Hulki İlgün: Şampiyon başkan...

Hulki İLGÜN

Ligler bugün sona eriyor. Taraftarların ‘‘Yok şu şampiyon olacak, yok bu olacak’’ diye yaptıkları sayısız tahminlerin arasında, en anlamlısını bir sporsever yapıyor.

İstanbul Bakırköy'den Cengiz Altınsoy satırlarında‘‘Bu yılın gerçek şampiyonu Fenerbahçe Başkanı Sayın Aziz Yıldırım'dır. Şampiyonluklar gelip geçer, ancak eserler kalıcıdır. Sayın başkan Fenerbahçe'sine bir yanda alt yapıları, bir yanda da adeta yeniden yaptığı stadyumuyla milyonlarca sporseverin kalbinin şampiyonu olmuştur.’’

İşte benim için gerçek bir taraftarın duyguları bunlar.

Fener'lidir, Cimbom'ludur, ya da Karakartal'lıdır hiç önemli değil.

Önemli olan kadir kıymet bilmektir. Helal sana aslan taraftarım benim.

Ve de helal sana Şampiyon Başkanım, Sayın Aziz Yıldırım'ım benim.

Dananın kuyruğu kopuyor

TÜRKİYE’de artık hayat durdu. Lig lideri Fenerbahçe şampiyonluk ümidini Samsun'a taşıyınca, taraftarlardan her zaman olduğu gibi telefon ve fakslar yağdı.

Aralarında İstanbul Bostancı'dan Aydın Olgun'un satırları da sanki hepsine tercüman oldu. ‘‘ Şimdi gözler Samsun'da ya, artık bin kafadan, bin ses. (Yok efendim, Samsun Fener'e direnecekmiş, yok efendim Trabzon Cimbom'a yatacakmış, yok efendim Kaptan Ercan Fener'e borcunu ödeyecekmiş, yok efendim Karadeniz'liler Samsun'u motive edip Galatasaray'ı şampiyon yapacakmış) gibi miş, mış, muşlu safsatalarla beynimizi karıştırıyorlar. Siz ne diyorsunuz? Çıkan bu dedikodular doğru mu? Sonuç ne olur?’’

Sevgili kardeşim öncelikle söyleyim, Fenerbahçe'de, Galatasaray'da ve diğerleri de büyük kulüptür. Özellikle Fener ve Cimbom yüzyıldır sporun çeşitli dallarında binlerce gence spor yaptırmıştır.

Dedikoduları çıkaranlar, bu şerefli görevi yapamayanlardır. Yani küçük insanlardır.

Ayrıca Samsunspor'da, Trabzon'da Karadeniz'in başarılı temsilcisidir.

Ercan'da Fener formasını şerefle giymiş delikanlı bir futbolcudur. Kısaca maç sahada 22 kişiyle oynanır. Yapılan dedikodular sadece boş laftır.

Sizler lütfen kulaklarınızı bunlara kapatıp, bu akşam, hakkıyla şampiyon olacak takımı alkışlamaya hazırlanın.

Sonuç ne olur diye soruyorsunuz. Allah'ın bildiğini kuldan saklamıyorum. Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istiyorum. Olacağına da inanıyorum.

Yusuf hayır duamı aldı

TÜRK futbolunda Yusuf ismi, Beşiktaş'lı rahmetli Yusuf'la anılırdı. Yıllar sonra Denizlispor'dan Fenerbahçe'mize yepyeni bir Yusuf transfer edildi.

Önceleri sakatlık makatlık derken, son maçlarda birden vitrine çıktı. Benim için de Fiorentina'lı Rui Costa'nın, Türkiye kopyasıdır Yusuf.

Hafta içinde Hürriyet'imizi ziyaretinde sağolsun bana da uğradı, elimi öpüp, hayır duamı aldı.

Söz döndü dolaştı Samsun'a, şampiyonluk maçına bağlandı.

Sordum Yusuf'a ‘‘ Şampiyon olacak mıyız?’’ dedim, bir anda gözleri parladı ve cevapladı ‘‘Şampiyonuz Hulki ağbicim’’

Gelin de böylesine inançlı Rui Costa Yusuf'umuzu sevmeyin bakalım.

