Büyülü İsviçre Alpleri’nde rüya gibi yolculuk
İsviçre Alpleri denilince akla sadece İsviçre’de yer alan dağlar gelmesin. Alpler, çoğunluğu İsviçre’de bulunan fakat tüm Orta Avrupa’yı çevreleyen Fransa ve İtalya’yı da kapsayan dağ silsilesi… Hatta ülkemizdeki Toros Dağları da Alpler’in son uzantıları... Burada gezilecek birçok kasaba var. Hepsi de rüya gibi. Sanki bir masalın içinde buluyorsunuz kendinizi…
Alpler’i ziyaret etmenin şu sıralar tam zamanı, tabi kış tatili için düşünürseniz. Bahar aylarını tercih ederseniz de her yer yemyeşil… Direkt uçuş olmadığı için Zürih, Bern veya Cenevre’ye giderek araç kiralayıp dağlara çıkabilirsiniz. Eğer muhteşem manzaraları farklı şekilde deneyimlemek isterseniz tren yolculuğu yapmanızı öneririm. Gözlerinize inanamayacaksınız… Alpler denince akla gelen birçok yer var. Mesela Alp Dağları’nın en yüksek noktasında yer alan Mont Blanc veya Zermatt, Bern, Monte Rosa… 
Bizim tercihimiz Adelboden’dan yana oldu. Meşhur Blausee Gölü’nün hemen yanındaki dağın arkasında bulunan bu minik kasaba çok eğlenceli. Yamaçlarda konumlanmış ahşap yapılardaki otellerde keyif yapmaktan kendinizi alamayacaksınız. Sıcak havuzları ile ünlenmiş olan bu bölgede hemen hemen her otelin SPA merkezi var ve ücretsiz kullanabiliyorsunuz. Eksi 15 derecede 33 derece sıcaklığındaki açık havuzda harika dağ manzarasına karşı keyif yapıp dinlenebilirsiniz. Tam bir doğa harikası olan manzaralar gözlerinizi kamaştıracak. Kayak pistlerinin de oldukça dik olduğu belirtmek isterim. Eğer fazla tecrübeniz yoksa bu bölgede biraz zorlanabilirsiniz. Oteller kayak takımlarını kiralık verebiliyor. Skipass ücretsiz olduğu için dilediğiniz kadar zirveye çıkabilirsiniz.
Adrenalin tutkunlarına özel
Alpler’de olmazsa olmaz aktivitelerden bir kaçı; dağ ve kaya tırmanışları, kampçılık ve yamaç paraşütü. Özellikle turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bu aktiviteleri gerçekleştirebilirsiniz. Adelboden’de otellerin yanı sıra birçok mağaza, kafe ve restoran bulabilirsiniz. Eğer çocuklu bir aileyseniz çok eğlenceli vakit geçireceğinizden hiç şüphem yok. Adelboden bölgesinin bulunduğu rakımdan dolayı kulaklarda her hangi bir basınç veya baş ağrısı problemi yaşamıyorsunuz. Yollar o kadar düzenli ve temiz ki, arabanızı güvenle kullanabilirsiniz. Eğer trenle gittiyseniz şehir içinde kol gezen otobüslerden faydalanabilirsiniz.
Herkesin elinde bir kızak
Burada kayak sporunun yanı sıra büyük küçük demeden herkes kızağını sırtlayıp eğlencesine bakıyor. Küçük tepelerden kendilerini bırakıyorlar. Biz de yaptık ve çok eğlendik. Özellikle çocukların ve hâlâ çocuk kalanların en büyük eğlencesi. Adelboden bölgesine yarım saat uzaklıktaki Blausee Gölü mutlaka görülmeye değer. Dünyada birçok yer gezdim ama böyle güzel bir manzara ile henüz karşılaşmadım. Göle giriş ücretli. Arabanızı park ettikten sonra beş dakikadan daha az bir mesafeyi yürüyorsunuz. O büyülü yol zaten size nasıl bir manzarayla karşılaşacağınıza dair ipuçları veriyor. Ağaçların, dağların suya yansıması, suyun yeşil ve mavi renginin bembeyaz karlar ile ahenkle dans etmesi...
Heidi’nin evine ziyaret
Turistik yerlerden bir diğeri ise 7’den 70’e hepimizin izlediği Heidi karakterinin dedesi ile yaşadığı ev. ‘Heidiland’ diye geçen bu bölge dağın yamaçlarında yer alıyor. Kısa bir tırmanıştan sonra Heidi’nin evine ulaşıyorsunuz. Burası gerçekten çizgi filmdeki ile aynı. Ahşap ve şömineli sıcacık bir dağ evi. Dedesinin sandalyesi, bahçelerindeki inekler, mutfaktaki eşyalarına kadar her şey yerli yerinde… Eğer Heidi izleyenlerdenseniz ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
