Paylaş
Öncelikle Londra’nın yağışlı havasından şikayet edenler için doğru bir alternatif olmadığını söylemek gerekir. Zira tüm Britanya’nın en çok yağış alan bölgelerinin başında geliyor. Yaz aylarında 20 derecenin biraz üstünde seyreden ortalama sıcaklık, kış aylarında ortalama 5 derece civarında.
Şehrin görülmesi gereken başlıca iki bölgesi: Cardiff kalesi etrafına kurulmuş olan Şehir merkezi ve Cardiff Limanı. Trenle Cardiff’e gelenler Central Station’da indiklerinde tam olarak şehrin kalbine inmiş olacaklar. Bir Roma kalesi olarak kurulmasından günümüze, Cardiff’in en çok dikkat çeken yeri şüphesiz şehrin merkezindeki kale. Bütün ünlü mağazalar, neşeli kafeler, gezinti alanları kale civarında toplanmış. Kaleyi, mermerden yapılmış aslan, kurt ve denizaslanı heykelleri koruyor ancak kaleyi bu kadar popüler yapan şey aslında ne tarihi havası ne kaleyi koruyan sembolik hayvanlar. Kaleyi asıl cazibe merkezi yapan, North Road boyunca uzanan ve kaleyi çepeçevre saran Bute Park. Bu neredeyse el değmemiş ve Britanya’nın yağmurlarıyla beslenmiş geniş ve yemyeşil park, sizi adeta Orta Çağ İngilteresi’nde hissettiren nadir yerlerden. Özellikle yabancı turistler tarafından çokça ziyaretçi çeken, şehir merkezindeki bir başka yer Milenyum Stadyumu. Stadyumun Türk turistlerin -Manchester ve Barcelona stadyumları gibi- pek de ilgisini çekeceğini sanmıyorum; zira stadyum en çok rugby maçlarıyla meşhur. Şehir merkezinden güneye doğru Lloyd George Caddesi’nde yapılacak 15-20 dakikalık bir yürüyüşle Cardiff Limanı’na ulaşmak mümkün.
Liman, şehrin ikinci hareketli yaşam alanını oluşturuyor. Bu anlamda çok sayıda zincir ve yerel restoranda etkileyici manzaraya karşı yemek yemek Cardiffliler’in başlıca keyfi. Yine limana gelmeden yatay biçimde uzanan Wales Milennium Center, birçok tiyatro, opera ve bale performansına ev sahipliği yapan kültürel bir merkez. Bu yapı, geniş tiyatro sahnesine ve iki küçük performans salonuna sahip. Limanda keyifli bir tur attıktan sonra karşınıza Doctor Who Experience çıkacak. Bu müze, TV dizisinin fanları için adeta bir mabet. Çok sayıda interaktif gösteri ve oldukça geniş bir koleksiyona sahip bu müze özellikle Cardiff’in yağışlı mevsimi de dikkate alındığında; yağışlı havalarda, diziyi hiç izlememiş olanlar için bile keyifli bir deneyim sunabilir.
Şehir merkezinin yaklaşık 3.5 km kuzeyinde bulunan Roath Park, birkaç günlüğüne şehre gelen turistlere önerebileceğim bir alan değil. Zira şehir merkezindeki Bute Park, çimenlere uzanmak ve uzun yürüyüşlere çıkma ihtiyacını fazlasıyla tatmin edecektir. Bununla birlikte Cardiff’te iki günden daha uzun bir konaklama imkanına sahip olanlar için tenis, futbol ve rugby oynama imkanın yanış sıra parkın tam ortasındaki göl manzarasını seyretmek için Roath Park da seyahatçilere sunabileceğim öneriler arasında.
Şehir merkezindeki Ulusal Müze ve merkeze 7 km uzaklıkta, içinde kiliseler, üniversite ve okullar barındıran açık hava müzesi görünümündeki St Fargans Ulusal Tarih Müzesi görülebilecek müzeler arasında başı çekiyor. Ulusal Tarih Müzesi özellikle Cardiffliler’in yaşam şekli, kültürü ve mimarisine ışık tutuyor.
Ne alınır?
Ejderha, özellikle kırmızı ejderha, hediyeliklerin başında geliyor. Ziyarete gelenler, bütçelerine bağlı olarak çeşitli ebatlara ve malzeme kalitesine sahip ejderhalar alabilirler.
Nerede kalınır?
Şehir merkezi, bu küçük başkenti keşfetmek için doğru bir konaklama lokasyonu. Düşük bütçeye sahip olanlar 3 yıldızlı Sleeperz Cardiff Hotel’de kalabilir. Bu otel şehir merkezinde görülecek her yere birkaç adım. Daha geniş bütçeye sahip olanlar yine şehrin merkezinde olan Hilton ya da Marriott’ta kalabilirler. Bu oteller alt markalarıyla değil doğrudan ana markayla hizmet vermesine karşın binaların genişliğine ve sunulan hizmete bağlı olarak 5 değil, 4 yıldızlı olarak hizmet veriyorlar. Sadece 5 yıldızlı otelde kalabilirim diyen seyahatçiler için ise merkeze 2.5 kilometre uzaklıktaki St.Davids Hotel and Spa’yı önerebilirim.
Ne yenir?
Birleşik Krallık’ın diğer bölgelerinde olduğu gibi burada da balık ve patates kızartması birçok restoranda sunulan bir yemek. Cardiff’in Welsh kekleri, kurabiyeleri, biraları ve pırasalı çorbaları oldukça meşhur. Bunun dışında Uzak Doğu restoranları şehirde oldukça popüler. Benim buradaki keşfim ise kale girişinin tam karşısındaki Portugese isimli pastane. İsminden de anlaşılacağı gibi Portekiz tatlıları sunan bir yer. Özellikle Lizbon yakınındaki Belem kasabasına (Santa Maria de Belem) turistleri çeken Belem turtasını sıcak olarak servis ediyorlar. Cardiff’teki bu küçük pastane ise Lizbon’daki orijinaline çok yakın bir lezzet sağlıyor. Karşılaştığım birçok Cadiffli’ye bu pastaneyi sıcağı sıcağına önermiştim, burada da bunu yazmayı kendime bir borç biliyorum.
Paylaş