Paylaş
Seyahat ettiğim yerlerde, her yere yürümeyi tercih ederim bu sayede seyahatimde atladığım bir şey olmadığını düşünürüm. Hele hele metroyu kullanmaktan çoğunlukla kaçınırım. Fakat Bangkok’ta bir yerden bir yere yürüyerek ulaşmak çoğunlukla olanaksız. Çünkü görülecek yerler geniş bir coğrafyaya yayılmış ve birbirinden kopuklar. Örneğin aşağıda bahsedeceğim Wat Pho ve Wat Arun harita üstünde birbirine yakın gibi durduğundan yürüdüm. Bu yürüyüşüm yaklaşık 4 saat sürdü. Dolambaçlı yollar, sessiz mahalle ve sokaklardan geçtiğinden bir yerden bir yere yürürken mahalle aralarında ilgi çekici bir şeyler gözlemleme imkanınız daha sınırlı.
Hele Siyam veya Sukhumvit’ten eski şehir bölgesine yürüyerek ulaşmak zaman kaybından başka bir şey olmayacak. (Bizzat saatler boyunca yürümüş biri olarak yazıyorum). Yürümek yerine vaktinizi zaten görülmesi gereken çok sayıda tapınaklarda değerlendirmek daha akıllıca. Ulaşım sınırlı bir biçimde hava ray (gök tren), metro ve taksilerle sağlanıyor. İstanbul trafiğinden daha beter olabilen trafiği “tuk tuk” denilen motosikletlerle aşmaya çalışmışlar. Fakat “tuk tuk”ların kaza riski taşıdığından pek güvenli olmadığını söyleyelim. Buna rağmen ben Bangkok’ta birçok defa “tuk tuk”a bindim. Her seferinde sürücüler yolu biraz uzatıp bazı mağazalara uğrayıp uğramayacağımızı sordular, bunun karşılığında beni seyahat listemde olmayan tapınaklara götürmeyi vaat ettiler. Kabul ettiğimde önce bahsettikleri tapınaklara sonra takım elbise ve kumaş satan mağazalara götürdüler. Dükkanlarda yaptığım birkaç dakikalık gezintiler karşılığında dükkan sahipleri “tuk tuk” şoförlerine kupon verdi. Kuponlarla bu küçük araçlar için ücretsiz benzin alabiliyorlarmış.
Bangkok, Rattanakosin, Dusit, Çin Mahallesi, Siyam ve Sukhmvit bölgelerinden oluşuyor. Görülecek tarihi yerler Rattanakosin Bölgesi’nde toplanmış. Tarihi yerleri anlatırken sık sık “Wat”lardan bahsedeceğimizden, Wat’ın Budist tapınağı anlamına geldiğini baştan söyleyelim. Tayland’ın %92’si Budist olduğundan muhteşem Budist tapınaklara sahip. Eski şehir Rattanakosin’de bulunan yapılardan bazıları şunlar:
1782 yılında yapımına başlanan Wat Phra Kaew Tapınağı, Bangkok’u en eski kompleksi ve en hareketli yeri. “Chedi” adı verilen çan şeklindeki kuleleri, “yaksha” adı verilen nöbetçi şeytanları, dev heykelleri, 13.yüzyıldan kalma Zümrüt Budası’yla (The Emerald Buddha-Phra Putta Maha Mani Ratana Patimakorn) Bangkok’ta gidilecek yerlerin başında geliyor. Wat Phra Kaew’de ilk başta altından yapılmış. Phra Si Rattana Chedi, Phra Mondop ve Kraliyet tapınağı Prasat Phra Thep Bidom hemen dikkat çekiyor. Kraliyetin en kutsal simgesi olan 66 cm boyutundaki Zümrüt Buda, yeşim taşından yapılmış. Sadece uzaktan görülebilen heykele Tayland Kralı dışında kimsenin yaklaşmasına izin verilmiyor. Fotoğraf çekmenin yasak olduğu tapınağa bacakları ve kolları kapalı kıyafetle girilmesi mümkün.
Wat Phra Kaew’in hemen bitişiğinde, kentin ilgi çekici yerlerinin başında gelen Grand Palace (Büyük Saray) 218.000 metre kare alana yayılmış, onlarca tapınaktan oluşan gösterişli bir komplekse sahip. Kraliyet ailesi taç giyme törenini halen bu sarayda yapıyor. Zaten Büyük Saray’ın en önemli yapısı da Amarin Vinitchai Taht Salonu.
46 metre uzunluğunda ve 15 metre yüksekliğindeki altın kaplama Buda heykeline ev sahipliği yapan Wat Pho Uzanan Buda Tapınağı oldukça görkemli. Uzanan Buda heykelinin ayakları 5 metre uzunluğa sahip. Uğurlu kabul edilen 108 sayısına atıfta bulunarak, ayak tabanlarına sedef taşlarla, 108 sembol işlenmiş. Duvarın dibinde bulunan 108 bronz kaseye para atılarak şans dilenebiliyor. Uzanan Buda heykeli, Buda’nın Nirvana’ya ulaştığı anı betimliyor. Tapınağın içinde bulunan bahçede onlarca bina ve çok sayıda heykel var. Bu tapınak, Tayland’ın en önemli eğitim merkezlerinden biri; hatta Tayland’ın ilk üniversitesi olarak kabul ediliyor. Geleneksel Thai masajı, buradaki masaj enstitüsünde doğmuş. What Pho, geleneksel Thai masajını denemek için en uygun yerlerden biri.
Rattanakosin’deki gezimize devam ettiğimizde karşımıza Santichaiprakan Parkı çıkacak. Phra Athit Caddesinde bulunan Santichaiprakan Parkı, şehrin her yerine dağılmış görülecek yerleri gezerken hem dinlenme olanağı veriyor hem de parkta düzenlenen konserlerle bir aktivite alanı.
Şafak Tapınağı olarak bilinen Wat Arun, Chao Phraya Nehri’nin diğer tarafında, Tha Tien İskelesi’nin karşısında Thonburi bölgesinde. Hindu şafak tanrısı Aruna’ya adanmış olan ve Eiffel Kulesi’ni andıran tapınağın ortasında bulunan ana kulenin etrafında dört küçük kule var. Bu kuleler dört farklı rüzgarı temsil ediyor. Bütün yapı çiçek biçiminde düzenlenmiş ve Çin porselenlerinden yapılma mozaiklerle kaplanmış. Tapınağın içinde bulunan yaklaşık 100 metre uzunluğundaki Stuma’ya tırmandığınızda şehri panoramik olarak görmeniz mümkün. Kulenin tepesinde ayrıca Rüzgar Tanrısı Pai’nin heykeli bulunuyor.
Wat Traimit Altın Buda Tapınağı, 3 metre boyunda ve 5.5 ton ağırlığında saf altından oluşan 700 yaşındaki Buda heykeliyle ünlü. Burmalı istilacılardan korunması için heykel, çimentoyla kaplanmış ve yaklaşık 50 yıl önce (1955’te) vinçten düştüğü zaman çimentonun çatlamasıyla saf altından olduğu ortaya çıkmış.
Bangkok’ta görülecek yerler asla tek yazıyla bitmez. Dusit Bölgesi, Çin Mahallesi, Küçük Hindistan olarak bilinen Phahurat, Siam, Silom, Sukhumvit Bölgeleri ve gece hayatını elinde tutan Khao San Road’u başka bir yazıya bırakıyorum.
Paylaş