Paylaş
UNESCO’nun Koruduğu Fiyortlar
Yeni Zellanda
Ülkenin yerlileri olan Maorilerin kendi dillerinde ‘Uzun Beyaz Bulut’ olarak tanımladıkları Yeni Zelanda, uzaklara gizlenmiş yemyeşil bir cennet. İngiltere kadar yüzölçümü olan, iki büyük ada (Kuzey ile Güney Adaları) ve yüzlerce küçük adadan oluşuyor. Fiyortlar ülkenin yüzde 5’ini kaplıyor ve bana kalırsa Yeni Zelanda fiyortları Norveç, Şili ve Alaska’ya giderken geçilen ‘Inside Passage’dakilerden daha güzel; tek sorun çok uzak olması.
Dünyanın en çok yağış alan ülkelerinden biri olan Yeni Zelanda’nın en yağışlı bölgesi fiyortlar. Fiyort bölgesi UNESCO tarafından korumaya alınmış, Dünya Kültür Mirası Listesi’nde. 20.000 yıl önce buzulların erimesiyle oluşan 14 fiyorda, dünyanın farklı köşelerinden yürüyüş yapmak için geliyorlar. ‘Fiordland’ denilen Milli Park’ın içinde yer alan fiyortların en genişi Dusky, en turistiği ise Milford. Karşınıza çıkacak Bowen Şelaleleri ise tek kelimeyle muhteşem! Tüm fiyortları keşfetmenin en güzel yolu bölgede bir gemi turu yapmak.
Deniz suyunda yetişen ağaçlar
Malezya
Siz hiç deniz suyunda yetişen ağaç gördünüz mü? “Nasıl yani” diyenlerin, bana değil gözlerine inanması için Langkawi’ye gitmesi gerek. Langkawi Malezya’ya bağlı bir adalar topluluğu. Kuala Lumpur’a vardıktan sonra bir saatlik uçuşla ulaşıyorsunuz. Her yan yeşil ve mavinin egemenliğinde. Aslında 104 adadan oluşuyor ama gelgit zamanı ada sayısı 99’a düşüyor. Dünyada toplam 26 ülkede 90 ‘geopark’ yer alıyor. UNESCO’nun Güney Doğu Asya’da belirlediği ilk geopark ise Langkawi’de. Bu parktaki 40 kilometrekarelik alanda, mangrove ağaçları yetişiyor. Dünya üzerinde 118 ülkede, 80 değişik çeşit mangrove ağacı var. En ilginç özellikleri ise deniz suyunda yaşamaları! Boyları 60 metreye kadar çıkabiliyor. Langkawi’de geopark turu yaparsanız, kartalları ve bazı özel kuş türlerini de görebilirsiniz. Teleferikle Mat Cincang Dağı’na çıkıp 708 metreden manzarayı seyretmek ise etkileyici bir deneyim.
Dev Nilüferler
Mauritius
Mauritius, muhteşem doğaya sahip bir ada ülkesi. Ama doğal güzelliğinin yanında iki de ilginç özelliği var. Dünyanın 7 renkli tek toprağını ve devasa nilüferleri bu adada görebilirsiniz. Chamarel Köyü’nde “Yedi Renkli Dünya” olarak anılan bölge büyüleyici güzellikte bir volkanik oluşum. Kırmızı, kahverengi, yeşil, mavi, sarı, menekşe ve mor tonlarıyla bilinen dünyanın tek yedi renkli toprağı da burada. Her türlü iklim koşulunun, fırtınanın hatta sağanak yağışların bile renklerini değiştiremediği olağanüstü güzellikteki bu yer koruma altında.
Topraktan bir parça yanınıza almak isterseniz de hediyelik eşya dükkânlarında satılan örnekleri tercih etmeniz gerek. İri gövdeli ağaçları ve Victoria Amazonica olarak bilinen devasa nilüferleri de yine Mauritius’ta göreceksiniz. Ünlü botanikçi Pierre Poivre tarafından kurulan ve tam bir huzur kaynağı olan Sir Seewoosagur Ramgoolam Botanik Bahçesi’ne gitmeniz gerek. Burası aynı zamanda, dünyanın en eski botanik bahçelerinden biri…
Macellan Penguenleri
Patagonya
Dünyanın en güney noktası olan, hatta ‘dünyanın sonu’ olarak adlandırılan Patagonya’da penguenlerden denizaslanlarına, şelalelerden buzullara uzanan benzersiz bir doğa var. Arjantin ile Şili arasında, Antarktika’nın yukarısında kalan bu büyük coğrafyada görmeniz gerekenlerin başında Torres del Paine geliyor. Burası, kuzeyden güneye 12 bölgeye bölünmüş olan Şili’nin son bölgesinde yer alan bir doğa harikası. Bir tarafta karlarla kaplı 2000 metrenin üzerindeki granit zirveler, altında nehirler ve göller, diğer tarafta da buzullar… Araya serpiştirilmiş ve doğal manzarayı bozmayan otel ve kampingler de konaklama için ideal.
