Paylaş
1492’ye kadar Müslüman egemenliğinde kalan Endülüs’ün ünlü padişahı Sultan Ebu Velid bin Nasr oğlu Sultan Ebu Haccas Yusuf bölgeye pek çok kütüphane ve medrese kurdurmuştu. Bölgenin bilim, ilim ve kültürünün gelişmesine büyük katkıda bulundu. Uzak topraklardan Avrupa’ya adımını atan Emeviler benliğinden ödün vermeden 800 yıl İspanyollarla barış içinde yaşadı. İki dominant kültür birleşince ortaya bambaşka bir renk çıktı. Bu coğrafyada aradığımdan fazlasını buldum, yine yanıldım, daha güzel yenildim ama çok şey öğrendim.
Güneş doğudan doğar, batıdan batar ama her ülkede farklı ısıtır insanların kalbini. Endülüslerin misafirperverliği, doğaya olan inançları ve kollektif kültür yapısı, bana geldiğim toprakları anımsatıyor; Anadolu.
Toprak
Yıllarca acıların, göçlerin ve ayrılıkların yaraladığı toprakları müzikle iyileştirmiş Endülüs halkı. Bu bölgede İspanya’nın hiçbir yerinde bulamayacağınız bir kültür zenginliğini deneyimlemek mümkün. 800 yıl boyunca bu bölgeye hükmetmiş olan Emeviler kültürlerini verimli güney topraklarına bir bir ekmiş. Fransız yönetmen Tony Gatlif’in ‘Vengo’ isimli filminde ünlü Flamenko gitaristi Tomatito’nun ile Mısır sufi müziğinin önde gelen isimlerinden Sheik Al Tuni’nin efsanevi düeti, bu ılımlı birleşmeye biraz daha aşina olmanızı sağlayabilir. Endülüs bölgesinde halk İspanya’nın pek çok bölgesine göre daha uzun yaşıyor. Kendilerine hiçbir şeyi dert etmediklerinden mi yoksa meyve sebzeleri en doğal haliyle yediklerinden mi bilemiyorum ama toprak halka fazlasıyla bonkör davranmış.
Doku
Arapların ve İspanyolların anlaşamadığı tek nokta bir nokta var: Kadın. Arap kültüründe kadın ne kadar saklı ve sosyal hayattan uzaksa, Endülüs kadını da bir o kadar güçlü, şehvetli ve özgürdür. Erkek işleri diye beyan edilen işlere kollarını sıvar, eve hem ekmek hem sevgi getirirler. Bu anlamda Anadolu Kadın’ını andırırlar. Endülüs kadını İspanya’nın en hırçın ve maskülen kadınlarıdır. İstemediklerine baş kaldırır, sevdiklerine sonuna kadar sahip çıkarlar. Bu sebeple coğrafyanın dokusu kırmızıdır. Kadının, kanın, aşkın ve acının rengi… Yaşı yetmişe dayanmış Malagalı bir kadınla konuşurken babasının Flamenko dinlerken hüngür hüngür ağladığından bahsetti. ‘Ayıp’ kelimesinin İspanyolca tercümesi yoktur. Endülüs erkeği, kadını kadar güçlüdür ama bunu kötüye kullanmaz.
Desen
İslam sanatının en önemli eserinden ‘La Alhambra’ yılda milyonlarca turisti ağırlamaya ve kendine hayran bırakmaya devam ediyor. ‘La Alhambra’ın dış yapısı sarayın dışında yaşayan halka gösteriş değil mütevazılığı öğütlercesine sade bir yapıda tasarlanmış. Ancak iç yapısı tam tersine erişilemez bir mükemmellik ve zarafet taşıyor. Kur’an’dan alınan ayetler ve Müslüman şairlerin mısralarının kazınmış olduğu kemerler, duvarlar, aslında tek bir cümleyi dünyaya haykırmak için tasarlanmış: ‘Allah’tan başka galip yoktur.’ Dünyanın hiçbir yerinde Allah adını bu kadar çok zikreden sütun, kemer, kubbe, tavan, kapı ve duvara sahip başka bir saray yoktur.
Paylaş