Hafta sonu kaçış rotalarının en keyiflisi: Dedeağaç

İstanbul’dan üç buçuk saat gibi kısa bir sürede ulaşıyorsunuz Dedeğaç’a. Genç nüfusun oldukça yoğun olduğu Dedeağaç’ta mesai saatleri bitiminde sokaklar bir hayli hareketleniyor. Mekanların büyük bir kısmı sahilin bir paraleli olan, aynı zamanda Dedeağaç’ın da en işlek caddesi diyebileceğimiz ‘Dimokratias’ üzerinde yer alıyor. Kalanların çoğunluğunda deniz kenarında sıralanmış vaziyette. Şimdi gelin Dedeağaç’ta nerede ne yenir, ne yapılır bir göz atalım.

Tazecik hamur işleri arasında kendinizi kaybedin

Salgamis Bakery’de fırından yeni çıkmış, çıtır çıtır bir ıspanaklı börekle ya da tazecik hamur işlerinden size en cazip gelenlerle güne hızlı bir başlangıç yapabilirsiniz. Salgamis Bakery’e giderseniz Yunanların bizim Laz böreğini andıran ‘bougatsa’sının muadili diyebileceğimiz ‘tropitakia’yı da deneyebilirsiniz. Yok ben uzun uzun kahvaltı keyfi yapmak istiyorum derseniz de yoğurt, granola gibi sağlıklı seçenekleri ile dikkat çeken Fleur de Lis’e bir şans verin derim.

Dedeağaç sokaklarını keşfe çıkın

Kahvaltı’nın ardından Dedeğaç’ın İzmir’i andıran sahilinde yürüyüş yapabilir ya da şehrin ara sokaklarını keşfe çıkabilirsiniz. Yorulduğunuzda ise Filion Cafe Bistro’da ya da Stories Cafe’de keyifli bir kahve molası verebilir, Yunanların meşhur ‘Frappe’sinden içebilirsiniz. Sıcak dekorasyonu, hoş sohbetli çalışanları ile insanı saran yerleri seviyorsanız içinde baharattan kuruyemişe, şekerden çikolataya pek çok lezzet bulabileceğiniz bu şirin dükkana mutlaka uğrayın derim. Yunanların alfabesi malum o yüzden üzülerek size dükkanın adını veremiyorum. Ancak ana cadde üzerindeki bu lezzet noktasını yeşil dekorasyonundan ve vitrininde duran bisikletten kolaylıkla tanıyabilirsiniz.

Biraz da yakın köyleri gezelim diyenlere

Dedeğaç’ın merkezi de deniz kenarı ama biraz da plajların olduğu tarafları görelim derseniz rotanızı Makris Köyü’ne doğru çevirin derim. Her ne kadar bu mevsimde plajlar kapalı olsa da Saint George’da denize karşı güzel bir öğlen yemeği yiyebilirisiniz. Saint George’a giderseniz benim önerim başlangıç olarak ortaya güzel bir Yunan salatası söylemenizden yana olacaktır. Ardından da çıtır çıtır bir falafel ve altında bulgur pilavı ile servis edilen lokum gibi bir kuzu eti söyleyebilirsiniz.

Kendinizi damak çatlatan lezzetlerin kollarına bırakın

Merkezin uzağına gitmek istemezseniz özellikle lokallerin de favori mekanlarından biri olan Davis’te kendinize mini bir ziyafet çekebilirsiniz. Söylemekte fayda var. Davis’te tüm yemekler ortaya geliyor ve önünüze tabak koymuyorlar her şeyi ortadan yiyorsunuz. Son derece basit ama bir o kadar da lezzetli seçenekler bulabileceğiniz Davis’e giderseniz peynirli Girit mezesinden ve enfes pancarından mutlaka söyleyin derim.

Ben popüler yerleri tercih etmektense daha lokal yerler keşfetmeyi seviyor olsam da Dedeağaç’ın Türkler arasında oldukça popüler olan restoranı Nisiotiko’yu da yazmadan geçmek olmaz. Nisiotiko özellikle deniz ürünleri konusunda oldukça başarılı.

Tavernada gönlünüzce eğlenin

Buraya kadar geldik şöyle felekten bir gece çalmadan da dönmeyelim derseniz adresiniz merkezin biraz dışında kalan Thea Thalassa olsun derim. Thea Thalassa’da bolca sirtakili çokça tabak kırmalı bir eğlence sizi bekliyor. Thea Thalassa’ya giderseniz peksimetli, rendelenmiş domatesli lor peynirli ve zeytinli Dakos salatası ve üzeri susamlı ballı ızgara peyniri masanızda mutlaka olsun derim.

Gençlerin arasına karışın

Dedeğaç’ta günü gençlerin de favori mekanlarından birinde bir kadeh bir şeyler içerek en keyifli şekilde bitirmek istiyorsanız Thema Bar’a bir uğrayın derim. İçkinizin yanında bir şeyler yemek isterseniz de ortaya mini hamburger, patates kızartması gibi atıştırmalıklardan söyleyebilirsiniz.

Biraz da alışveriş lazım

Dedeağaç’a kadar gitmişken meşhur Jumbo Mega Market’e ve Lidl Market’e uğramadan dönmek de olmaz. Jumbo’da çok kaliteli olmamakla birlikte yılbaşı süsünden mutfak eşyasına, oyuncaktan kırtasiye ürünlerine pek çok şey bulabilirisiniz. Siz de benim gibi her aradığını tek bir dükkanda bulmayı sevenlerdenseniz Jumbo’da kendinizi kaybedebilirsiniz benden söylemesi. Lidl Market’ten de uygun fiyata mini bir mutfak alışverişi yapmak Dedeağaç’ın olmazsa olmazlarından. Bir hava değişikliği olsun, İstanbul’dan biraz uzaklaşalım biraz da midemizi şenlendirelim derseniz Dedeağaç güzel bir alternatif olacaktır.