Sorun ailede sorumluluk kimde

ÇOCUKLARIN kaybolduğu ortaya çıkıyor, bir genç kız barda bulunuyor. Konuyla ilgili bakan aileleri suçluyor, "Barlarda çalışması için babası tarafından vesika çıkartılana da rastladık" diyor.

Sorun ailede de, sorumluluk kimde?

Çocuk yuvalarıyla ilgili ard arda gelen skandallar vicdanımızı kanatırken ellerimizi kavuşturup oturacak mıyız?

Eğer hükümet toplumsal sorunlara çözüm bulacak ortamı yaratamayacak ve önlemleri alamayacaksa ne yapacağız, çocukların sahipsizliğinin önüne nasıl geçeceğiz?

Aileler çocuklarına sahip çıkmıyor, kadınlar kendilerini döven kocalarına dönmek için sığınma evlerinden kaçıyor diyen kadın ve aileden sorumlu devlet bakanı, yurtların ve sığınma evlerinin pek bir işe yaramadığını mı söylemek istiyor yoksa?

Bu sorunlar tabii ki karmaşık ve zor ama imkansız değil. Sonuç alabilme oranı hükümetin ve toplumun kadın ve çocuğa verdiği önceliğe bağlı.

* * *

FRANSIZ M6 televizyonunda geçen hafta sonu fuhuş çeteleriyle ilgili bir belgesel yayınlandı. Avrupa’daki kadın ticaretini konu alan begesel ne yazık ki Türkiye’de geçiyordu. Çünkü raporlara göre son yıllarda Belarus, Ukrayna ve Moldova’dan başlayıp Türkiye’de etkin bir faaliyet alanı bulan kadın ticaretinde artış izleniyor.

Bu belgesel, Türkiye’ye gelen Moldovalı genç kadınların burada çetelerin eline düşüşünü, tehdit ve baskı altında kalışlarını, vücutlarında söndürülen sigaraların izlerine kadar, en ince ayrıntılarıyla gösteriyordu. Moldova’da yapılan çekimlerden çok sayıda genç kadının kayıp olduğunu öğrendik. Kayıp bir kadının, Natali’nin peşine düşen televizyon ekibi, Kuşadası’na geldi.

Ekranlardan buradaki fuhuş çetelerini, otellerin rezaletini, kadınların kaçmasınlar diye kapatıldıkları evleri utanç içinde izledim.

Natali’yi değil ama Moldova polisinin iki ay önce Türk polisine kayıp olarak bildirdiği genç kadınlardan birini televizyon ekibi ciddi bir takip sonucu belirledi.

Televizyon gazetecilerinin ulaşabildikleri pislik yuvalarına Türk polisi nasıl ulaşamıyordu?

Bu sorunun yanıtını Moldova polisinden bir yetkili verdi: "Biz, kayıp kadınları Türk polisine bildiriyoruz" dedi "Ama beklediğimiz işbirliğini göremiyoruz. Türk polisi işin üzerine fazla gitmiyor."

Doğru mu?

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bu ay başında Kongre’ye sunduğu yıllık raporda, Türkiye’nin cinsel sömürü amaçlı kadın ve çocuk ticaretinde önemli bir geçiş ve hedef ülke olduğu belirtildikten sonra, hükümetin bu duruma son vermek için yapması gereken "asgari standartlara" bile uymadığı söyleniyor.

Demek Moldovalı polis yetkilisi abartmıyor. Bu ülkede sorun var, ama sorumluluğu alıp sorunların üzerine kararlıkla giden yok.

* * *

KADIN
politikası, hükümetin gündeminde öncelikli bir konu değil. Bu yüzden de kadın ve çocuk haklarıyla ilgili toplumsal sorunların çözümünde yetersiz kalınıyor. Bugüne kadar atılan adımların hep zorlamayla olmasının nedeni de bu değil mi zaten.

Birleşmiş Milletler kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi komitesi CEDAW Türkiye ile ilgili hazırladığı raporda hükümete önemli bir çağrıda bulunuyordu. Cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yapılması gerekenler konusunda kamuoyunu ve özellikle hükümet yetkilileri, politikacılar, milletvekilleri ve kadın kuruluşlarının bilgilendirilmesi için raporun tavsiye kararlarının tercüme edilerek yaygın biçimde dağıtılması istenmişti. Raporun yayınlanmasının üzerinden 15 ay geçmiş olmasına rağmen kadından sorumlu devlet bakanlığı harekete bile geçmemiş.

Kadın örgütleri bu çevirilerin yapılıp dağıtılması için imza topluyor.

Sorunlar belli de sorumlular kolları sıvamak istemiyor ne yazık ki.
Yazarın Tüm Yazıları