Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2015 10:38
Galatasaray, Bursaspor'u 3-0 yenerek 5 resmi maç sonra galip gelmenin sevincini yaşarken, sarı kırmızılıların ortaya koyduğu futbol kimseyi memnun etmedi. Karşılaşmayı değerlendiren spor yazarları yeni teknik direktör Mustafa Denizli'nin işinin çok zor olduğu görüşünde birleşti, Vatan gazetesi yazarı Serhat Ulueren ise Sabri Sarıoğlu'nun yaşadıklarına dikkat çekti.
Dönecekler (Hakan Ünsal - Hürriyet)
Galatasaray kötü ve silik başladığı maçı, tecrübesi ve kalitesi ile net bitirdi. Farklı galip kazanacak kadar iyi oynamadı ama bu galibiyeti hak edecek çabayı gösterdi. Bu galibiyet çok anlamlar ifade ediyor. Etkilerinin neler olacağını ve nasıl olumlu yansıyacağını beraber göreceğiz.
Rübik küpü takım (Kanat Atkaya - Hürriyet)
Galatasaray’ın ilk 45 dakikayı gol yemeden tamamlamış olması kendi içinde bir mucizedir ama bu mucizede Muslera’nın ve elbette Bursaspor’un bitirici özelliğinin bulunmamasının etkisi büyüktür. Galatasaray maçın ikinci yarısında bütün dağınıklığına rağmen maçtan kopmayarak ve yıpratıcı olmasa da baskısını sürdürerek yoluna devam etti ki; en büyük doğrusu da buydu.
Sabri Reyiz'in suçu ne? (Serhat Ulueren - Vatan)
Ayıp, çok ayıp... Bu sözleşmeler yapılırken Sabri, Özbek’in kafasına silah mı dayadı? Dün G.Saray kazandıysa yatsın kalksın Sabri’ye dua etsin. O Sabri ki, dün seyircinin 68 dakika küfür ettiği, her top da ıslıkladığı ve yönetimin sosyal medyadaki ayaklanması neticesinde sabah 1 yıllık opsiyon maddesini kendi rızasıyla iptal ettiren Sabri’den G.Saraylılar’ın derhal özür dilemesi lazım. Son haftalarda G.Saray kötüyse veya son dakikalarda puanları kaybettiyse suç Sabri’nin mi? Olacak şey değil.
Futbol skor oyunudur (Güntekin Onay - Vatan)
Keşke bu maçı ve geçen haftayı izledikten sonra skora bakıp Mustafa Denizli, ‘Bazı şeyleri değiştirdi’ diyebilsek. Hakan Balta’nın sol bek oynaması dışında, daha fazla kendi yarı sahasında bekleyen ve az hücum yapan bir G.Saray var 2 haftadır. Ligde şu ana kadar ki en net skoru almış olmasına rağmen böyle. Sneijder, Podolski ve Muslera gibi dünya çapında kalitesi olan 3 oyuncu; kritik anlarda sahne alıyor ve G.Saray’ı taşımaya devam ediyor.
Kurtarıcı Podolski (Mehmet Demirkol - Fanatik)
‘An’ların büyük oyuncusu Podolski tribünlerdeki paniği bitirdi. Bursaspor’u klasik son 20 dakika bunalımına sokarak. Geçen hafta ilk maçta hiç karşıllaşmak istemeyeceği bir rakiple giriş yaptı Denizli. Bu hafta evinde karşılaşabileceği en iyi Bursa’yla. Asıl sınav ise haftaya. Denizli’nin maç maç düşünüp devre arasına kendini atma yolculuğunda kritik dönemeç pazartesi.
Denizli'nin işi zor (Tunç Kayacı - Fanatik)
Sonucu bir kenara bırakalım; eğer Galatasaray’ın, işler kötü giderken her ne olursa olsun hamle oyuncusu Tarık Çamdal ise vay haline! Podolski’nin şapkadan tavşan çıkartan golleriyle nereye kadar? Galatasaray için teselli, gol yemeden, futbol oynamadan 3-0 kazanmak olsa gerek.
Bursaspor işe şaşkındı bu 3-0 nasıl oldu diye, maalesef atamayana atarlar futbol böyle bir oyun...
Bu topa seyirci gelmez (Erman Toroğlu - Sabah)
Bursa'da tek golcü olsaydı dün gece, Galatasaray bu stattan mağlup ayrılırdı. Biliyorum bazı Galatasaraylılar, "3-0'ın üzerine bu yazı olur mu" diyecekler? Beyler, skora göre yazı yazılmaz yorum yapılmaz. Bursa'da kaleci Mert maalesef tarihiyle yaşıyor.
Fenerbahçe'de yedek beklerken, "İyi kaleci olur" diyorduk. Ama şu ana kadar verdiği görüntü, Fenerbahçe'den gönderilmesinin doğru olduğu yönünde.
Bu oyun Beşiktaş'a yetmez (Rıdvan Dilmen - Sabah)
Kağıt üstünde skorlar iyi olmakla birlikte bu oyun Beşiktaş'a yetmez. Bu maç belki 3-0 ama tek değişiklik şu: Galatasaray pozisyonları değerlendirdi, Bursa pozisyonları değerlendiremedi. Rize değerlendirmişti, 4-3 oldu. Antalya, Kasımpaşa 3-3, 2-2 bitti. Galatasaray, kültüründe olan önde baskılı oyunu denediği bölümlerde dönemiyor. "Önde oynayayım" derse dönüşlerde problem yaşıyor.