İzmir'in mutlaka görülmesi gereken adresi: Atatürk Evi Müzesi

 9 Eylül 1922'de sahibi tarafından terk edilmiş ve hazinenin mülkiyetine geçirilmiş. İzmir'e giren Türk ordusunun karargâh olarak kullandığı binada, 17 Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi için kente gelen Atatürk, şahsi çalışmalarını burada yürütmüş. 13 Ekim 1926'da bina İzmir Belediyesi tarafından satın alınmış ve bazı yeni eşyalar da konularak Atatürk'e hediye edilmiş. 1930-1934 yılları arasında İzmir'e her gelişinde bu evde kalan Atatürk'ün vefatı sonrası, kız kardeşi Makbule Baysan'a veraset yoluyla intikal eden ev İzmir Belediyesi binayı müze yapmak üzere istimlak edilerek 11 Eylül 1941 tarihinde halka açılmış. Bina, Osmanlı ve Levanten mimarisi karışımından meydana gelen Neoklasik tarzda bir yapı.

Bodrum, zemin, 1. kat ve çatı katından oluşan müzede Atatürk’ün kullandığı eşyaları görmek mümkün. Alt kat vitrinlerinde geleneksel kadın giyimleri, hamam takımları, elişleri peşkir, uçkur ve keseler ve çeşitli mobilyalar yer alıyor. Halı kilim bölümünde Bergama, Kula, Gördes, Milas, Çanakkale gibi halı merkezlerinden seçkin örnekler, kilim ve cicimler, sedef kakma koltuk ve sehpalar ve daha başma etnografik eşya bulunuyor.




Atatürk Müzesi'nin bulunduğu üst katta ise tablolar, büyük boy aynalar, vestiyer, mobilya ve bronz döküm saat salonu süslüyor. Salona açılan soldaki odalar Atatürk'ün banyosu, yatak odası, çalışma odası, kütüphane ve yemek odası olarak düzenlenmiş. Atatürk'ün yatak odası mavi bir yatak takımı ile kadife kanape ve iki koltukla sergileniyor. Kütüphanesinde Fransızca bir ansiklopedi bulunan müzenin, çalışma odasında meşe kaplama çalışma masası ve onun üzerinde Atatürk’ün kullandığı yazı takımı mevcut. Odalar ise bronz dolama heykeller, vazolar ve yağlıboya tablolarla süslü. Yerde ise Isparta ve Uşak halıları serili.