Paylaş
Patara Antik Kenti'nde kazılar 30 yıldır sürüyor. Türkiye İş Bankası'nın da dâhil olduğu pek çok kuruluşun destek verdiği bu kazı, çok sağlam bir ekibin ellerinde her gün yeni bir keşif ile devam ediyor. Havva Hoca, kazıların büyük titizlikle sürdürüldüğünü doğaya en az zarar ile ilerlemeye çalıştıklarını anlattı. Engelliler için de oldukça düşünceli işler yapan kazı grubu, engelli turistlerin gözlerinde gördükleri sevinç ile doğru yolda olduklarından eminler. Likya Birliği ve Eyaleti'nin başkenti Patara Antik Kenti'ne ulaştığınızda günümüze oldukça iyi biçimde ulaşan tiyatro, meclis, tapınak, horrea, stadyum, hamam ve kiliseleri görmek mümkün. ‘Deniz Feneri’ ve ‘Yol Kılavuz Anıtı’ gibi benzersiz anıt eserlerin yanı sıra, 1905 yılına ait ilk Osmanlı Telsiz Telgraf İstasyonu olma özelliğine sahip külliye de görülmeye değer.
Antik kenti gezerken bir anda kendimizi Anadolu'nun 165 antik tiyatrosundan birinde Deniz Tekin konseri içinde buluverdik. Bu tarihi atmosferde, güzel sesiyle kulaklarımızı ve kalbimizi mest etti. Hemen ardından da İş Sanat'ın 8 Kasım'da başlayacak yeni sezon programı açıklandı. Program tek tek incelenecek kadar sürprizlerle dolu ama benim ilk bakışta dikkatimi çekenler arasında sıra dışı performansını kesinlikle kaçırmak istemediğim Tiger Lillies var. Cirque du Soleil’in baş solisti Francesca Gagnon, Sarah McKenzie, L'Arpeggiata, Wiener Concert-Verein de takvime işaretlediğim diğer konserler. Klasik müziğin genç yıldızlarıdan Lucas Debargue ve 10 Grammy, 1 Emmy ödüllü Arturo Sandoval da bu kış için heyecanlandıklarım arasında. Biletler 8 Ekim'de satışa çıkacakmış bu arada.
Patara'yı gezmeye devam ederken antik kent hakkında çok değerli bilgiler öğreniyoruz kazı başkanı Havva Hanım'dan. Patara Antik Kenti'nde Anadolu'nun en erken Hristiyanlığı kabul eden kentlerinden biri olma özelliği gösteren çok fazla ize rastlanmış. Antik kentin içinde tam 13 kilise var. Havva İşkan ve ekibi geçen yılki kazılarda MS. 5. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen 1200 m2'yi geçen büyüklükte bir bazilikayı gün ışığına çıkarmışlar. Bu bazilika Likya'nın büyük kiliselerinden biri olmaya aday.
Bir yandan güneş içimizi ısıtıyor, diğer taraftan deniz kokusu geliyor uzaktan. Patara'ya hayranlığım giderek artıyordu. Noel Baba olarak bildiğimiz St.Nicholas Patara kentinde dünyaya gelmiş. Patara'nın dinler tarihi için en önemli unsuru ise Tanrı Apollon. Tarihi MÖ. 7. yüzyıla kadar uzanan Patara, Zeus ile Letoon’un çocuğu olan Tanrı Apollon’un da doğduğu yer. Apollon, bir Anadolu tanrısı. Homeros, İlyada Destanı’nda; ondan, ‘Işıklı’ anlamına gelen ‘Pholbos’ ve ‘Ün salmış okçu, Lykia’lı Apollon’ diye söz ediyor. Lykia, antik çağlarda ışık ülkesi anlamında kullanılmış ve onun baş tanrısı Apollon da, ışık soylu olarak algılanmış. Havva İşkan sık sık Patara'yı en az ‘baklava’mızı korumamız gerektiği kadar korumamızı ifade ediyor.
Mimarisi ile çok görkemli görünen Patara meclis binası da yine dünya üzerindeki bilinen ‘ilk parlamento’ olması açısından çok değerli. Likya Birliği toplantıları burada yapılıyormuş. Alınan kararla pek çok uygarlığı etkilemiş. Ayrıca öğrendiğim bilgilere göre Patara için liman çok önemli bir mevzu. Patara Limanı, hububat deposu ve sevki açısından, büyük önem taşıyormuş. Doğu Akdeniz’de bulunan üç hububat deposundan biri, Patara’da bulunmuş. Ancak 400 metre genişliğinde ve 1600 metre uzunluğundaki Patara Limanı; zamanla, Eşen Çayı alüvyonları nedeniyle kumla dolmaya başlamış. Liman dolunca gemiler limana girememiş. Ticaret zayıflamış, bataklıklar oluşmuş, sivrisinekler artmış, sıtma çoğalmış. Limanın eski değeri kaybolunca Patara kentinde de yaşam sona ermeye başlamış.
Büyük İskender her ne kadar burayı savaşsız teslim aldı diye bilinse de İskender dönemine denk gelen savaş ve yangın katmanları üzerinde ‘Philip'in Oğlu İskender’ yazan sapan mermisi bulunmuş. Patara her geçen gün tarihe yepyeni bir bakış açısı ve bilgi getirerek heyecan verici özelliğini korumaya devam edecek gibi duruyor.
Patara'nın gizem dolu sırları, keşifleri her yıl artarak büyüyecek hissi ile antik kentten ayrılıp, sıcacık kumlara ayak basıyoruz. Antik kentinin hemen bitimindeki Patara plajı çevredeki kumsalların en uzunu ve en görkemlisi. Tam 18 km ve 20-300 metre genişlikteki plaj kumdan kaleler yapmak, gün batımında dingin bir akşam geçirmek ya da dalgalarla oynayıp, sörf yapmak için ideal. Plajın Caretta Caretta'lar için Türkiye'deki 22 üreme ve yuvalama alanından biri olduğunu da ekleyeyim.
Paylaş