Paylaş
Köy Evi Naturel Kahvaltı
Kuşadası’na kadar gidip Yaylaköy’de Köy Evi Naturel Kahvaltı’ya uğramadan olmaz. Güne leziz bir sabah kahvaltısı ile başlamak için Kuşadası merkeze 16 kilometre, Davutlara ise 10 kilometre uzaklıkta bulunan Yaylaköy’deki Köy Evi Naturel’in kahvaltısını kesinlikle tavsiye ederim.
Temiz yüzlü teyzelerin ev yapımı ürünleri, kesinlikle denemeye değer. Patates ve biber kızartması, kasap sucuğu, yumurtası, ev reçelleri, bal ve kaymak, bazlama, sadece gözü değil mideyi de ciddi anlamda doyurucu şekilde düzenlenmiş. Kahvaltının yanına biraz fazla olacak ama otlu, peynirli ve patatesli böreğini de denemenizi tavsiye ederim. Senelerden beri hizmet veren mekâna, yıllar sonra gelmenin tadı da bir başka hissettiriyor ve samimi bir aile işletmesi olan yerdeki tanıdık yüzler, bana hep geçmişi anımsatıyor. Mis gibi bir kahvaltıdan sonra Yaylaköy’ün temiz havasını içimize çekip mekândan ayrılıyoruz.
Kuşadası Davutlar Sevgi Plajı
Yaylaköy’den Soğucak tarafındaki güzel manzarayı izleyerek rotayı, Davutlar’a çeviriyoruz. Davutların Sevgi Plajı, bu mevsimde bana sonsuzluk hissini uyandıran nadir yerlerden. Soğuk kumların üzerinde yürüyüş yapmanın keyfi ise bambaşka. Yazın vıcık vıcık olan sahilde, tek tük yürüyüş yapanlar görülüyor. Mis gibi havayı, Davutlar’ın Sevgi Plajı’nda bırakmak hiç istemiyorum. Kilometrelerce yürüyüş yapan birisi olarak, “Kışın burada yaşansa ne güzel yürüyüşler yapılır” diye aklımdan geçiriyorum. Sevgi Plajı’na tekrar kavuşmak üzere arkamda bırakarak rotayı, sahilde kahve içmek üzere Kuşadası merkeze çeviriyoruz.
Kuşadası’nın vazgeçilmezi Dildade Börek
Davutlar’dan Kuşadası merkeze dönerken aklımdan Kuşadası ile özdeşlemiş bir marka olan Dildade börek geçiyordu. Merkeze sapmadan, Kuşadası Sanayi’ye girmeden İzmir’e gidiş yolu üzerinde bulunan Dildade’yi görünce gözlerim parlıyor. Evet, tıka basa doymuş olsam da bu böreğin tadını İzmir’de çıkarırım diye düşünüp kendimi içeri zor atıyorum. Kuşadası merkezdeki ilk yerlerinin hala açık olduğunu da börekleri paketleyen tezgâhtardan öğreniyorum. Elimde börekler, yüzümde bir gülümseme, merkeze doğru yola çıkıyorum.
Kuşadası Merkez Kordon
Kuşadası’nın kordonu diyebileceğimiz merkezde sahil kenarında yürüyüş yapanlar, çocuklarıyla oynayanlar, balık tutanlar, baloncular kimi ararsanız var. Herkes sıkı sıkı giyinmiş, güneşe dönmüş yüzünü, biraz olsun evde geçirilen günlere inat kendini ısıtmaya çalışıyor. Biraz daha yürüyüş yapıp ısınmak üzere denizin dibindeki kafede sıcacık bir kahve beni biraz ısıtıp dinlendiriyor. Her ne kadar güneş yüzünü gösterdiyse de ayaz denecek soğukta fazla yıpranmamak adına İzmir dönüş yoluna geçiyoruz. Her ne kadar binalaşma ve betonlaşma Kuşadası’nda, her sene git gide artsa da sahilin tertemiz görüntüsü ve eski hali beni etkilemeyi başarıyor. Siz siz olun kış mevsiminde bir kere Kuşadası’nı görün. Yazınki havasından çok daha farklı bir atmosfer hissedeceksiniz. Sahilde yürüyüş yapın ve kafelerden birinde oturup denize karşı sıcacık çayınızı ya da kahvenizi yudumlayın. Manzaranızı bozan binaları görmezden gelin ve yüzünüzü denize çevirin. Bir nebze de olsa rahatlayacağınızı hissedeceksiniz.
Paylaş