Kucak dolusu mutluluk: Toskana

Toskana’da daha çok yer görebilmek, Val D’Orcia boyunca size eşlik eden olağanüstü manzaralarla istediğiniz zaman kucaklaşabilmek ve fotoğraflayabilmek için araba kiralamanın şart olduğunu söyleyebilirim. Bir de arabanızla giderken gün batımına denk geldiğiniz anda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Zira birçok kasabaya tren yok, otobüsler ise biraz sıkıntılı.

 Bu üçlüden en güzeli bence kesinlikle Pienza. Rönesans mimarisinin hakim olduğu bir çok Toskana kasabası gibi Pienza da UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alıyor. Burası aynı zamanda zeytinyağı, bal, peynir ve tabi ki şarapları ile ünlü. Pienza’nın yeşil panjurlu taş binalarla süslü sokaklarının her biri bir gastronomi cenneti: Muhteşem şarküteriler, tadım da yapabileceğiniz şarap butikleri ve tabi ki Toskana’nın olmazsa olmazı trüf mantarlı ürünler satan dükkanlar. Şayet siz de benim gibi trüf aşığıysanız bu olağanüstü trüflerle lezzetlendirilmiş, bal kabaklı, acılı, zeytinli soslar arasında kendinizi kaybedebilirsiniz. Bu noktada küçük bir tavsiye vermek isterim siz siz olun tadım işini benim gibi abartmayın çünkü Pienza’da restoranlar 15:00-19:00 arası kapalı. Yani demek oluyor ki tadımı abartınca öğlen servisinde acıkmış olmuyor, acıkınca da açık restoran bulamıyorsunuz. Bu saatler arasında sadece menüsü çok geniş olmayan birkaç küçük kafe açık.

Pienza, Montalcino ve Montepulciano kasabalarının tam ortasında yer alıyor. Burada geçireceğiniz keyifli zamanın ardından Montepulciano’ya doğru yola koyulabilirsiniz. Montepulciano, Toskana kasabaları arasında en tepede kurulmuş olanı. Dik yokuşları tırmanırken nefesiniz kesilse de tepede sizi bekleyen eşsiz manzara tüm yorgunluğunuzu alıp götürecek. Eğer yeşilin binbir tonunu görebileceğiniz bu doğa harikası manzaralara karşı bir kahve içmek isterseniz de adresiniz Cafe Poliziano olmalı. Bu keyifli molanın ardından dar sokakları keşfe çıkabilir gözünüze güzel gelen bir yerde oturarak bölgenin dünyaca ünlü Vino Nobile kırmızı şaraplarının tadına bakabilirsiniz. Restoranların kapalı olduğu saatler burası için de geçerli o yüzden yemek yiyecek açık bir yer bulmakta biraz zorlanabilirsiniz. Şayet öğlen servisini yakalarsanız Toskana Bölgesi’nin özel makarnası olan ve farklı soslarla tatlandırılan ‘Pici’nin tadına bakmalısınız. Pici spagetti gibi uzun ama daha kalın ve sert yapılı bir makarna. Trüf soslu olansa kesinlikle favorim.

Şimdi de Montalcino’ya uzanmaya ne dersiniz? Hemen her kasabanın bir şarabı olur da buranın olmaz mı? Burası, bölgenin altın şarabı olarak bilinen ‘Brunello di Montalcino' şarabı ile ünlü. Pienza ve Montepulciano ile kıyasladığımızda oldukça küçük bir kasaba olan Montalcino turunuzu kısa sürede tamamlayarak güzel bir akşam yemeği için ‘Bacchus’a oturabilirsiniz. Bana sorarsanız kötü yemek yeme ihtimaliniz en az olduğu ülkelerin başında kesinlikle İtalya geliyor. O yüzden burada da acaba tadı nasıldır diye tereddüt etmeden ortaya farklı seçecekler söyleyerek kendinize paylaşımlık bir ziyafet sofrası kurabilirsiniz.

Ben Toskana seyahatim boyunca Siena’da konakladım. Hem günübirlik geziler yapmak hem de daha fazla yer görmek istiyorsanız en merkezi şehirlerden biri. Üstelik bir çok şehre Siena’dan otobüs ve trenle rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Ancak yazının başında da belirttiğim gibi kasabalara ulaşım biraz sıkıntılı olduğundan araba kiralamalısınız. Val D’Orcia Bölgesi’ne yaptığınız bir günlük keyifli bir dokunuşun ardından hafızalarınıza kazanıcak manzaralara sahip onlarca kasaba daha olduğunu da unutmamalısınız. Ancak şunu da söylemeliyim ki Val D’Orcia’nın tadı damağınızda kalabilir ve ilk fırsatta tekrar gelmek isteyebilirsiniz, benden söylemesi. Gerçekten de Toskana insana sonsuz huzur, koşulsuz mutluluk vadediyor