1935 yılında Araştırmacı Sismolog Charles Francis Richter tarafından depremleri ölçmek amacıyla önerilen yöntemdir. Bu yöntem ile yapılan ölçümler temelde; havuza atılan taş üzerinden verilen örneklemde taşın suya çarptığı esnada meydana getirdiği ses dalgalarının suyun içerisindeki bir mikrofon ile dinlenmesine benzetilebilir. Ses kaydındaki en yüksek genlik değerinin uzaklık ile ölçeklenmesi ile taşın büyüklüğü hakkında bilgi edinilebilir. Depremin kaç şiddetinde olduğu hakkındaki veri de aynı prensip ile elde edilir. Bu yöntem uzaklığı 700 km’nin, şiddeti ise 6,0’ın altındaki depremler için kullanılır. Doğru değerlere ulaşmak için kullanılan sismometrelerin çok iyi kalibre edilmiş olması gerekir.
Diğer yöntemlere nazaran daha güvenilirdir, doğru sonuca ulaşmak daha mümkündür. Eğer bir depremin moment büyüklüğünü hesaplamak mümkünse diğer yöntemlere ihtiyaç olmadığı düşünülür. Bu yöntemde depremin nasıl oluştuğu matematiksel bir model ile belirlenir. Bu açıdan diğer yöntemlere göre oldukça karmaşıktır. Hesaplama için bilimsel bir çalışmaya ihtiyaç duyulur, dolayısıyla yapılan hesaplamanın belirli bir zaman alması kaçınılmazdır. Dünyada yalnızca birkaç gözlemevinde, belirli bir şiddetin üzerinde gerçekleşen depremler için rutin olarak hesaplama yapılmaktadır. Uygulamada, sadece belli bir büyüklüğün üzerindeki depremler için (M4,0) Moment Büyüklüğü hesaplanabilir.