Güncelleme Tarihi:
Plastiklerin günlük hayatın büyük bir kısmında kullanılması nedeniyle gözden kaçan ve vücudumuza giren mikroplastiklerin, sindirim, solunum ve üreme sistemlerine nasıl zarar verebileceğini öğrenmek için fareler ve insanlar üzerinde yapılan 1815 araştırmayı incelendi.
Bilim insanları, 5 mm ile 1 mikrometre arasındaki boyutları ile çıplak gözle fark edilemeyen mikroplastiklerin, kanser, hücre bozulması, DNA hasarı gibi sağlığa olumsuz etkilerini tespit etti.
Mail Online'da yer alan habere göre, mikroplastiklere karşı eğitici videolar çeken bir uzman, mikroplastik oranı en yüksek ve en yaygın olan yiyecek ve içeceği sıraladı.
Uzman, deniz ürünlerinin mikroplastik taşıdığı uzun zamandır biliniyor olsa da özel tuzlarda ve bebeklere verilen pürelerde de mikroplastiklerin yoğun olduğunu açıkladı.
İşlenmiş gıdaların plastikler ile satılması sebebiyle çok fazla mikroplastik içerdiğini belirten uzman, bu gıdaların ambalajlarının zamanla bozulduğuna ve mikroplastiklerin gıdaya geçtiğine değindi.
Mikroplastiklere karşı uyaran uzman, “Geçtiğimiz birkaç yıl içinde bilim insanları, bu mikroplastiklerin vücudunuz üzerinde birçok farklı kanser türü ve bağırsak mikrobu ile ilişkilendirdi" dedi.
DENİZ ÜRÜNLERİ
Uzman, “Okyanustaki mikroplastik miktarı her altı yılda bir iki katına çıkıyor ve bunların hepsi deniz ürünlerimizde bulunuyor” ifadesini kullandı.
Yapılan bir çalışmada, kabuklu deniz ürünü yiyen insanların her yıl yaklaşık 11 bin mikroplastik parçacığı yuttuğu tahmininde bulunulurken bu ürünlerin arasında istiridye, midye, yengeç ve neredeyse her tür balık ürünü yer alması dikkat çekti.
Listeden çıkarmak istemeyeceği tek gıdanın deniz ürünleri olduğunu vurgulayan uzman, “Tüketimini azaltmanız ve paketli satılan balıklardan kaçınmanız gerek” tavsiyesinde bulundu.
TUZ
“İşlenmemiş deniz tuzunda gerçekten yüksek miktarda mikroplastik bulunuyor” diyen uzman, işlenmiş sofra tuzunun en güvenli seçenek olduğunun altını çizdi.
İşlenmiş tuzlara ilişkin yapılan bir araştırmada, okyanuslardan çıkarılan deniz tuzunun plastik kirliliğine maruz kaldığı ve popüler pembe Himalaya tuzunun madencilik yöntemleri ile çıkarılması sebebiyle yüksek oranda mikroplastik içerdiği bildirildi.
PAKETLİ SATILAN SÜTLER
Kaynağından uzaklaşan ürünlerin plastikle temasının arttığına değinen uzman, marketlerdeki paketli satılan süt ürünlerinden kaçınılması gerektiğini belirtti.
Paketli satılan sütlerin yanı sıra paketli satılan peynir, kaymak gibi süt ürünleri konusunda uyaran uzman, bu ürünlerin yerel satıcılardan alınarak tüketilmesi tavsiyesinde bulundu.
Araştırmalar, yerel satıcılardan alınan süt ürünlerinin, paketli satılanlara kıyasla daha az mikroplastik içerdiğini gösterdi. Ancak araştırmalar, pastörize edilmemiş süt ürünlerinin E.coli, Salmonella ve Listeria gibi mikropları barındırabileceği konusunda uyardı.
PÜRE HALİNE GETİRİLMİŞ GIDALAR
Uzman, özellikle bebeklere gıda takviyesi olarak verilen ve küçük çocuklar arasında popüler olan püre haline getirilmiş gıdaların mikroplastik barındırdığı konusunda uyardı.
Uzman, "Isı, bu gıdaya sızan toksik kimyasalların ve mikroplastiklerin miktarını katlanarak artırmaktadır. Bu bebek mamaları, pastörize ediliyor ancak poşetlerin içinde ısıtılıyor" dedi.
Uzman, "Bu ürünlerin, toksik kimyasal endişesi konusundaki eşiği çoktan aşan çok sayıda mikroplastik, yapışkan kimyasal, BPA ve Ftalat içerdiğini belirten çok sayıda çalışma var" sözlerini ifadesine ekledi.
Uzman, poşetli satılan bu ürünlerden vazgeçilmesi ve çocuklara mümkün olduğunca taze meyve ve sebze verilmesi tavsiyesinde bulundu.
ÇABUK PİŞİR GIDALAR
Uzman, mikrodalga fırında ya da sıcak su içerisinde 5 dakika gibi kısa bir sürede pişirildiği belirtilerek satılan poşetli gıdalara karşı uyardı.
Ton balığı, mercimek yemeği, pilav, makarna, kuru fasulye gibi yemeklerin içerisinde satıldığı bu ürünlere dikkat edilmesi gerektiğini belirten uzman, "kuru fasulye ya da mercimeği kendiniz pişirin ve ton balığını azaltın" tavsiyesinde bulundu.
SALLAMA ÇAY
Uzman, poşetli satılan sallama çayların sıcak suya girdiğinde tonlarca mikroplastik saldığını belirtti.
Yapılan bir çalışma, 90 derecenin üzerinde demlenen bu çayların 11,6 milyar mikroplastik ve 3,1 milyar nanoplastik saldığını ortaya çıkardı.
Uzman, “Bunun yerine yaprak çay almaya çalışın ve yeniden kullanılabilir paslanmaz çelik bir süzgeç kullanın ya da sadece kağıt poşetlerde çay kullanın” dedi.
İŞLENMİŞ ET ÜRÜNLERİ
ABD'de yapılan bir araştırmada, farklı işlenmiş et ürünleri incelendi ve gram başına en fazla mikroplastiğin bu ürünlerde bulunduğu tespit edildi.
İncelemeye alınan ürünler arasında pane karides, tavuk nugget ve bitkisel et ürünleri gibi gıdalar yer aldı.
Uzman, “Minimum düzeyde işlenmiş et ürünleri almaya çalışın” dedi.
BAL
Araştırmacılar, dünyanın dört bir yanından gelen balları mikroplastikler açısından test etti ve temel gıda maddeleri arasında yer alan balın büyük ölçüde mikroplastiklerle kirlendiğini tespit etti.
Baldaki mikroplastik kirliliğinin işlemeden değil, arıların kendisinden kaynaklandığı ifade edilirken kirli ortamlarda polen arayan arıların bala karışan plastik parçacıkları topladığı belirtildi.
Şehir ortamında üretilen balın kırsalda üretilen baldan çok daha fazla mikroplastik barındırdığı ortaya çıkarken, uzman "kırsal bir yerden bal almaya çalışın, şehir balı almayın” uyarısı yaptı.