Paylaş
Kayak turizmi ile ön plana çıksa da kayak yapmayanlar için de keyifli bir hayat var Bansko’da.
Eğer Bulgarların soğuk tavırlarına ve aldırmaz hallerine takılmazsanız günlerinizi keyifle geçirebilirsiniz. Otellerin spa merkezlerinde yenilenebilir kasaba merkezinde keyifli yürüyüşler yapıp harika restoranlar keşfedebilirsiniz.
Ancak kayaktan dönenlerle kalabalıklaşan mekanları ve apres ski partilerini kaçırmamak için, tüm bunları en geç saat 16.30’da bitirmiş olun. Bu keyifli eğlence için benim favorim piste en yakın yerlerden biri olan ve sıcak şarabını özellikle beğendiğim ‘Happy End’. Burada dışarıda saksafon eşliğinde DJ performansı ile veya iç kısımda keyifli bir canlı müzikle eğlenebileceğinizden emin olabilirsiniz.
Bansko’da zamanınızın çoğunu geçireceğiniz ana caddenin adı Pirin. Birinci gününüzde burada yan yana sıralanmış hediyelik eşyalar satan dükkânlara girebilir, ‘Mehana’ denilen Bulgar tavernalarının veya restoranların menülerine göz atarak akşam yemeği için seçenekler oluşturabilirsiniz. Eğer Bulgar yemekleriyle pek aranız yoksa ‘Lucky Apart’ otelin alt katındaki ‘Fondue’ye gidebilir, dağ havasına en çok yakışan mutfaklardan biri olan İsviçre Mutfağı’nın lezzetleri ile kendinize mini bir ziyafet çekebilirsiniz. Hatta ortaya raclette, peynir fondu ve et fondu söyleyerek lezzet çeşidinizi arttırabilirsiniz.
İkinci gününüzde ise biraz daha turistik takılabilirsiniz. Kasabanın en görkemli tarihi yapısı olan 1835 yılında inşa edilmiş, ahşap detaylarla süslü Kutsal Trinity Kilisesi’ni gezip ardından aşağı doğru yürüyerek müzelerin bulunduğu ikinci meydana geldiğinizde burada da ilginizi çeken müzeleri gezebilir, yorulduğunuz yerde bir kahve molası verebilirsiniz. Krep sevenlerdenseniz Pirin’i kesen caddede olan ‘La Petite Crepe’i es geçmemenizi tavsiye ederim.
Kaymayanlardan olsanız da buraya kadar gelmişken bir zirve görmeden, karla kucaklaşmadan dönmek olmaz deyip üçüncü gününüzde ‘Up and Down’ diye satılan Gondola biletlerinden alabilir, kayakçılarla birlikte zirveye çıkabilirsiniz. Burada karlar arasında güzel fotoğraflar çekip, dağ havasını doyasıyla yaşayabilirsiniz. Zira kasaba merkezinde pek kar göremiyorsunuz. Bu kadar çıkmışken dağların tepesinde, çam ağaçlarının arasında bir öğlen yemeği yemeden de dönmemelisiniz derim. Gondolanın bıraktığı yerdeki restoran seçeneklerini benim gibi pek beğenmez ve daha da yukarıyla çıkmak isterseniz taksiler yardımınıza koşacaktır. Kayakçıların da favorilerinden olan, keyifli mekânlardan bir tanesi Shiligarnika’da yer alan ‘Bla Bla’. Bir de kayaksız gitmek mümkün olmadığı için benim gitmediğim ama ekibimizdeki herkesten tam not alan İtalyan restoranı 180’de seçenekler arasında.
Eğer kayakla ve zirvelerde dolaşmakla pek aranız yoksa öğlen yemeği için pistlere çok yakın bir noktada yer alan Victoria’da lezzetli bir pizza yiyebilir, güzel bir kadeh beyaz Bulgar şarabı eşliğinde, şömine kenarında keyif yapabilirsiniz.
Kaymadan da güzel bir tatil yapabileceğiniz, keyifli zaman geçirip, eğlenceye doyabileceğiniz yakın bir rota arıyor, kar, kayak, keyif ve eğlence diyorsanız emin olun Bansko güzel bir alternatif. Üstelik ulaşım için de pek çok seçeneğiniz var. İster otobüsle Bansko’ya çok yakın olan Blagoevgrad’a gidip oradan taksiyle 25 Euro’ya Bansko’ya geçin isterseniz de uçak ya da trenle Sofya’ya giderek buradan Bansko otobüslerine binin, tercih sizin. Tabi ki karlı dağ yolları gözünüzü korkutmuyorsa arabayla gitmek de konforlu bir seçenek olacaktır. Dönerken, abartmamak koşulu ile Bulgaristan’ın meşhur kaşkaval peynirinden ve kuru etlerinden almayı da unutmamalısınız.
Fotoğraflar: Sıla UÇAN / www.ucanmutfak.com
Paylaş