Paylaş
Körfezin derin sularından inci çıkararak kendi halinde bir yaşam süren insanların diyarıyken, petrol sayesinde ihya olmuş Arap Yarımadası ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri. Küçük olmasına aldanmayın, küçük ama çok zengin bir ülke. 7 adet emirlikten oluşuyor. Baş emirlik, yani başkent Abu Dabi… Ama en modern ve en turistik, finans dünyasının, dev uluslararası şirketlerin merkezi olan emirlik Dubai…
Birleşik Arap Emirlikleri’ne girerken vize alıyorsunuz ama konsolosluğa gitmek zorunda değilsiniz. Vize online olarak alınıyor, hatta Emirates Havayolları vize organizasyonunu sizin için yapabiliyor. Resmi dil Arapça olsa da İngilizce bilmeyen yok gibi. Neredeyse hiç Arapça duymuyorsunuz seyahatiniz boyunca. Tabelalar bile çift dilli. Dubai’de yaşayan herkes çoğunlukla ‘expat’ yani bir tür yabancı ülkede çalışan göçmen. Tezgâhtarlar, çalışanlar, garsonlar Pakistanlı, Hintli veya Filipinli. Ucuz işgücü yani. Kazandıklarını ülkelerine, ailelerine gönderenler. Bunlar birinci grup ‘expat’lar.
Bir diğer grup var ki onlar Dubai’nin kaymağını yiyenler... Amerikalı, Avrupalı yüksek statüde, yüksek maaşlara çalışan, hizmetçili villalarında ya da lüks plazalardaki evlerinde gününü gün eden beyaz yakalılar… Bir de Birleşik Arap Emirlikleri’nin kendi vatandaşları var. Onlar ‘Emirati’. Yıllarca buralarda yaşasanız da hatta burada evlenseniz de olamayacağınız bir şey. Çünkü burada vatandaşlık kavramı çok ciddi koruma altında… Tüm şirketlerin ‘Emirati’ çalıştırma zorunluluğu var, işe gelseler de gelmeseler de…
Şimdi biraz açık konuşayım. 1991’de çöl kumullarıyla kaplı Dubai, sadece 30 yılda şimdiki haline geldi… Değişim sonrası ilk gittiğimde ön yargılıydım. Sonuçta tarihi yok, yüksek bina ve alışveriş merkezi cenneti bir yer diye düşünüyordum. Bu nedenle gezmeye değer olmayan, yapay bir şehirdi benim açımdan. Ama yeni Dubai, şehircilik konusunda onlardan öğrenecek çok şeyimiz olduğunu düşündürüp insana şapka çıkarttırıyor!
Dünyanın ‘en’leri
Dubai’de mutlaka “Görmelisiniz” dediğim yerleri anlatayım kısaca, sonra sırada “Yemelisiniz” ve “Eğlenmelisiniz” kısımları var elbette.
En lüks: Burj Al Arab adlı yelken şeklindeki 7 yıldızlı ultra lüks oteli, sanırım artık tanımayan yok. Dubai denilince akla ilk gelen bina, 1999 yılında tamamlanmış. Yapıldığı tarihte dünyanın en yüksek binası unvanına sahip olan yapı, Fransa’nın Eyfel Kulesi veya İngiltere’nin Big Ben Saat Kulesi gibi ülkenin sembolü kabul ediliyor. Yerden 321 metre yükseklikteki yapay bir ada üzerinde inşa edilen otel, özel asma yol ile ana karaya bağlanıyor.
En yüksek: Yapımına 2004’te başlanan, çöl çiçeği şeklindeki binanın inşası 2010’da tamamlandı. 100 farklı uyruktan 12 bin işçi ve yüzlerce mühendis tam 22 milyon saat mesai yapmış bu süreçte. 1.5 milyar dolar harcanarak yapılan binanın ilk ismi ‘Burj Dubai’ymiş. Ama 2009 yılında hazineye servetinden 10 milyar dolar fon aktararak Dubai’nin mali krize girmesini engelleyen Sheik Khalifa bin Zayed Al Nahyan’ı onurlandırmak için ‘Burj Al Khalifa’ olarak değiştirilmiş adı. 828 metrelik yüksekliği ile dünyanın en yüksek binası rekorunu elinde bulunduruyor hala.
En büyük: Dünyanın en büyük insan yapımı limanı olan Jebel Ali Limanı, Dubai Marina’da. Gökdelenler, oteller, eğlence mekânları, açık hava pazarlarının yanı sıra dünyanın en zenginlerinin yatlarına ev sahipliği yapıyor marina. En çok ziyaret edilen: Deira, Dubai’nin geleneksel merkezi semtlerinden biri. Dubai Mall, dünyanın en büyük alışveriş merkezi. Büyüklüğünün yanı sıra devasa akvaryumu ve görkemli ışıklı su gösterileri ile meşhur. Dünyanın en çok ziyaret edilen alışveriş ve eğlence merkezi burası.
En ünlü: Filipinlilerin ve Hindistanlıların yoğun yaşadığı Satwa, Dubai’nin küçük Hindistan’ı ve küçük Manila’sı. Altın ve tekstilin de merkezi. Dünyaca ünlü Altın Çarşısı (Gold Souk) da burada bulunuyor.
Nerede kalınır?
Dubai çölün ortasında bir vaha gibi güzel lezzetler yanında konfor da vadediyor. Her biri, farklı özellikleriyle size keyifli bir ortam ve hizmet sunmak için tasarlanmış birçok otel bulunuyor. Bulgari Hotel & Resort, Waldorf Astoria The Palm, Anantara The Palm, Atlantis, Mandarin Oriental Jumeira, Four Seasons Hotel Jumeirah, Rixos JBR, One & Only Hotel Palm, Habtoor Palace ve Armani Hotel size önerebileceğim en iyi seçenekler.
Nerede yenir?
Son olarak, dünya mutfağından en güzel yemekleri tadabileceğiniz Dubai’nin en iyi 10 restoranını paylaşmak istiyorum sizinle. Shanghai Me, Gaia, Babiole, Oppa, Scalini, Cipriani, Roberto’s, Nammos, Andreea’s, Salmontini ve Karam kesinlikle benim favorilerim.
Paylaş