Paylaş
Tatil biletini aylar önce uygun fiyata alanlar, kumsallara uçanlar pek farkında değil. Ama bir süredir iç hatlarda uçabilmek, hele de son güne kaldığınızda neredeyse imkânsız. Acil çıkan bir iş veya düğün-cenaze için uçağa binmek hayal oldu. Bu yükselişten otobüs biletleri de payını aldı. Türk Sivil Havacılık Sektörü için 2004 önemli bir milattı. İç hatlar THY’nin tekelinden çıktı ve özel havayollarına açıldı. Bir anda artan seferler ile Türkiye uçmaya başladı. Farklı merkezlerden çapraz uçuşlar, sonrasında bölgesel küçük uçaklar derken işler döndü dolaştı tekrar başa döndü. Seferler azaltıldı. Örneğin şu anda Van’a iki hafta boyunca uçak bileti bulmak imkânsız. Veya Diyarbakır’a inanılmaz yüksek fiyatlar uygulanıyor. Bir bakıyorsunuz daha önce üç şirketin sefer yaptığı bir kente sadece Türk Hava Yolları uçuyor. Neden böyle oldu?
1. Bilet tavan fiyat uygulaması maliyetleri kurtarmıyor: Sektörün girdileri yani uçak kiralarından yakıta, bakımdan bazı şirketlerde maaşlara kadar tüm kalemler döviz üzerinden. Katlanan maliyetler nedeniyle havayolları tavan fiyatta bile zarar edebiliyor. Bu nedenle havayolları iç hatlara çekimser bakıyor. Uçmak istemiyor. Şirketlerin bu konuda kulakları Ankara’da.
2. Havayolları daha çok para kazanacakları hatlarda uçmak istiyor: İstanbul’dan Van’a uçuş yaklaşık 2 saat. İstanbul-Viyana arası da iki saat. Bir tarafta bilet fiyatı 300 TL, diğerinde ise 300 Euro. Böylece şirketler dönemsel olarak daha fazla para kazanacağı noktaları seçiyor. İç hat uçmaktansa daha fazla dış hata yöneliyor. Hatta uçaklarını ekipleriyle kiralıyor. Geçmişte yoğun olarak iç hat uçan Onur Air, AtlasGlobal bile filolarını dış hat uçuşlara yöneltmiş durumda.
3. Yere inen filolar: Boeing havacılık tarihinin en büyük krizlerinden birini 737 MAX modeli ile yaşıyor. Örneğin THY’nin teslim aldığı 12 uçak, geçen marttan bu yana yerde, uçamıyor. THY teslim alacağı diğer 12 uçağı da alamıyor. SunExpress ve Corendon beklemede. Bu uçakların yere inmesi, çok ciddi yoğunluğun yaşandığı yaz döneminde operasyonu inanılmaz zorladı. Normalde iç hatlar için ayrılan filolar ise dış hatlara yöneltilmiş durumda.
4. Alım gücü düştü: Zaman zaman arkadaşlarımla konuşuyorum. Düşen alım gücü nedeniyle birçok kişi örneğin İzmir’e, Bodrum’a, Dalaman’a veya Antalya’ya uçak yerine otomobilleri ile gidiyor. Sorduğumda ise “Ne olacak yolda bir gün kaybederiz ama maliyet daha uygun olur” diyorlar. Bir bölümü de “Uçaklar çok pahalı, yıllar sonra otobüse binmeye başladım. Yeni otobüsler de uçak gibi” diyor.
Havayolları yazın iç hat yerine ağırlığı büyüyen turizm ile birlikte dış hatlara verdi. Peki kışın ne olacak? Veya 2020 yazında? Bu konuda yapılacak düzenlemeler için hem devletin hem de havayollarının karşılıklı adım atması gerekiyor. Yoksa 2004’te aşılan önemli eşik, kısa sürede yok olabilir.
Paylaş