Shakhtar gibi harcayın!

Bütün kulüpler birlik içinde hareket etti. Türk Telekom’un ciddi oyuncu olarak ortaya çıkması Digitürk’ü zorladı. Bence kafalarındaki rakam 250 milyon dolar civarındaydı. Ama 400 milyon dolara da çıksa ihaleyi almayı kafalarına koymuşlardı.
Önceki günkü tarihi ihalede spor medyasının ciddi payı var. Başta Lig TV olmak üzere birçok kanal spora ciddi yatırım yaptı. Maç görüntülerini alan kanal sayısı arttı.
Bundan sonra geriye dönüşün olacağını sanmıyorum. Kulüpler bu kadar gelire karşın yine bataktan çıkamazlarsa kongreler olur gündeme yabancı alıcılar bile gelir.. Eğer havuzdan dağılacak paralar doğru kullanılırsa doğru transferlerle her yıl güçlenen Shakhtar Donetsk’in kazandığı UEFA Kupası’nı kazanmak çok kolaylaşır.. 2 sezon önce Fenerbahçe’nin çeyrek finale kadar yükseldiği Şampiyonlar Ligi’ne 3 takımla katılma şansını zorlarız. Finali zorlarız. Yeter ki iş parayla kalmasın.. Kaliteyi isteyelim, kaliteyi zorlayalım.. İngiltere, İspanya ve İtalya’dan sonra Avrupa’nın en iyi liglerinden birine sahip olabiliriz. Tabii ki havuzdan gelen paraları 2 milyon dolara alınacakken 10 milyon dolar harcanan futbolculara, menajerlere, kulüplere kaptırmazsak..
Türkiye’ye moral veren, kriz ortamında önemli bir değer yaratan Futbol Federasyonu’nu, ihaleyi yöneten Lutfi Arıboğan’ı kutlamayı da unutmayalım. 4 saatlik bir süreçte kimsenin aklında hiçbir şey kalmadan çok şeffaf bir ortam oluşturuldu.
Umarım Federasyon da kendi payına düşen yaklaşık 40 milyon dolarlık payı iyi kullanır ve birçok yönünü eleştirdiğim Mahmut Özgener uzun süre o koltukta oturur..

Tanjeviç sevdası

FENERBAHÇE, Ülkerspor’la birleşmesinin ardından Avrupa’da önemli bir yere gelmişti. İşler iyi gidiyor, yıldızlar Fenerbahçe’ye geliyordu. Ama Tanjeviç hatası yapıldı. İki yıldır yazdık. Kadro istikrarı kuramayan bir teknik adam Tanjeviç. Kendisinden çok daha kötü takımlara farklı yenildi. Geçen sezonun finalinde 2-0’dan 4-2 Efes’e şampiyonluğu verdi. Bu sezon çok kolay bir grupta Euroleague’e veda edildi. Hem de ne kadroyla.. Giricek, Kinsey, Ukiç, Mirsad, Semih, Oğuz ve daha kimler.. Lige  bakın.. Tam 5 takım Fenerbahçe’den daha fazla sayı atmış. Fenerbahçe rakibin ikili oyunlarına bir türlü önlem alamıyor. Kendi yıldızlarını maç içinde bir türlü parlatamıyor.
Aziz Yıldırım-Murat Ülker karar verecek kalıp kalmamasına.. Onu Fenerbahçe düşünsün.. Ama Milli Takım kendi ülkesinde gruptan çıkamazsa Turgay Demirel Federasyonu’nun tüm Türkiye’ye hesap vermesi gerekir.

Doğru arayış

GÖKHAN Ünal’ın Fenerbahçe’ye transferi gündemi en çok meşgul eden konulardan biri. Eğer bu transfer gerçekleşirse Fenerbahçe Kazım’ın eksikliğinden doğan hücum gücünü artırmış oluruz. Gökhan tek vuruşlarda çok etkili bir forvet. Aynı zamanda Güiza, Semih, Deivid üçlüsünün daha formda kalması konusunda ciddi bir rekabet ortamı oluşturur. Alex, Özer, Güiza gibi isimler arasında Gökhan Ünal tekrar eski günlerine dönüp Milli Takım’a aday olabilir..

İlker Meral

ANKARAGÜCÜ-Trabzon maçında iki pozisyon dikkatimi çekti. Biri Baki’nin Alanzinho’ya, diğeri Giray’ın Vassel’e faulleri.. Hocam o maçı yönettiğiniz gün tarihi bir ihale yapıldı. Tam 2 milyar dolara yakın bir para dönmeye başladı yayın dünyasında. O paralar yıldızları seyretmek için veriliyor.. Kasti tekme atanları korumak için değil.. İki futbolcunun da sarı kartı varken sen iki kasti ya da sarı kartlık hareketi es geçiyorsun.
Cüneyt Çakır’ı örnek almalı
Ordu’da 5.dakikada kırmızı kartı gösteren Bünyamin Gezer bir mesaj vermişti ülkeye aslında. Kasti hareketin dakikası olmaz. Umarım bundan sonra FIFA’nın en çok dikkat ettiği konulardan biri olan sert ve kasti hareketlere, yıldızları korumaya yönelik yönetim tarzına dikkat ederler. İtalya futbolu bu türt sert (kasap) futbolcular yüzünden 1 numara unvanını kaptırıp gerilere gitti. İspanyollar 4-5 kırmızı kart çıkarılan maçlarla Messi, Eto’o, Raul gibi yıldızları korudu. İlker Meral dürüst bir hakem. Gördüğünü çalıyor. Ama gördüklerini değerlendirme konusunda ülkenin en çok kırmızı kart gösteren ve en çok mesafe kaydeden hakemi Cüneyt Çakır’ı kendisine örnek almalı..