Güncelleme Tarihi:
Klinik Psikolog Duygu Barlas, çocuklar için kitap seçimi konusunda ailelere önemli tavsiyeler paylaştı.
Kitap seçiminde fikri sorulmalı
İlk olarak ebeveynlerin kitap seçiminde çocuklarının fikirlerini sormaya ve kitaplığa onların da istediği kitapları koymaya dikkat etmeleri gerektiğini belirten Klinik Psikolog Duygu Barlas, “Böylece çocuk kendi kitaplığını sahiplenecek ve kitap okuma konusunda daha çok motive olabilecektir. Elbette 0-6 yaş arasında olan bir çocuk, yetişkin kadar bilinçli kitap seçimi yapamayabilir ancak yine de bu konuda ona kontrol vermek motivasyonunu arttıran bir faktördür. 6-13 yaş arasında ise çocukların artık daha bilinçli seçimler yapabileceği göz önüne alındığında, karar konusunda kesinlikle çocuk ile işbirliği yapılması gerekir” dedi.
Kitap seçiminde fikri sorulmalı
Kitap almadan önce çocuğu gözlemlemenin faydalı olacağını dile getiren Barlas, “Çocuğun nelere ilgisi olduğu tespit edilerek bu çerçevede konusu olan kitapların seçilmesi yararlı bir tutum olacaktır. Ebeveyni ile kitapçıya giden bir çocuğun genellikle kapağı ilgisini çeken kitapları alma eğilimi olduğu bilinen bir gerçek. Çocuğun beğendiği kitabı alıp denemek, ebeveynin faydalı bulduğu ama çocuğun beğenmediği bir kitabı almaktan çok daha sağlıklı olacaktır. Çocuğa zorlayıcı bir şekilde onun beğenmediği bir kitabı okutmaya çalışmak kitaplardan soğumasına neden olabilir” diye konuştu.
Görselliği bol kitaplar çocukların ilgisini çekiyor
Kitap seçiminde bir diğer dikkat edilmesi gereken noktanın özellikle erken çocukluk döneminde olan bir çocuğa görsel öğelerle desteklenmiş kitapların alınması olduğunu ifade eden Barlas, “Çocuklar, görsel öğeler ile desteklenmiş kitapları daha ilginç bularak daha fazla okuma eğilimi gösteriyorlar. Ayrıca seçilen kitapların içeriklerinin çocuğun dünyayı, çevresini bilme, anlama, öğrenme ve bakış açısını geliştirme ihtiyaçlarını karşılar nitelikte olduğu kadar sıkıcı olmaktan uzak eğlendirici nitelikte de olmasına özen gösterilmelidir” dedi.
Renkli kitaplar okuma alışkanlığı kazandırıyor
Barlas, “Çoğu çocuğun zihninde kitap denildiğinde küçük harfler ile yazılmış, kalın ve sıkıcı bir şey canlanıyor. Bir kitap öğretici ve düşündürücü olduğu kadar mutlaka eğlendirici de olmalı. Renkli ve görselliği ön planda olan kitaplardan küçük yaşlardaki çocukların daha fazla öğrendikleri ve okuma alışkanlığı kazandıkları bilimsel olarak da kanıtlanmış bir bilgidir” ifadelerini kullandı.
3 yaşından itibaren hikaye anlatılabilir
Klinik Psikolog Duygu Barlas, ‘Çocuğun gelişimine katkı sağlayabilmenin artık gebelik döneminde de olduğunu biliyoruz’ dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Annenin veya babanın, çocuk anne karnındayken müzik dinleyerek, şarkı söyleyerek, sesli kitap okuyarak bebekleri ile iletişime geçtikleri söylenebilir. Bu, annenin ve babanın bebekleri ile kuracakları iletişimin temel taşlarını oluşturur. Doğum gerçekleştikten sonra bebek ile konuşmak, ona şarkı söylemek, seslenmek bebeğin anlama, kavrama, öğrenme gibi becerilerini geliştirmekte ve duygusal ihtiyaçlarına iyi gelmektedir. Bebek, annenin ve babanın sesini öğrenir, özellikle 6 ay itibari ile annesi ve babası ile tam anlamıyla duygusal bir paylaşım aşamasına geçer. Doğumdan beri çocuk ile kurulan iletişim, 6-7 aydan itibaren daha da arttırılmalı ve ebeveyn sık sık çocuğu ile konuşmalıdır. Bu tutum ebeveyn çocuk bağını güçlendirirken bir yandan da çocuğun dil becerilerini geliştirmesine katkı sağlamış olur. Çocuk 2 yaşına doğru gelirken, artık çocuğa sorular sorulur, cevapları karşısında onunla ikili iletişime geçilmeye başlanır. 3 yaş ve sonrasında ise yavaş yavaş çocuğa hikâye anlatılmaya başlanabilir.”