Sinemayla ilgilenenlere

Gün geçmiyor ki birileri mail ya da Twitter yoluyla “Sinemaya ilgi duyuyorum, kendimi nasıl geliştirebilirim” diye sormasın.

Haberin Devamı

Toplu cevap vermek adına şahane bir önerim olacak.
Filmin hikayesini öğreten Altyazı sinema seminerleri başlıyor.
4 hafta sürecek olan seminerler cumartesi günleri Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi’nde verilecek.
Senaryoda Derviş Zaim (Tabutta Rövaşata, Gölgeler ve Suretler...), yapımcılıkta Zeynep Özbatur (Üç Maymun, İklimler...), oyunculukta Bülent Emin Yarar (Korkuyorum Anne, Beş Şehir...), görüntü yönetiminde Feza Çaldıran (Sonbahar, Çınar Ağacı...), sanat yönetiminde Yaşar Kartoğlu (Vizontele, Hokkabaz...), kurguda Çiçek Kahraman (Uzak İhtimal, Bizim Büyük Çaresizliğimiz...), ses tasarımında Nurkut Özdemir (Issız Adam, A.R.O.G...) ve yönetmenlikte Durul-Yağmur Taylan’ın (Küçük Kıyamet, Vavien...) eline teslimsiniz.
Kadro esaslı, tavsiyelerin tavsiyesi...
İletişim: seminer@altyazi.net / Tel: (212) 287 19 49 (Dahili 120)

Haberin Devamı

Festivaldeki İtalyanlar

17 Nisan’a kadar sürecek olan 30. İstanbul Film Festivali’nde ufak çaplı bir İtalyan çıkarması var.
John Turturro, “Tutku” (Passione) filminde müzik tutkusunu sinema salonlarına taşıyor. “Tutku”, Napoli’nin daracık sokaklarında geçen, klasikle popüler müzik arasındaki ilişkiyi inceleyen yarı belgesel yarı müzikal bir film. 10 Nisan’da Fitaş’taki gösteriminin ardından başrollerden Peppe Servillo soruları cevaplayacak.
Daniela Luchetti’nin “Hayatımız” (La Nostra Vita) adlı filmi Roma banliyölerinde geçen bir işçi sınıfı hikayesi. Başroldeki Elio Germano bu rolle Cannes’da En İyi Erkek Oyuncu ödülünü almıştı. Filmin en yakın gösterimi 7 Nisan’da Atlas’ta.
Stefano Incerti’nin yönettiği “Gorbaçov”, çıkışsız yaşamların ve saplantılı bir aşkın öyküsünü anlatıyor seyirciye. Bugün Beyoğlu Sineması’nda, 8 Nisan’da Fitaş’ta.
Cannes Film Festivali’nde ilk gösterildiğinde İtalyan Kültür Bakanı’nın Fransa’yı protesto etmesiyle tartışma yaratan “İtalya Sarsılıyor” (Draquila) muhalif TV şahsiyeti Sabina Guzzanti’nin ikinci belgeseli.
Yönetmen Guzzanti, Berlusconi hükümetinin 2009 yılında olan depremi halkın gözündeki imajını iyileştirmek için nasıl kullandığını ve sömürdüğünü anlatıyor.
Yarın ve cuma günü Fitaş’ta izlenebilir.

Haberin Devamı

Ağlatan mail

Gece 02.40’da geldi bu mail posta kutuma.
Emine Dinçkurt’u tanımam ama yazdıklarını okurken kendimi ona o kadar yakın hissettim ki.
Kelimeleri, gözyaşlarım oldu, onunla birlikte ağladım. Ve tüm bunları sizinle de paylaşmak istedim. Sonuna kadar, her cümlesini hissederek okuyun lütfen.
Emine Hanım, “Ömür köpeğim öldü” diye başlıyor ve şöyle devam ediyor:
“Canımın içi, bir tanem. Bugün seni kendi ellerimle, öpe koklaya toprağa verdim. Mezar değil, uykuluk olsun sana, bir gün buluşacağız. Huzur içinde uyu bebeğim... Ansızın aldım haberini, elim ayağım titredi ama direndim, senin için dimdik ayakta durdum ve eve geldim... Yanına geldim, uyuyordun sanki. Annem üzerini örtmüş üşümeyesin diye. Mucize beklemedim, mucize istedim ben. Yatağından aldım, kucağıma bastırdım kalbimin üzerine. Tıpkı senin sevdiğin gibi yatırdım sol yanına. Doya doya öptüm, kokladım, sevdim seni son defa... Bebeğim şimdi toprağın altında, kalan yemeğini sokakta baktığımız köpeklere verdim. Mutlu öldü benim kızım, çok sevildi, o da çok sevdi bizi, biliyorum yine buluşacağız...”

Haberin Devamı

Esaslı savaş muhabbeti!

Twitter’da Zühre Alan’dan süper bir soru geldi: “Savaşlarda ölen insan sayısı veriliyor, ya hayvan sayısı...”
Ve Songül’den şahane bir cevap: “Öldürenler o gruba girmediğinden verilmiyor olsa gerek!”
Süpersiniz, harikasınız, çok haklısınız, öpüyorum ikinizi de...

Yazarın Tüm Yazıları