ°gor Lisov müziÄŸe beÅŸ yaşında baÅŸlamış. Konservatuvarı 1995 yılında bitirmiÅŸ. Flütün dışında viyolonsel, akordeon, akustik gitar da çalabiliyor. 12 yıldır sokak çalgıcılığı yapıyor. Helsinki, Kopenhag, Brüksel, Amsterdam ve Paris gibi Avrupa'nın önemli merkezlerinde metro istasyonlarında çalmış. Çantasında iki farklı flüt var. Barok flütüyle barok müziÄŸi, Tin Wistle flütüyle de keltik müziÄŸi çalıyor. Ama Ä°gor'un flütünden 'Merzifon karşılaması', 'Misket havası' gibi nameler duyarsanız da hiç ÅŸaşırmayın. Çünkü kendine Türk müziklerinin yer aldığı bir nota kitabı almış. 'Türk insanından çok güzel tepki alıyorum. Geçip karşıma dinleyenler oluyor. Sabah dokuzdan öğlen bire kadar Osmanbey metro istasyonunda, birden beÅŸe kadar da Levent istasyonunda çalıyorum. BeÅŸten sonra ya Osmanbey'e dönüyorum ya da Taksim'e gidiyorum. Bazen BeyoÄŸlu'nda da çalıyorum ama benim müziÄŸim için akustik gerekiyor. Bu sebeple metro istasyonlarını tercih ediyorum.' BURADA PARÄ°S'TEKÄ° KADAR KAZANIYORUMÄ°gor'dan her ÅŸeyi öğreniyoruz bir tek günde ne kadar kazandığını öğrenemiyoruz. '12 yıldır bu iÅŸ sayesinde yaşıyorum. Paris'te de aynı parayı kazanıyorum Ä°stanbul'da da... BeyoÄŸlu'nda da aynı Osmanbey'de de aynı kazanıyorum' diyor. O kadar! Metroda çalmak için Ä°stanbul Belediyesi ile iki saatlik bir görüşmenin sonucunda izin alan Ä°gor Lisov, gelecek hakkındaki planlarını şöyle anlatıyor: 'Ben kariyer peÅŸinden deÄŸilim. Klasik müziÄŸi sokaktaki insanla buluÅŸturmak gibi bir misyon edindim. Ä°nsanlar radyoda, televizyonda izliyorlar ben sokaÄŸa taşıyorum ve çok güzel reaksiyonlar alıyorum.'Ä°stanbul metrosunun ilk yabancı müzisyeni Ä°gor Lisov'un metroda çalma izni 28 AÄŸustos'ta bitiyor. Lisov, 'Avrupa'daki en favori metro istasyonum Ä°stanbul' diyor. Â