Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2015 10:57
Beşiktaş, derbi maçta Galatasaray karşısında ortaya koyduğu futbolla taraflı tarafsız herkesten tam puan aldı. Karşılaşmayı değerlendiren spor yazarları siyah beyazlıların her alandaki ezici üstünlüğüne dikkat çekerken, Hakan Ünsal'ın uzun yıllar formasını giydiği sarı kırmızılı takım için yaptığı tespitler son derece dikkat çekiciydi. İşte bazı spor yazarlarının derbi maçla ilgili görüşleri:
Muslera'yı da yendiler (Hakan Ünsal - Hürriyet)Beşiktaş, son dönemdeki en etkili oyununu oynadı ama karşısında Avrupa’nın en iyi kalecilerinden biri olunca sonuç alamadı.
Galatasaray’ın deplasmanda oynadığı Atletico Madrid maçını son zamanlardaki en kötü ve dip yaptığı maç olarak görmüştüm. Fakat, Beşiktaş maçı bunu da geçerek zirve yaptı. Maçı izleyenlerin sadece tek bir tarafa bakmaktan boynu tutulmuştur. Çünkü, ilk yarıda oyun tamamen Galatasaray yarı alanında geçti. Galatasaray’ın ilk yarıyı gol yemeden tamamlamasının tek sebebi Muslera’ydı.
Galatasaray’ın özellikle transfer dönemini, mali kriterler el verirse iyi değerlendirmesi lazım. Aksi takdirde Mustafa Denizli’nin başında olduğu Galatasaray hedeflerin çok uzağında kalır. Derbi öncesi kalecilerin konuşulduğu haftada, maç sonrası da yine kaleciler gündemdeydi.
Muslera’nın olası bir hezimeti önleyen performansı, dün hatalı bir gol yese bile alkışlanacak türdendi. Günay hatalı bir gol yese de oyundan kopmadan, geri kalan süreyi iyi oynadı.
Şenol Güneş'in Beşiktaş'ı (İlker Yasin - Hürriyet)
Galatasaray geri 4’lüsüyle önündeki Selçuk-Chedjou ön libero hattını çok rahat giren, pas yapan ve pozisyon üreten Beşiktaş’ı Mustafa Denizli sadece izledi. Beşiktaş’ın sol beki İsmail, Galatasaray’ın Sabri ve Podolski’den oluşan ruhsuz sağ kanadını, zaman zaman Olcay, bazen de Quaresma ile iyice zorladı. Denizli’nin yeni oyun planında Chedjou ve Selçuk yan yana olamaz. Kimin ne yapacağını kendileri de bilmiyor. Defansta rakibi bozma, kademe ve pas özellikleriyle göze çarpan Chedjou, bu bölgede dağılmış durumda.
Derbide idman yaptı (Kenan Başaran - Hürriyet)Beşiktaş, kendisinden iki gün fazla dinlenen Galatasaray'ı resmen sahadan sildi. Derbiyi adeta bir idman maçına çevirdi. Fırsatların yarısı gol olsa fark daha fazla olurdu. Derbilerde ikide iki yapan Güneş'e özel bir tebrik şart. Tüm siyah beyazlılar iyi oynadı ancak özellikle ikinci devredeki Oğuzhan da nazar boncuğunu hak etti. Atiba için ne söyleyeyim ki... İki hafta önce hakkında yarım sayfa güzelleme yazdım. Ekleyecek sözüm yok! Sosa, yerini ilk defa Necip'e 60'larda değil de son üç beş dakikada bıraktıysa demek ki Arjantinli de pekiyi hak etmiş. Bu takım artık şampiyonluğun kokusunu aldı.
