Güncelleme Tarihi:
‘GÜNÜMÜZÜN ÇOĞUNU BURADA GEÇİRİYORUZ’
Çocukluk hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Bıçakçı, "Her çocuğun ilerleyen yaşlarda hep böyle bir hayali vardır mutlaka. Benim çocukluk hayalim de çiftlik sahibi olmaktı. Tabi çiftlik olunca da çiftlik içerisinde at kaçınılmaz oluyor. Çok şükür uzun bir çalışmanın ardından, yavaş yavaş artık kendimizi emekliye ayırdık. Hayallerimize adadık. Allah nasip etti, yaklaşık 2 senedir kendimize ait Karakoca'da olan yerimizi, gerekli çalışmaları yaparak çiftliğe çevirdik. Şu an burada 5 tane atımız var. 2 tane de başka arkadaşlarımızın misafir atı var. Günümüzün çoğunu burada geçiriyoruz. Bu atlar hipodromdan çıkan yarış atları. Bazısı artık yarışamayacak durumda, bazısı sakatlanma sonucu yarış hayatı biten atlar. Biz bunları alıyoruz. Sakat olanların tedavisini yapıyoruz. Daha sonra burada binek atı olarak kullanıyoruz. Çok kaliteli olanları, iyi olan atları da kısrak ve aygır olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.
'İKİNCİ BAHARIMI YAŞIYORUM'
Mecbur kalmadıkça çiftlikten çıkmadığını dile getiren Bıçakçı, "Çok mutluyum. İkinci bahar dedikleri bu olsa gerek. Uzun zaman hayalini kurmuş olduğun şeyi gerçekleştirmiş oluyorsun. Sabah uyanınca işimize gidiyoruz. İşimizdeki gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra da hiç vakit kaybetmeden kendimi çiftliğe atıyorum. Mecbur kalmadıkça da çiftlikten çıkmıyorum. Atların bakımları, bahçenin düzeni ile uğraşırken hiç ayrılmadığım bir alan oldu burası” diye konuştu.
İnsanlara, hayallerinin peşinde koşarak, pes etmemeleri tavsiyesinde bulunan Bıçakçı, "Ömür dediğimiz şey çok kısa. Genelde 50 yaştan sonra emekli olunur, bağ ve bahçelerle uğraşılır, o hayaller kurulur ama ben 40 yaşının bile çok geç olduğuna inanıyorum ama kesinlikle herkes hayallerinin peşinde koşmalı. Çünkü bu hayatın tekrarı yok” diye konuştu.