Silah lobisi yetmedi

DENKLEM şimdi tersine dönüyor.

Amerika’da Ermeni Lobisi daha güçlü. Amerika’da Musevi Lobisi daha güçlü. Kimden daha güçlü? Silah lobisinden.

Haberin Devamı

Yıllardır ve hele Amerika savaş halinde ise, hele bizim gibi ülkelere silah, savaş malzemesi ve savaş uçağı satışı tavan yapıyorsa, diplomatik alanda, siyasi alanda Amerika’da son söz silah lobisinin oluyor.
Bu kural önceki gün kırılıyor. Ermeni soykırım tasarısı Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde kabul ediliyor.
Oturumu yöneten başkan şöyle yapmış, oylamayı böyle uzatmış filan, hikaye. Oylamadan hemen sonra Amerika’da farklı çevrelerle konuşuyorum. Tasarının kabulünde iki ana neden var.
1- Obama, Ermenistan’la imzalanan protokolün TBMM’de onaylanmasını istiyor. Şu ana kadar böyle bir onay yok. O protokolü Ermenistan delmesine rağmen, Obama ısrarını sürdürüyor ve ısrar yerine  gelmiyor.
2- Ermeni Lobisinin yanı sıra, önceki yıllarda Türkiye’nin yanında yer alan Musevi Lobisi, bu  kez Türkiye aleyhine çalışıyor. Musevi Lobisi, her fırsatta İsrail’e saldıran Tayyip Erdoğan’dan intikam alıyor.
MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ
Durumun vahametini fark eden Amerikan silah lobisi, Türkiye lehine devreye giriyor. I-ıh, olmuyor, tutmuyor, silahçıların nefesi yetmiyor.
Oysa, Türkiye uçağı ile, tankıyla, topuyla milyarlarca dolarlık savaş malzemesi satın almayı planlıyor. Akla ilk gelenler arasında Amerikan firmaları var. Silahçılar için Türkiye iyi pazar. Müşteri memnuniyeti adına silahçılar fır dönüyor, ama elleri boş kalıyor.
Benzer tasarı geçmiş yıllarda iki kez aynı komitede kabul ediliyor, ama sonra Temsilciler Meclisinde ele alınmıyor. Bundan sonra da, böyle olabilir.
Ama, tasarının komitede kabulü Türk-Amerikan ilişkilerini yine de gergin bir döneme taşıyacak. Tasarının kabul edildiği anda oradaki büyükelçinin geri çağrılması, gerginliğin ilk işareti.
NABIZ YOKLUYOR
Amerika ile gerginlik uzarsa, bu iç politikaya yansıyabilir.
Tayyip Erdoğan, İsrail’e yaptığını Amerika’ya yapabilir mi? İç politika adına, böyle bir kahramanlık beklenebilir. Ama, bunun bedeli Erdoğan açısından ağır olur.
Başından beri bu iktidarı destekleyen Amerika yeni arayışlara geçebilir. Son zamanlarda Ankara’da
Amerikan Büyükelçisi çok değişik çevrelerde nabız yokluyor. Gerçi, bu yoklamaların tasarının kabulü ile ilgisi yok. Ama, şimdi durum daha ciddi, büyükelçinin arayışı da daha ciddi olabilir.
Böyle bir gerginlik etkisini Türk dış politika rotasında gösterebilir. Batıdan hafif hafif demir alıp, Doğuya doğru yol almak. Şu eksen kayma meselesi.
Türk dış politikası mı? Zaferden zafere koşan, yere göğe sığamayan dış politika ve Dışişleri şimdi güüüm. Hani çok iyi gidiyorduk.
Soykırım tasarısının komitede kabulü tek başına bu kabulü aşıyor, genel anlamda dış politikada çok yönlü tıkanıklığı gösteriyor. Bu ekiple buraya kadar.
Silah lobisi de yaya kalınca, bizim silahşörler karavana atıyor.

Haberin Devamı

O zaman savaş, şimdi satış

Haberin Devamı

EKONOMİK krizde kıvranan Yunanistan’a Almanya’dan gelen öneri, üzerinde kitap yazılacak türde:
“Adalarınızı satın.”
Ada, mada, ama sonunda o ülkenin parçası, taşı, toprağı. Hani, biz dahil, pek çok ülke vatandaşının canını uğrunda seve seve vereceği topraklar. Adamlar şimdi çıkmış, “satın” diyorlar.
Bırakın koca adayı ya da adaları, bir zamanlar Kardak’ta, iki kaya, üç çalı parçası için Yunanistan bizimle boğaz boğaza gelmiyor mu? Savaş çıkması an meselesine dönüşmüyor mu? 
İki kaya parçası için savaşı göze alan bir ülke, şimdi adasını satacak mı? Sanmıyorum.
Burada üstünde
durulması gereken, zaman içinde değişen değerler.
Bir zamanlar savaşı
göze aldığınız değerler, o topraklar için, şimdi satış öneriliyor.
Zaman böyle bir şey. Heidegger ününe ün katan “Zaman ve Varolmak” kitabını boşa yazmamış.

Yazarın Tüm Yazıları