Badem ağaçlarının gölgesinde huzurun adresinde

Bu hafta kaldığımız yerden, Datça’yı daha yakından tanımaya devam edelim. Bu kez Eski Datça’nın otantik sokaklarında geziyoruz. Son yıllarda açılan kafeler ve tasarım dükkânlarıyla daha da renklendi. Eski Datça’nın yazı meşhur olsa da huzurun sezonu, bademlerin çiçeklendiği şubatta başlıyor…

Haberin Devamı

Yarımadanın batısına Betçe, doğusuna Datça dendiğini biliyor musunuz? Bu isimler Dadya ve Bedya efsanesinden geliyor. Rivayet bu ya; çok eski zamanlarda, bu topraklarda hüküm süren bir kralın biri oğlan, biri kız ikiz çocuğu varmış. Oğlanın adı Dadya, kızın adı Bedya imiş. Zaman geçmiş çocuklar büyümüş. Kral topraklarındaki barış devam etsin diye yarımadanın batısını akşamları temsil eden Bedya’ya, doğusunu şafakları temsil eden Dadya’ya vermiş. Ama günlerden bir gün kral hastalanmış. Ölümünün yaklaştığını hisseden kral, ülkesindeki huzur ortamının sürekliliği için iki krallığın tam ortasında kalan, günümüzde Hacamat Dağı denilen tepenin yamacında kendine bir mezar yapılmasını istemiş. Dağın yakınından geçerken dikkatli gözler yamaçtaki kayalarda kralın silüetini görebilir. Yıllar boyunca bereket içinde yaşamış krallık. Dadya ve Bedya hayata veda ettikten sonra ülkeleri kendi adlarıyla anılmış; başta da belirttiği gibi doğu kısmına Dadya, batı kısmına Bedya denmiş.
Badem ağaçlarının gölgesinde huzurun adresinde
Sokaklar rengârenk begonvillerle ve sardunyalarla süslü.

 

Haberin Devamı

SAKİNLİK ARAYANLARA...

Amasyalı Strabon bu toprakların bereketine ve güzel havasına ithafen boşuna “Tanrı, yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse Datça Yarımadası’na bırakır” dememiş. Günümüzde biraz sakinlik arayanların gözdesi olduğu gibi birçok sanatçı ve tasarımcı da yaşamak için bu ilham veren coğrafyayı tercih ediyor. Özellikle yaz aylarında gündeme gelse de şubatta, Badem Çiçeği Festivali zamanı buralar bambaşka oluyor. Sevgili arkadaşım, birçok tasarımcıyı bir araya getiren Eski Datça’daki şirin Astrantia Datça’nın sahibesi, turizmci ve Datça âşığı Sena Pir’in önerileriyle güzel bir gezi rehberi hazırladım size. Gelin, Datça’nın sokaklarında birlikte kaybolalım.
Badem ağaçlarının gölgesinde huzurun adresinde
Son yıllarda popülerliği artan Datça’da geçen bayram tatili boyunca çok fazla yoğunluk ve kalabalık vardı.

 

Haberin Devamı

BALI VE BADEMİ ÜNLÜ

Datça merkeze doğru yaklaşırken üzerinde ‘Eski Datça’ yazan bir tabela çıkar karşınıza. Yüzünüzü denize çevirmişken fikren ters gelse de takip edin o tabelayı ve tarihi Dorlara dayanan Datça Yarımadası’nın en eski yerleşim merkezlerinden birini keşfetmeye başlayın. Son yıllarda açılan kafeler ve tasarım dükkânlarıyla daha da renklenen Eski Datça’nın papatya, kekik, adaçayı ve begonvillerle süslü sokaklarında taş evlerin arasında gezinirken aklınıza gelecek ilk isim Can Yücel olacak. Ondan kalan izleri Datça’nın hemen her yerinde görmek mümkün.
Badem ağaçlarının gölgesinde huzurun adresinde
Köy kahvesinde oturduğu masası ve evi muhafaza ediliyor. Ama bir uyarı; ev hâlâ ailesi tarafından kullanıldığı için, her yıl sadece ölüm yıldönümünde ziyarete açılıyor. Ömrünü adadığı Datça, şairi her daim hatırlıyor ve onun anısını yaşatıyor. Datça’nın merkezi yoğun yapılaşmaya rağmen, restoran ve kafelerle süslü sahil şeridi, eski çarşısı, özellikle bal ve badem başta olmak üzere doğal ürünler satan dükkânları, sandaletçileri ve Datça Limanı’yla uyum içindeki amfitiyatrosuyla her yaştan ziyaretçiyi cezbedecek olanaklar sunuyor.

