Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2016 11:23
Fenerbahçe, deplasmanda karşılaştığı Eskişehirspor'u 3-0 yenerek maç fazlasıyla liderliğe yükseldi. Karşılaşmayı değerlendiren spor yazarları, sarı lacivertli takımın ortaya koyduğu performansa olumlu not verirken, hakem Alper Ulusoy'u eleştiri yağmurunu tuttu. İşte bazı sporlarının maçla ilgili değerlendirmeleri...
Bu 3 puan çok işe yarayacak (Rüştü Reçber - Hürriyet)
Fenerbahçe’de geçtiğimiz maçlara nazaran sahada göremediğimiz önemli bir unsur da, topu kaybettikleri yerde kazanıp hücum geliştirmeleriydi. Ama dün kaybettikleri her topta geriye koştular. Rakibe pozisyon vermeme adına bunu gerçekleştirdiler. Bunun meyvesini de önemli bir galibiyetle toplamayı başardılar. Fakat bu yüksek efor kaybına sebep oldu. Şartlar ne olursa olsun 3 puanla başlamak her zaman için önemlidir.
Makyavelist felsefeyle... (İlker Yasin - Hürriyet)
Bakışları, vücut diliyle verdiği penaltıya inanmayan Alper Ulusoy, ligin son sırasında, 10 puanla kümede kalma kavgası veren
Eskişehirspor’dan çok, kendi kariyerine ve yüreğine ihanet etti. Fernandao’nun şutunda, Sezgin’in topa elle müdahalesi açık bir penaltı. Ulusoy, görmemiş olabilir, bu kritik olayı atlayabilir. Ama arkadaki Nani’nin sağ ayağını, öndeki Emre Güngör’ün sol baldırına dayadığı pozisyonda penaltı veremez. Verirsen eğer adalet dağıtan hakim olamazsın, anatomi bilen hekim olamazsın ve de hakem hiç olamazsın.
Teori süper, pratik sallantıda (Uğur Meleke - Hürriyet)
Pereira, takımını tahtaya öyle iyi dizdi, alanı öyle iyi parselletti ki Eskişehir’i de birçok kenti olduğu gibi neredeyse pozisyon vermeden terk etti. Teoride bu kadar iyi yerleşen takım, hücum pratiğindeyse öyle ağır ki, belki de Avrupa’nın en yavaş lig liderini izliyoruz Türkiye’de. Aslında ekim ayından beri F.Bahçe hikâyesinde olağanüstü bir değişiklik yok: Takım savunmasında mükemmele yaklaştılar, son 19 resmi maçta 11’inci kez kalelerini kapattılar. Neredeyse pozisyon vermeden...
Penaltı işi çözdü (Mehmet Demirkol - Fanatik)
Emre bilerek ya da bilmeyerek ayağını Nani’nin iki ayağı arasına soktu mu? Bence evet. Ne bu penaltı golü, ne de kırmızı kartın Fenerbahçe’yi deplasman oyunundan kopardığını söyleyemeyiz. Van Persie’yle çiftlenen santrfor dahi orta alanı hücuma sokamadı. Fakat bu değişikliğin Eskişehir savunması için fazlasıyla zorlayıcı olduğunu söylemek lazım. Onları markaja alamadılar. Ve Fenerbahçe’nin her rakip alana gidişi pozisyon oldu. Fark da böyle geldi.
Bu limitli, kısır anlayış yetersiz (Oğuz Çetin - Vatan)
Oyun planı tümüyle gol yememek, yenik duruma düşmemek ve bir fırsatını bulduğunda da gol atabilmek olan takımların, F.Bahçe’ye karşı başarılı olabilme şansları yok denecek kadar az. Bu rakiplere karşı F.Bahçe’nin oyun kontrolünü eline alması, yüksek top hakimiyetiyle oynayarak oyunu rakip sahaya yıkması ve büyük bir baskıyla gol araması çok doğal karşılanmalıdır.
Yazık! (Ersin Düzen - Vatan)
Her yerde hata yapılıyor, hakemleri bu kadar konuşmayalım” klişesi devam ettiği sürece bir yere varamayız. Hakem hata yaparsa tolere edilebilir ama hatasını fark edip, üstüne yanlış yaparsa, vah ki vah! Tıpkı, Alper Ulusoy gibi! F.Bahçe’nin net penaltısını vermeyip, saçma sapan bir pozisyonda penaltı çalarak, üstüne bir de skandal bir kırmızı kart göstererek sadece Eskişehir’in değil, F.Bahçe’nin emeğine, kazandığı 3 puana yazık etti.
Alper Ulusoy!!! (Tayfun Bayındır - Milliyet)
Eğer kafadan uydurur verirseniz penaltıyı, o zaman oyunu kontrol altına almak için haklı itirazda bulunan oyunculara kart üstüne kart gösterirsiniz... Bu durum da bir üflemelik canı olan Eskişehir’i yerle yeksan etmeye yeter de artar bile... Bir de Alpaslan ile Mehmet’in pozisyonu var ki, anlayan beri gelsin... Topal’ın kırmızı kart görmesi gereken bu pozisyonda Alpaslan niye kırmızı gördü, anlamak mümkün değil... Yukarıda da söylediğim gibi hatayı hata ile kapatmaya çalışırsanız elinize yüzünüze bulaştırırsınız hakemliği...