Cennetten bir köşe: Hallstatt

Avusturya’nın en güzel kasabalarından olan Hallstatt Almanya Avusturya sınırında Salzburg şehrinin 80 km güneydoğusunda bulunuyor. Yaklaşık 1000 kişilik bir nüfusa sahip olan ve Avusturya’nın en eski köyü Hallstatt’a her gün yüzlerce turist akın ediyor. Göl kıyısına kurulmuş ve etrafı dağlarla çevrilmiş olan bu eşsiz kasabada unutulmaz anlar yaşayacağınıza emin olabilirsiniz.

Hallstatt gezinizi planlarken içeriğini Salzburg ve Hallstatt olarak belirleyebileceğiniz 4-5 cennetsi gün inanın doğa ve sanata olan ihtiyaçlarınızı okşayacak. Sanatı ve huzuru Salzburg’da, doğayı, sakinliği ve görsel şöleni de Salzburg’dan yola çıkarak ulaşacağınız Hallstatt kasabasında yeniden keşfedeceksiniz. Fotoğraf makinelerinizi hazırlayın ve bu masal alemini deneyimlemek için “birkaç saatte gezersiniz” diyenlere asla kulak asmayın. En az 1 gece konaklayarak bu görsel şölene ve mis gibi doğaya uyanmayı kim istemez ki?

Buraya nasıl ulaşacağınızı merak ediyorsanız, Salzburg şehir merkezinden, Salzburg Haubtbahnof tren istasyonunun önünden kalkan 150 numaralı otobüs ile yaklaşık 1,5 saat sürecek bir yolculuğun ardından son durak olan Bad Ischl tren istasyonunda inerek, Hallstatt yönüne giden trenlere binmeniz gerekecek. Ardından da minik bir vapur yolculuğu sizi bekliyor olacak bu masal diyarına ulaşmak için. Otobüs-tren-vapur şeklindeki bu kısa seyahatte fotoğraf makinalarınızı hep açık tutmak isteyeceksiniz.

Hallstatt’ta en çok yapmak isteyeceğiniz şeyler, her köşesinde fotoğraf çekmek olacak. Bu mükemmel doğada çektiğiniz her karenin birer sanat eseriymişçesine pozlanacağından emin olun ve fotoğrafları daha sonra görüntülerken “bunları ben mi çektim” şaşkınlığına hazır olun. Bu masal köyünde yapabileceğiniz diğer aktiviteler arasında “Salt mines” denilen tuz madenlerini gezmek yer alabilir. Hallstatt'taki tuz madenleri dünyanın en eski tuz madenleri olma özelliği taşıyor.

Tuz madenlerinin derinliklerine indiğinizde sizi çok eski çağlardan kalma bir tuz madencisinin mumyası karşılarken, madenin derinliklerinde ise yeraltı tuz gölü sizi bekliyor olacak.  Madenlere ulaşmanın en kolay yolu ise kablolu treni kullanmak. Finiküler sistemi yardımıyla çıkacağınız “Skywalk” gözlem noktasında kasabayı kuş bakışı gözlemleyebilir ya da üşenmeyip kendiniz yürüyerek tepelere tırmanabilirsiniz. Kasabanın ara sokaklarında yürüyerek kaybolmayı bekleyebilir, deneyimlediğiniz fotoğrafların tadını çıkarabilirsiniz.

“Catholic Church” kilisesini ve bahçesinde yer alan mezarlığı mutlaka görmelisiniz. Halstatt mezarlığının arka tarafında 1200’ün üzerinde kafatasının olduğu bir oda bulunuyor. Odanın altında ise ölen insanların kemiklerini görebilirsiniz. Orijinal adı Bone House veya Charnel House olarak bilinen odanın Türkçesi Kemik Evi olarak geçiyor. Buranın hikayesi ise şöyle; Hallstatt’ta mezarlık olarak kullanılabilecek alan çok az olduğundan insanlar öldükten 10-15 yıl sonra mezarları açılıyormuş, iskeletleri çıkartılıp çürüme izleri yok olsun diye birkaç hafta güneşte bekletiliyormuş. Cilalandıktan sonra kafataslarının üzerlerine aile isimleri ve ölüm tarihleri yazılıp çeşitli çiçek desenleri yapılıp bu odaya konuyormuş. Bu odaya en son kafatası 1995 senesinde konulmuş. Hala daha nadir de olsa bu uygulama devam ediyormuş, ama artık ölü yakma ve küllerini saklama daha çok uygulanıyormuş.

Görmeyi isteyebileceğiniz diğer bir yapı ise Halstatt’ın meşhur fotoğraflarına konu olan “Evangelical Church”. 1785 yılında ibadet merkezi olarak açılan bu yapı, kasabanın tam merkezinde yer alıyor. Alışveriş severler Hallstatt kasabasının merkezinde bulunan Hallstatt Market Square’de alışveriş yapabilir veya hediyelik eşya satın alabilir. Ayrıca büyüleyici manzaralar eşliğinde cafe restoranlarda vakit geçirebilir göl kenarındaki banklarda meşhur Hallstatt biranızı arkadaşlarınızla yudumlayabilirsiniz. Tatiliniz bittiğinde bu büyüleyici ve masalsı kasabadan dönmeyi hiç istemeyecek ve bu rüya sona ermesin diyeceksiniz. Hallstatt'a gitmek için Türk Hava Yolları ile direkt Salzburg'a uçup 2 saatlik yolculuğun ardından köye ulaşabilirsiniz.