UNESCO dünya kültürel mirası listesindeki Los Glaciares Ulusal Parkı içinde bulunan Perito Moreno Buzulu ise El Calafate kasabasından 80 kilometre uzaklıkta. Puerto Madryn’den yaklaşık bir saat mesafede bulunan Valdes Yarımadası ilginç bir yer. Bir tarafında, Antoine de Saint Exupery’e efsane Küçük Prens kitabını yazarken ilham kaynağı olan San Jose Körfezi diğer tarafında balinaları izleyebileceğiniz Nuevo Körfezi var.
Trelew’a iki saat mesafedeki Punta Tombo’da 1 milyondan fazla Macellan pengueni yaşıyor. Kışın Brezilya sahillerinde yaşayan bu penguenler ilkbahara doğru Patagonya sahillerine göç ediyor. Önce erkek penguen gelip binlerce yuva arasından kendine ait olanı buluyor, temizliyor, sonra da yuvanın kraliçesi teşrif ediyor. 41 günlük kuluçka süresinden sonra genelde iki yavru penguen dünyaya geliyor. 18 penguen türünden biri olan Macellan penguenlerinin boyları 45 santim civarında ve 20 yıl kadar yaşıyorlar.
Tropik Ormanlar
Uganda
‘Afrika’nın İsviçresi’ olarak bilinen Uganda’daki Queen Elizabeth Milli Parkı volkanik kraterler, ovalar ve tropik ormanlardan oluşan Queen Elizabeth Milli Parkı, dünyanın en büyük su aygırı nüfusuna sahip. 100 çeşit memeli, 600 çeşit kuş bu parkta yaşıyor. Bufalo, antilop, yaban domuzu, fil, aslan, sırtlan, leopar ise göreceğiniz diğer hayvanlar. İki göl arasındaki Kazinga Kanalı ise biyolojik çeşitlilik açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biri. Kanalda tekne gezisi yapmak müthiş. Akasya ağaçları arasından geçtiğiniz bir yolculukla ulaşacağınız Kibale Milli Parkı ise çok sayıda göl, bataklık, sazlık ve farklı tip ormanın birleşiminden oluşuyor. Dünyada en fazla maymun ve benzeri memeli cinsine sahip yer. Boyları 50 metreye varan yaşlı ağaçlar, 325 çeşit renkli kuş, 144 farklı kelebek cinsi ve 500 şempanzenin bulunduğu bu eski ve bozulmamış ormanda yürümek benzersiz bir deneyim.
Çeşit Çeşit Bitkiler
Gürcistan
Eğer yazıdaki önerilerim size çok uzak ve ulaşılması güç geldiyse bu da tam zıttı bir alternatif olsun. Uzun mesafeler kat etmeden dünyanın en büyük botanik parklarından birini görmek için Batum’a gitmeniz yeterli. Sınır komşumuz Gürcistan’da yer alan Batum’a gidiş hem kolay hem vizesiz. 106 yıl önce açılan Batum Botanik Bahçesi ise şehir merkezine arabayla sadece 15-20 dakika uzaklıkta. Batum’da yıl boyu ılık bir hava var. En sıcak zamanları Temmuz-Ağustos… Sıcaklığın yükseldiği bir dönemde gitmez ve kendinizi yürüyüş için uygun eşyalarla donatırsanız, sıkı bir kahvaltının ardından günün kalanını rahatlıkla buraya ayırabilirsiniz. Parkta, dünyanın farklı yerlerinden, farklı iklimlere ait 5 bin bitki var. Himalayalar bölümü, Avustralya bitkileri, Uzak Doğu bitkileri, Akdeniz bitkileri görecekleriniz arasında. Sadece içerideki gül çeşidi bile 1000’den fazla; 2 bini aşkın da ağaç var. Her yan doğanın yaydığı huzur ve fotoğraf çekmek isteyeceğiniz yüzlerce detayla dolu.
Paylaş