Haberin Devamı

‘MEKÂNIM DATÇA OLSUN’

Tatili kitapsız geçiremeyenlerdenseniz ve bu coğrafyayı daha iyi anlamak istiyorsanız size birkaç kitap önerim olacak; Ali Tiyar Gök’ün ‘Gizemli Karia Ülkesi’, Can Yücel’in ‘Mekânım Datça Olsun’ ve Knidos kazı başkanı Ertekin M. Doksanaltı’nın ‘Knidos: Denizlerin Buluştuğu Kent’. Limandaki Le Flaneur kitapçısında bu kitaplara ulaşmanız mümkün.

TARİHİ DURAKLAR

Eski Datça yakınlardaki Hızırşah Kilisesi’ni de gezi listenize mutlaka ekleyin. 19’uncu yüzyılın ikinci yarısında eski bir kilisenin üzerine inşa edilen yapı, Batı Anadolu geç dönem kilise mimarisinin özelliklerini taşıyor. Datça merkeze 2 kilometre uzaklıktaki Burgaz Örenyeri ise bazı araştırmacılar tarafından ilk Knidos olarak değerlendiriliyor. Yarımadanın kuzeyinde kalan Karaköy mevkisindeki Kairos Marina’dan Bodrum’a günlük feribot seferleri de var.
Badem ağaçlarının gölgesinde huzurun adresinde
Biraz soluklanmak ve molanızı güzel lezzetlerle taçlandırmak isterseniz size önerilerim Eski Datça’da Nil Hanım’ın elinden çıkan lezzetler için Nil Cafe, harika yemekleriyle Ede Cafe, pizzanın adresi olan Trio Pizza ve kahvaltıların vazgeçilmezi Mehtap’ın Yeri... Merkezdeyse denize nazır Cafe Inn, muhteşem tatlılarıyla Tonka Patisserie ve Ekim Pastanesi.

Haberin Devamı

Çınar Dondurma, Datça’nın en lezzetli dondurmacısı. Günü kahvesiz geçiremeyenler için de iki önerim olacak: Biri Eski Datça’daki Noema Coffe Company, diğeri İskele Mahallesi’nin sakinlerinden Egeli butik kahveci Ada Caffee. Merkezdeki Roll Coffee House akşam saatlerinde keyifli bir uğrak yeri. Kairos Marina’daki Jale Winecellar ve Mayan’ı özellikle günbatımı saatlerinde tercih edebilirsiniz.

Yanınızda Datça’dan bir anıyla ayrılmak isterseniz, ilhamını denizden alan giysi ve takılar için Mavi Baykuş’a, orijinal tasarımlarıyla Nevo Datça’ya, el yapımı deri ürünler satan Chidatça’ya, giysi ve hediyelikler için Oda Sanat ile Tribalart’a ve Datça’da yaşayan sanatçıların tasarımlarını bir araya getiren, adeta bir sanat galerisi gibi içine girdiğiniz anda sizi etkileyecek Astrantia Datça’ya mutlaka uğrayın. Antikaseverler içinse önerim merkezdeki Bazaar Datça. Doğal ürünlerini almadan Datça’dan dönmek olmaz. Doğanın mucizesini size taşıyan Pehlivan Datça Ürünleri ve Olive Farm’ın her ürünü muhteşem.

Haberin Devamı

Adını bulunduğu Reşadiye’nin antik isminden alan Elaki Restoran’da gastronomik bir yolculuğa çıkıp bulunduğunuz toprakların bereketine ve lezzetine yeniden hayran kalacaksınız.

DÜNYANIN EN İYİ ODALARINDAN

Konaklama için ilk durağımız ‘Butik Oteller: Türkiye’ kitabımda da anlattığım Kocaev-Mehmet Ali Ağa Konağı. Buraya sadece bir otel demek haksızlık olur. Adeta bir müzede geziniyor hissi veren konakta hem 19’uncu yüzyıl Türk evi atmosferini yaşayabilir hem de kalem işi sanatının hayranlık verici örneklerini görebilirsiniz. Akdeniz’deki en önemli sivil mimari örnekleri arasında gösterilen konak, geniş bir arazi içinde ve iki katlı. Konağın 18 odası var. ‘Yemliha’ en çarpıcı odaları ve sadece bir tane var. Diğer adı ‘Başoda’ olan ve 1831’e tarihlenen, muhteşem kalem işlerinin süslediği bu ayrıcalıklı yer, Conde Nast Traveller tarafından ‘Dünyada mutlaka kalınması gereken 10 oda’ arasında gösterildi. Eski Datça’yı her anıyla deneyimlemek isteyenlereyse 4 Oda ve Eski Datça pansiyonlarıyla Eski Datça Evleri Mini Otel’i tavsiye ederim. Merkeze yakın Kargı Koyu’ndaki Bizim Ev Datça ise konforuyla öne çıkıyor ve tatilinizi muhteşem manzaralarla süslemeyi vaat ediyor.
Badem ağaçlarının gölgesinde huzurun adresinde

 

 

Yazarın Tüm Yazıları