Seferihisar’ın gülü: Sığacık

Hava ayaz mı ayaz, İzmir’in o meşhur nemli ve ısıran soğuğunu bilen bilir. Ama günler öncesinden gezi planımı yapmıştım ve hiçbir güç beni İzmir’in göz bebeği Seferihisar’ın biricik kasabası Sığacık’a gitmekten alı koyamazdı. Soğuk havaya karşı sıkı bir hazırlığın ardından Güzelbahçe ve sevimli köyü Yelki üzerinden yoluma başladım. Biraz turladıktan sonra bu kez ilk molayı, Urla’nın Ulamış köyüne bağlı, yeşillikler içerisinde yer alan ‘Kış Güneşi Metin Usta’nın Yeri’ adlı mekânda verdim.

Haberin Devamı

'Kış Güneşi Metin Usta’nın Yeri', Seferihisar yolu üzerinde Urla’nın Ulamış köyüne bağlı sevimli ve lezzetli bir yer. Burası, doğanın içinde keyifli kahvaltısı ve doğa manzarasıyla gönlünüzü fethedebilir, denemenizi tavsiye ederim. Sıcacık sobanın yanında soğuk havaya yakışır sağlam bir kahvaltı yapıp birkaç fotoğrafın ardından yola çıktım. Seferihisar yolu üzerinde bulunan Urla’nın inci taneleri Ulamış ve Bademler, mükemmel doğası ile sizi cezbedecek köyler. Bu iki güzelliği gezmek ve tadını çıkarmak için ayrıca zaman harcamak gerekir. Sadece yeşillik dolu tarlaların arasında ufak bir tur atıp doğanın güzelliğine bir kez daha şahit oldum. Asıl hedefim Sığacık olduğundan Bademler’de ve Ulamış’ta çok oyalanmadan Seferihisar yolunda sürüşe devam ettim.

Seferihisar’ın gülü: Sığacık

Seferihisar’a vardığımda hem yolda hem de etrafta hafif bir kalabalık başlamak üzereydi. Kalabalıktan uzaklaşmak ve özellikle Sığacık tarafına gitmek istediğim için hiç durmadan Sığacık’a doğru devam ettim. Mandalin tarlaları ile adeta turuncu bir bayram şenliği yaşatan yollarda nefis bir sürüş eşliğinde, resmen şehirden uzak olmanın tadına vardım diyebilirim. Sığacık yolunda sağlı sollu mandalin tezgahlarını gördüğünüzde pek lezzetli Seferihisar mandalininin tadına bakmadan geçmeyin derim.

Seferihisar’ın gülü: Sığacık

Havanın soğukluğu da etkisini arttırınca artık sıcacık bir Pazar kahvesi yudumlamanın zamanı gelmişti. Sığacık’ta saat daha erken olduğu için sahilde rahat rahat dolanıp motoru koyabileceğim bir yer buldum. Bu arada söylemeden geçmeyeyim: Pazar günleri kurulan Sığacık pazarında dolanmayı ve ev yapımı yiyeceklerin tadına bakmayı kesinlikle ihmal etmeyin. Özellikle Ege otları, börekler, sarmalar, gözlemeler, açmalar, ev yapımı karadut suları ve kekik gibi şifalı doğal ürünlerin tadına bakın, hatta tadına bakmakla kalmayın doğal güzelliklerden ailenizi ve arkadaşlarınızı da mahrum bırakmayın.

Seferihisar’ın gülü: Sığacık


Pek çok teknenin bulunduğu Sığacık’ın limanı manzaralı bir kafede motorumla birlikte biraz soluklanıp etrafı izledim. Azıcık dinlendikten sonra Teos’a doğru tekrar yola çıktım ve Sığacık limanı manzarasında birkaç fotoğraf çekildim. Hem de ne manzara! Sessiz güzelliğin manzarası. Tabi ki benden sonra ortalık kesin hareketlenmiştir. 

Seferihisar’ın gülü: Sığacık

Ama kalabalığı sevmediğim için fazla geç vakte kalmamayı tercih edenlerdenim. O sebeple güzellikleri tadında ve ardımda bırakıp dönüşe geçtim.

Fotoğraflar: Özlem Köseoğlu, Alamy

Yazarın Tüm Yazıları