Paylaş
Havalimanındasınız. Yer görevlisi ile tartışırken cep telefonunuzun kamerasını açtınız ve kayda başladınız. Kesin haklı olduğunuza inanıyorsunuz. Veya yanınızdaki bir kişi yaşadığınız tartışmayı kaydediyor. Video kaydı ne kadar etik? Bu videonun sosyal medyaya konulması suç mu? Son aylarda benzer görüntülerle sık sık karşılaşıyoruz. Bir bakıyorsunuz son anda uçağa alınmayan bir yolcu mağduriyetini çektiği video ile gündeme getiriyor. O video sosyal medyaya yükleniyor ve milyonlarca kişi tarafından izleniyor.
KAMUSAL ALAN
Havalimanları veya uçak içi kamusal bir alan. Bu açıdan hukuki olarak çekim yapılabilir gibi gözükse de örneğin dünyanın her yerinde terminal içi fotoğraf-video çekimi yasak. Nedeni ise güvenlik. Masum ‘selfie’ler dışında özellikle de kameranızı güvenlik kontrolünün yapıldığı röntgen cihazlarına doğru döndürdüğünüzde veya pasaport bankosunda yapacağınız çekim nedeniyle başınız derde girebilir.
Aynı durum uçak içi çekimler için de geçerli. Havayolları, yolcuların izinsiz çekim yapmasını istemiyor. Bununla ilgili en büyük sıkıntı, film veya fotoğraf karesine girecek yolcular. Seyahat özgürlüğü nedeniyle bu karenin ortaya çıkması sonrasında yolcu “Ben gizli bir iş görüşmesi için gidiyordum. Neden benden izinsiz bu çekim yapıldı” diyerek havayoluna dava açabilir -ki örnekleri çok fazla.
Havayolu şirketleri bazen kabin içinde sundukları özel tasarıma sahip koltuğun veya ikramın çekilmemesine sıcak bakmayabiliyor. Ürünün-hizmetin kopyalanmasını istemeyebiliyor.
VİDEO ÇEKİMİ DELİL Mİ
Uzun yıllar gizli yapılan çekim veya ses kaydının delil olup olmadığı konusunda tartışmalar yapıldı. Özellikle boşanma davalarında bu konu sık sık gündeme geldi. Tartışmanızı videoya aldığınızda veya ses kaydını yaptığınızda bunlar ancak mahkemeye delil olarak sunulabiliyor. Yani konuşulanları veya yaşadıklarınızı destekler amaçlı kullanılabiliyor. Görüntüleri ancak mahkeme sonuçlandıktan sonra sosyal medyaya yükleyebilirsiniz.
SOSYAL MEDYADA YAYMAK
Yolcunun yaptığı çekimde söylenilen ‘beylik’ lafların başında “Bu görüntüleri internette yükleyeyim de görün” geliyor. Örneğin havalimanında bilet satış yetkilisiyle veya uçağa biniş sırasında bir görevliyle tartıştınız ve bunu videoya çekerek herhangi bir sosyal medyaya yüklediniz. Bu görüntüler nedeniyle çeken kişi olarak başınız derde girebilir. Örneğin o şirket dava açabilir. Veya tartıştığınız, bağırdığınız görevli de size kişisel olarak dava açma hakkına sahip. Videoyu, ses kaydını yüklerken aman dikkat! O anlık sinirle yaptığınız, “Rezil edeyim görsünler” dediğiniz konu bumerang gibi dönüp sizi vurabilir.
ŞİRKETLERİN DE SES KAYDI VAR
Birçok havayolu, yer hizmetleri şirketi, çağrı merkezinde, bilet satış noktalarında, check-in kontuarlarında ses kaydı yapıyor. Bu kaydın yapıldığını da yolcuya bildirmek zorunda. Herhangi bir anlaşmazlık yaşandığında ses kaydına bakılıyor. Şikâyet videoları ilk ortaya çıktığında şirketler konuyu daha dikkatli inceliyordu. Artık her yolcunun elinde bir kamera var. Video sizi haksızken haklı hale de getirmiyor. Bu durum çalışanları da stres altına sokuyor. Hata oranları artıyor. “Bu yaptıklarını videoya çekiyorum” sözleri karşısında her ne kadar kriz yönetim eğitimi alsalar da görevliler de insan.
ŞİKÂYET MEKTUBU YAZIN
Haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız, klasik yoldan ilerlemekte fayda var. Hakkınızı aramak için önce şikâyet mektubu yazın. Cevap alamıyorsanız veya mağduriyetinizin giderilmediğine inanıyorsanız hakkınızı hukuksal yollarla arayabilirsiniz. Şirketler video yerine dolduracağınız form veya yazacağınız şikâyet mektubuna daha çok önem veriyor.
VİDEO ÇEKİMİNE HAYIR KAMPANYASI
Özellikle ABD’de konu çığırından çıkmış durumda. Havayolu, yer hizmetleri çalışanları, bu tür videoların kişilik haklarını ihlal ettiğine inanıyor. Sendikalara yoğun baskı var. ‘Video Çekimine Hayır’ kampanyası giderek yayılıyor.
Halen mahkemelerde sektör çalışanlarının açtığı davalar sürüyor. Çıkacak örnek kararların ardından kampanyanın daha da yayılması bekleniyor.
Paylaş