Portekiz'in yedi harikasından Sete Cidades

Latince 'Yedi Şehir' anlamına gelen bölgede yerleşik yaşamın tarihi Antik Çağ'a kadar gidiyor. 210 bin yıldan uzun bir geçmişi bulunan Sete Cidades yanrdağı en son 500 yıl önce faaliyete geçmiş. Bölgede bu son patlamanınn da aralarında olduğu volkanik hareketlerin izleri olan trakitik lav kubbesi, lav akıntıları ve piroklastik akıntı çökelleri grubu görülebiliyor. Bölgeyi cazip kılan özellik ise sahip olduğu muhteşem manzara. Geniş otlaklar, ormanlar ve birbirinden güzel dört göl bu muhteşem manzarayı oluşturan unsurlardan öne çıkanlar.

Efsaneye göre bu göller, birbirlerine deli gibi aşık iken çevredekilerin baskıları sonucu ayrılmak zorunda kalan bir prenses ile yakışıklı çobanın gözyaşlarından oluşmuş. Göller, renklerini de prenses ve çobanın göz renklerinden almış. Kraterin içinde yer alan iki göl, suların rengiyle anılıyor. Gökyüzünü yansıtan gölün adı 'Mavi' (Lagoa Azul), yeri yansıtan ise yeşil Lagoa Verde) olarak isimlendirilmiş. Otlaklar ve ormanlardan arta kalan bölgelerde yerleşim alanlarının da bulunduğu adada halk, geçimlerini tarım, balıkçılık ve turizmden sağlıyor.