Paylaş
Erzurum’a yolunuz kış mevsiminde düşerse kesinlikle Palandöken’de kalmalısınız. Gökyüzüyle birleşen bembeyaz zirveler, insanda sonsuzluk hissi yaratıyor. Özellikle 3200 metre yükseklikteki ‘Ejder Zirvesi’ne hava karardıktan sonra çıkma şansını zor da olsa yakalayabilirseniz, kızıl bir gökyüzünün altında Palandöken’in eteklerine en tepeden baktığınızda gördüğünüz manzara uzun süre hafızalarınızdan silinmeyecektir. Bir de küçük bilgi verecek olursam gökyüzü o muhteşem kızıl renge kar yağmadan hemen önce bürünürmüş, şayet şanslıysanız bu muhteşem manzaraya denk gelebilir, dondurucu soğuğa aldırmadan Palandöken’i kızıla boyayan ‘kuzey ışıklarını’ izleyebilirsiniz.
Palandöken’de her seviyeye uygun bir kayak pisti var. Özgürlüğü iliklerinize kadar hissederek zirvelerden kendi başınıza süzülebileceğiniz gibi deneyimli hocalardan ders alarak kayağa “Merhaba” diyebilirsiniz. Kayakla aranız olmasa bile Palandöken’in kristal gibi parlayan karının büyüleyici güzelliğinden hiç sıkılmayacağınıza eminim. Ama her şeye rağmen şehir merkezini görmeden asla dönmeyin derim. Bu tarihi merkez taksiyle 40 liralık uzaklıkta…
Atatürk Evi’nde tarihe yolculuk
Kurtuluş Savaşı’nın en önemli kararlarının alındığı Erzurum’u gezmeye şehrin simgesi olan ‘Çifte Minare’den başlayabilirsiniz. Selçuklulardan günümüze kalan bu medreseyi keşfettikten sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün 3 Temmuz 1919’da geldiği 52 gün boyunca kaldığı, şu an müze olan Atatürk Evi’ni ziyaret edebilirsiniz. İlhanlılar Dönemi’nden kalma Yakutiye Medresesi, bugünkü haliyle Bizans Dönemi eseri olan Erzurum Kalesi, Saltuklular Dönemi’nde yapılan ‘Ulu Cami’, Osmanlı Dönemi’nden kalma ’Erzurum Tabyaları’, 12. yüzyılda Saltuklular döneminde inşa edilen ve asıl Türk yapılarından biri olan ‘Saat Kulesi’ Erzurum’da gezebileceğiniz diğer yerler arasında olmalı…
Erzurum’un damak çatlatan lezzetleri
Erzurum yemekleri denildiğinde akla ilk gelen şüphesiz cağ kebabı. Düğünlerin, şölenlerin olmazsa olmaz yemeği olan cağ kebabını şehir merkezinde yiyebileceğiniz birçok yer var. Yerel çoğunluğun sözünü dinleyerek ‘Gel Gör’ adlı mekâna gittim. Gerçekten harikaydı… Cağ kebabının sırrı bir gece boyunca tuz, karabiber ve soğanla hazırlanan terbiye sosunda bekletilmesinde saklı. Dinlendirilen kuzu eti ertesi gün bir silindir oluşturacak şekilde büyük özel bir şişe geçirilip, yatık bir şekilde odun ateşine veriliyor. Çevire çevire hafifçe pişirildikten sonra ince ince kesilerek kebaba adını veren cağ denilen şişlere geçiriliyor. Odun ateşinde tamamen pişirilip yanında lavaş ekmeğiyle servis ediliyor. Cağ kebabı için bir tercihiniz de daha salaş bir yer olan ‘Koç Cağ Kebap’ olabilir.
Şerbetli tatlıları seviyorsanız Erzurum’un kadayıf dolmasına da hayran kalacaksınız. Bunun için en doğru adres ‘Muammer Usta’nın mekânı… Kadayıf dolması yaparken dövülmüş ceviz içi kadayıfın içine konularak dolma gibi sarılıyor. Ardından yumurtaya batırılarak yağda kızartılıyor ve önceden hazırlanmış soğuk şerbete yatırılıyor. Kadayıf şerbeti iyice çektikten sonra da afiyetle yeniyor. Ilık ılık, çıtır çıtır…
Erzurum mutfağı elbette ki cağ kebabı ve kadayıf dolmasından ibaret değil. Erzurum yemeklerinin başında bulgurlu lor peynirli pazı sarması, bildiğimiz ayranaşı çorbasının sıcak ve köftelisi olan aşotu çorbası, tuzlu peynir helvası gelse de, incecik açılmış yufkasıyla çok katlı olmayan su böreği sanki anneannemin elinden çıkmış gibi beni cezbediyor. Bu lezzetleri tatmak için adresiniz ’Erzurum Evleri’ diye geçen tarihi yer olmalı. Bu muhteşem mutfağı doyasıya deneyimlemek, tarih ve kültürle donanmak istiyorsanız Erzurum bütün samimiyetiyle sizi kucaklamaya hazır.
Kışın ve karın keyfini de bu seyahate doyasıya eklemek istiyorsanız Palandöken sizi bekliyor. Siz de benim gibi sırtınızda kayaklar, ayağınızda kayak ayakkabılarıyla uzun uzun yürümeye üşeniyor, hatta bu yüzden kaymamayı bile göze alıyorsanız pistlerin dibindeki Dedeman Otel en güzel alternatiflerden biri olacaktır. Erzurum'dan dönerken Rüstem Paşa Çarşı'sına uğrayıp oltu taşından yapılmış aksesuarlardan, Kars Bakkaliyesi'ne uğrayıp peynir helvası, kuru kaymak, tulum peyniri ve kıtlama şeker gibi yöresel ürünlerden almadan dönmeyin…
Paylaş