Güncelleme Tarihi:
Dünyanın en tehlikeli nesnesiyle aynı odada 5 dakika kalmanın ölümünüze yol açacağını biliyor muydunuz? Yanlış okumadınız; sadece 5 dakika hayatınızın sona ermesi için yeterli.
Aslına bakılırsa söz konusu nesnenin ismi bile ne kadar tehlikeli olduğunu anlatıyor. "Neymiş o çok tehlikeli?" diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Hemen cevap veriyoruz: Fil Ayağı.
Ancak "fil ayağı" denince aklınıza Afrika veya Asya'nın filleri gelmesin. Bu fil ayağı çok daha yakınımızda Ukrayna'nın Pripyat şehrindeki bir bodrumda bulunuyor.
ÇERNOBİL FELAKETİ TARİHE GEÇTİ
Hatırlanabileceği üzere takvimler 26 Nisan 1986 tarihini gösterirken, dünya tarihin en büyük nükleer felaketlerinden birine sahne oldu.
Pripyat'ta bulunan Çernobil Nükleer Santrali'nin 4 Numaralı RBMK reaktöründeki bir sistem testi, aşırı ısınmaya yol açtı. Isınma sonucunda bir dizi patlama yaşandı, dev yangınlar çıktı ve binlerce kilometrekarelik bir alana radyasyon yayıldı.
Çernobil felaketinin peşi sıra onlarca kişi hayatını kaybederken, yayılan radyasyon ilerleyen yıllarda başta binlerce insan olmak üzere bölgede yaşayan tüm canlıların yaşamında ağır etkilere yol açtı.
ERİYEN ÇEKİRDEK FİL AYAĞINI OLUŞTURDU
Fil Ayağı da bu felâketten geriye kalan şeylerden biri. Patlayan reaktörün bodrum katında bulunan bu büyük siyah tehlikeli atık madde yığını, filin ayağının kıvrımlı görüntüsüne benzerliğinden ötürü bu şekilde isimlendiriliyor.
1986'da felaketin yaşandığı esnada reaktörün bodrumuna inen acil müdahale ekipleri, çekirdekten akmakta olan siyah lav kıvamındaki sıvıyla karşılaştı.
Yayılan radyasyonun farkında olan acil müdahale ekipleri hızla o noktadan uzaklaştı. Ancak odaya bırakılan kameralar sayesinde tehlikeli madde görüntülendi.
Bu sıvı zamanla donup sertleşerek Fil Ayağı'nı oluşturdu. Aşağı yukarı 1 metre boyunda olan Fil Ayağı, beton, kum ve erimiş nükleer yakıttan oluşuyor. Fil Ayağı'nın tahmini ağırlığı ise 2 ton.
NEDEN BU KADAR TEHLİKELİ?
Peki Fil Ayağı neden dünyanın en tehlikeli nesnesi olarak nitelendiriliyor? Bunun sebebi radyasyonun etkisinin halen devam ediyor olması.
Bilim dergisi Nautilus'un aktardığına göre, Fil Ayağı'nın yakınında geçirilen 30 saniyenin ardından, baş dönmesi ve halsizlik baş gösteriyor. İkinci dakikanın ardından hücrelerde kanama başlıyor; dördüncü dakikanın ardından ise kusma, ishal ve ateş şikâyetleri ortaya çıkıyor.
Kazanın hemen ardından yapılan ölçümlerde, erimiş çekirdekten yayılan radyasyon o kadar güçlüydü ki burada 300 saniye geçirebilen bir insanın 2 gün içinde öleceği düşünülüyordu.
10 yıl sonra yapılan ölçümlerde, radyasyon düzeyinin kazanın hemen ardından yayılanın 10'da 1'i kadar olduğu bulunmuştu. Yine de 500 saniyelik maruziyetin radyasyon hastalığına yol açmak için yeterli, bir saatten uzun sürecek maruziyetin ise ölümcül olacağı öngörülüyordu.
Çernobil felaketinin üzerinden 38 yıl geçti ancak Fil Ayağı halen aynı yerde duruyor santralin temeline doğru erimeye devam ediyor. Bilim insanları halen fazlasıyla radyoaktif olan kütlenin tehlikesinin on binlerce yıl boyunca devam edeceğini düşünüyor.