Likit mi, tüp mü, hava gazı mı? (Erman Toroğlu - Sabah)Galatasaray, teknik direktör Mustafa Denizli'yi "İyi gaz verir" diye takımın başına getirdi. Bu "Likit" gaz mı, "Tüp" gaz mı, yoksa "Hava" gazı mı? Onu bilemem! Şöyle diyebilirsiniz; "Gaz olsun da ne olursa olsun, çamurdan olsun..." Beşiktaş takımı "Benzin"le çalışıyordu dün gece... Hiç olmazsa sahada futbol oynayan takım olarak siyah beyazlılar öne çıktı. Hakem Mete Kalkavan nasıldı derseniz, Galatasaray'a göre çok iyiydi.
Ruhları bile ezik (Levent Tüzemen - Sabah)
Mustafa Denizli'nin kulüp dergisine verdiği röportajın manşet başlığı şöyle: "Galatasaray'ın genlerinde pes etmek yok." Galatasaraylı oyuncuların bırakın genlerini, ruhlarında ve ayaklarında Beşiktaş'a direnecek güç ve inanç yoktu. G.Saray'ın bırakın derbileri hiçbir maçta futbol olarak ezildiğini ve çaresiz kaldığını görmedim. Özellikle ilk yarıdaki tek kale maçta Beşiktaş'ın kalecisi Günay'ı hiç fark etmedik. Çünkü G.Saray'ın Beşiktaş ceza alanına girdiğini görmedik.
Zafer ve hezimet (Mehmet Demirkol - Fanatik)Ve an itibarıyla Beşiktaş’ın Avrupa’dan elenmesi 3 gün içinde büyük bir yıkımdan büyük bir avantaja dönüştü. Şimdi kafayı sadece tek bir hedefe kilitlemek mümkün. Denizli’nin Galatasaray’ı içinse dağılmakla hayata tutunmak arasında ‘Araf’ta bir 2 hafta var. Selçuk’suz bir maçta Akhisar’ı yenemezlerse, Denizli’nin hasretle beklediği devre arası bir cehenneme dönebilir. Çünkü dip batak olursa ayağını vurup zıplamak da imkansızlaşabilir. Sneijder’in yüzündeki yılmışlığı tamir etmek iyice zorlaşabilir.
Güçlü olan kazandı (Metin Tekin - Sabah)Gecenin özetinde, Beşiktaş net bir oyun üstünlüğü ve bunun getirisi olan skor üstünlüğüyle maçı kazandı.
Beşiktaş coşkuyla, tempoyla lige devam ederken, son yıllarda bu kadar pasifize olmuş bir Galatasaray izlememiştik. Bundan sonra ligin hikayesi G.Saray için çok daha dramatik olabilir... Mustafa hoca için de bir cümle söylemek gerekirse; artık
Mustafa Denizli çizgisindeki bir teknik adam işini deneme-yanılma yoluyla değil, deneyimleriyle kotarabilmeli.
Mete Kalkavan'ı alnından öpüyorum (Ahmet Çakar - Sabah)
Böyle bir derbi kabul edilemez.. Galatasaray, sahada yoktu. O yorgun Beşiktaş, Galatasaray'ı sahadan adeta sildi-süpürdü. Üstelik Avrupa Ligi'ne veda etmenin moral bozukluğu içinde olan ve Lizbon'dan Cuma sabaha karşı İstanbul'a yorgun dönmüş olan Beşiktaş, Galatasaray'ı sürklase etti. Selçuk İnan; bitmiş... Sneijder; attığı gol dışında sahada yok... Burak Yılmaz; sakatlandı çıktı... Galatasaraylı oyuncuları tanımasam Beşiktaş, Olimpiyat Stadı'nda sarıkırmızı, bir alt lig takımı ile oynuyor zannedecektim.
Muhteşem dönüş! (Attila Gökçe)UEFA Avrupa Ligi’nden travmayla çıkan Beşiktaş,
Atatürk Olimpiyat Stadı’nda öfkesini enerjiye, kederini akıla dönüştürerek oynadı. Evet, bu bir derbi maçıydı. Ama derbinin hakkını veren, oyuna ağırlığını koyan, takım halinde yardımlaşarak, mücadele ederek ezeli rakibine üstünlük kuran taraf ev sahibi Beşiktaş’tı.