Taraftarın fasıl aşkı

ŞAMPİYONLUK nedeniyle gelen önerilerin en önemli bölümü maçlardan sonraki kutlamalarla ilgili. Özellikle de TRT'deki fasıl programlarına büyük istek var. Hele Hürriyet'imizin genç kalemi, Cimbom'lu Kanat Atkaya bu konuya o kadar sıcak yaklaşmış ki, bayıldım.

Bu nedenle taraftarların tamamının duygularına tercüman oluyor, bir yanda TRT'ye, öte yanda taraftarlara önerilerimi sunuyorum.

Cumartesi akşamı kim şampiyon olursa olsun, aynı akşam, ya da Pazar akşamı TRT'de örneğin saat 21.00'den sonra peşrevi, taksimi, saz semaisi ya da oyun havasıyla şahane Hicaz faslı icra edilsin.

Solistler içinde mutlaka Ayşe Taş, Nilgün Abışka, Gül Yazıcı ve Lale Mumcu olsun. Anlaştık mı Sayın Gn.Md. Yücel Yener ve Prog.Yapımcısı Samim Şenyüz beyefendiler. Program canlı olmasa da rahmetli Ziya Taşkent'in mirası eski fasıl programlarına da razıyız.

Taraftara gelince, tuttuğunuz takım şampiyonsa neşeyle, değilse kederle geçin sofranızın başına. Çok masrafa da lüzum yok. Alın 1 kilo İstavrit'i, güzelce tava yapın, yanında taze çıtır çıtır ekmek, azıcık beyaz peynirle kavun, güzel bir de salata, bir de buz gibi o meret rakıyı koyun, bir iki kadeh atın, kısaca hayatınızın tadını çıkarmaya bakın.

Ben maçta görevliyim ama, lütfen arada şerefime bir kadeh çakın. Hele Fenerbahçem şampiyonsa, vah anam vah, yandı gülüm keten helva...

Karakartal’dan kaçan kaçana...

SEZON bitiyor, ne Beşiktaş'ın ne de taraftarların derdi bitmiyor. Karakartal'larına gönül verip arayanlar ne bir kişi, ne de yüzbir değil. yüzlerce kişi. Fakslarında özetle

‘‘Beşiktaş'ımız nereye gidiyor ağbimiz? Şifo'muz emekli oldu, Münch'le Karhan bizi terk etti, Nouma hepimizi yaktı yıktı kül etti. Kısaca bu sezon Karakartal'mız hepimizi duman etti.

Yönetime bakıyoruz, kimselerde tık yok. Pamuk eller cebe gitmiyor. Ortalıkta transfere on milyon dolar ayrıldı sözü dolaşıyor. Ama bu lafla Beşiktaş'ımız kurtulacaksa vay başımıza gelenler.

Her şey hepsi bir yana, Antep bile Avrupa'ya yelken açıp, Trabzon'da daha şimdiden önümüzdeki yılın takımını yaparken, Beşiktaş'ımızdan kaçan kaçana.

Hulki ağbimiz, ne olacak bizim halimiz?’’ diye soruyorlar.

Durun bakalım çocuklar. Şuracıkta ligin daha dumanı tütüyor. Ayrıca başta sayın Bilgili olmak üzere yöneticilerde herhalde uyumuyor. Azıcık sabredelim, olacakları hep birlikte görelim.

Ben Beşiktaş'ımızdan ümitliyim. Sizlerde lütfen sabırla sonucu bekleyin. En doğrusu bu.

Ogün’e öneri...

TELEFONDAKİ sesin sahibi F.Bahçe'li eski futbolcu Nüzhet Mengü. ‘‘Hulki'cim Ogün'ün sakatlandığı gün, ben de halı sahada top oynarken aynı şekilde dizimden sakatlandım. Derhal Cerrahpaşa Hastanesi'nde Ortopedi Servisi Başkanı Prof.Nail Kır'a müracat ettim, sağlığıma kavuştum. Ancak Ogün, o gün bu gün iyileşip sahalara bir türlü dönemedi. Lütfen köşende yaz da Ogün sayın hocamıza başvursun ve bir an önce iyileşip, geri dönsün.’’

Sevgili Ogün, taraftarlarca ne kadar sevildiğini gör ve gerekeni hemen yap. Çünkü seni ve futbolunu çok özledik. Tamam mı kaptan...