Spor, siyasetin iç güveysidir!

Gazetemiz yazarlarından Prof.Dr. Kurthan Fişek, Ankara Üniversitesi Beden Eğitim ve Spor Yüksek Okulu'nda ‘‘Spor ve Siyaset’’ konulu bir ders verdi.

Padişah II. Abdülhamit'in, sırf kalabalıklardan korktuğu, spor da kalabalıkları çektiği için, kitlesel spor yapılmasına izin vermediğini, top oynayanların eşek sudan gelene kadar dövülüp dağıtıldığını anlattı.

Yirmi yıl önce devlet televizyonu TRT'den söylediği bir söz hatırlatıldı kendisine...

‘‘Beşiktaş proleteryayı, Galatasaray aristokrasiyi, Fenerbahçe burjuvaziyi temsil eder...’’

Beşiktaş'ın iskele hamallarından, Galatasaray'ın ‘‘saltanat’’ (saray) aristokrasisinden, Fenerbahçe'nin de levanten sermayesine, Galata bankerlerine isyan eden yeniyetme Anadolu burjuvazisinden doğduğunu, ama, sonradan lumpenleştiklerini söyledi.

* * *

‘‘Spor nedir ki? Belirleyici olan siyasettir, siyaset spor yaptırır’’ diyen Fişek, İttihat-Terakki'nin 1914'te Altınordu Kulübü'nü şampiyon yapmak için, öbür bütün kulüplerin sporcularını Kafkas cephesine asker olarak gönderip öldürttüğünü anlattı.

‘‘Atatürk futbolun sadece İstanbul'da oynanmasından rahatsızdı. Ankara'da da oynansın istiyordu. Güneş-Ateş Kulübü kuruldu, başkanlığına Behçet Kemal Çağlar getirildi. Liseli öğrencilerin kulüplerde oynaması yasaklandı, Galatasaray babayı yedi... Atatürk 10 Kasım'da öldü, Güneş-Ateş ertesi sabah kapatıldı!’’ diyen Fişek sözlerini şöyle bağladı.

‘‘Sporu siyasetten soyutlayamazsınız... Spora siyaset karışmaz, tam aksine, siyaset düttüre düttüre spor yapar, yaptırır...’’