Arife Defne ARSLAN- Alperen YILDIZ/SİVAS, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2021 09:23
SİVAS'ta yaşayan Oktay Pala (59), unutulmaya yüz tutan el sanatlarından sedef kakmacılığını sürdürüyor. Merak üzerine sedef kakma sanatını öğrenen Pala, amatör olarak başladığı işinde kısa sürede ustalaştı. Yaptığı çalışmalarla dikkat çeken Pala, sanatının yeterli ilgiyi görmemesinden yakınıyor.
Kent merkezinde Gülyurt Mahallesi'nde oturan ve asıl mesleği kamyon şoförlüğü olan, evli ve 2 çocuk babası
Oktay Pala, sedef kakma işine merak saldı. Pala, kamyon şoförlüğünden emekli olduktan sonra da bütün zamanını bu işe ayırmaya başladı. İlk önce satın aldığı kolye ve küpelerdeki sedefleri çıkararak kutu, rahle ve şekerlik gibi malzemelerde kullanan Pala, daha sonra sedefleri nerede bulacağını araştırıp internet üzerinden getirtmeye başladı. Arkadaşının atölyesinde çalışmalarını sürdüren Pala, sehpa, rahle, kutu, şekerlik gibi malzemeler üretiyor.
Sedef kakma sanatı hakkında bilgi veren Oktay Pala, "30 seneden fazla bir zamandır bu işle uğraşıyorum. Merak üzerine amatör olarak başladım bu işe ve ilerletmeye çalışıyorum. Yaptığım işlerden zevk alıyorum. Sedef, Malezya ve Singapur gibi ülkelerdeki denizlerden çıkan, içinden incinin çıktığı midyenin kabuklarından oluşan sert bir deniz taşı. Bu taşları keserek ve ölçülendirerek kullanıyoruz. Kullandığımız ağaçlar genelde ceviz ağacı oluyor. Ceviz ağacına yapılan iş hem harika hem de uzun ömürlü bir iş oluyor. En güzelini de ceviz ağacı gösteriyor. Ne yapacağımızı kafamızda planlıyoruz. Tasarladıktan sonra ne yapacaksak, onun üzerine desenini çiziyoruz. Taşların geleceği yerlere oymalarını yapıyoruz. Kenarlarına da sarı veya bakır levhaları keserek üzerlerine yerleştiriyoruz. Sonra içerisine sedeflerimizi yapıştırıyoruz. Bu işlem bittikten sonra zımpara işlemi sürüyor. En son cilalama işlemi yapıyoruz. Sedefin tüm güzelliği burada" diye konuştu.
'SERMAYESİ SABIR'Bu işin çok sabır gerektirdiğini söyleyen Pala, "Aceleyle yapılacak bir iş değil. Bu işin sermayesi sabır. Sabrı sevmeyen bu işi zaten sürdüremez. Sedef taşlarını kullanarak rahle, tavla, sehpa, saat gibi malzemeler yapıyorum. Zamanımı böyle şeylerle uğraşarak harcıyorum. Yaptığımız ürünleri burada değerlendiremiyoruz. Belki yurt dışında veya turistik yerlerde değerlendirebiliriz. Bu unutulmuş bir sanat. Sedef kakmayı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az insan yapıyor. Çünkü tozlu bir iş ve rahatsız eden bir kokusu var. Bu yüzden çok kimse yapmak istemiyor. Artık unutulmuşluğundan dolayı kimse de bilmiyor. Bizlere hobi kursları açılsa bizler de gençlere ders versek ve boş geçen zaman yerine bunlar yapılsa çok güzel şeyler çıkar. Ben buna inanıyorum. Bu sanat yurt dışında çok rağbet görüyor. El sanatı ve bir ürün yaklaşık 3- 6 ayda yapılıyor. Kolay yapılan bir iş değil. Bir taşına bile uzun bir zaman harcıyorsunuz. Bir malzemede 300- 500 taş kullanıyoruz" dedi.