Paylaş
Yarıyıl tatilinde pistlerdeyiz
2020 yılının ilk tatili bizim için okulların yarıyıl tatili olacak. Bu tatilde hep birlikte kayağa gidiyoruz. İstikamet Erzurum-Palandöken... Havaalanına 25 dakika mesafede. Oğlum da ben de ders alıp günü pistte geçirmeyi planlıyoruz. Öğleden sonra biraz kitap okur, biraz tatil ödevlerini yapar, ailece eğlenceli bir film izleriz. Akşamları da oteldeki eğitmenlerin gösterilerini izler, çocuklar otelin oyun odasında vakit geçirirken lobide arkadaşlarımızla sohbet ederiz. Bu yıl eğitmenimle en yüksek nokta ve en zor pist olan Ejder Tepesi’ne çıkmaya cesaret edebilir miyim bilemiyorum. Ancak, oğlumun düşe kalka yeni bir şey öğrenmek konusundaki isteği ve aldığı keyfi görünce onu kayak sporu konusunda desteklemeye karar verdik. Erzurum’a gitmişken bir günümüzü de şehir gezisine ayıracağız. Üç Kümbetler, Çifte Minareli Medrese ve Atatürk Evi Müzesi’ni görmek için şehir merkezine indiğimizde Erzurum’un meşhur cağ kebabının da tadına bakacağız.
Bahar tatilinde Göbeklitepe’de insanlığın izinde
Bu yıl okulların bir de bahar tatili var. Bu tatilde bizim için rota Şanlıurfa. Neolitik Çağ’a ait tarihin bilinen en eski ve en büyük tapınağı Göbeklitepe de gezi listemizin en üstünde. Göbeklitepe, 2018’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Dev sütunlardan ve üst üste dizilmiş ağır taşlardan oluşan Göbeklitepe’nin inşa süreci, o dönemde el arabası, alet edevat olmadığı için gizemini hâlâ koruyor. Yazar dostum Lider Hepgenç’in ‘Göbeklitepe Oyun Parkı’ kitabını oğlum çok sevdi. Kitapta, annesiyle birlikte Şanlıurfa’ya, Göbeklitepe’yi görmeye giden kitabın kahramanı Dize, burada muhteşem bir oyun parkı hayal ediyor. Bu kitabı okuduktan sonra oğlum Göbeklitepe ile ilgili sorular sormaya başladı. Eşimle biz de bugünlerde Netflix’teki ‘Atiye’ dizisini izliyoruz. Bu dizi Göbeklitepe’ye olan merakımızı iyice artırdı. Göbeklitepe’yi yakından görmek için gün sayıyoruz.
Yavru yeşil denizkaplumbağalarıyla buluşacağız
Oğluma her fırsatta doğayı bitkisiyle, hayvanıyla birlikte korumanın önemini, çevre bilincini, yeteri kadar tüketim ve geri dönüşümün gerekliliğini anlatıyoruz. Ancak bazı durumlarda bizim davranışlarımızı gözlemleme fırsatına sahip olması ve kendi deneyimini yaşaması, ona aktarmak istediğimiz değerleri anlaması için çok daha etkili oluyor. Geçen yıl gezgin dostlarım Kerimcan Akduman ve Burak Kan, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF Türkiye) ile Adana’daki Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nda gönüllü olarak çalıştılar. Sivil girişine kapalı bu özel alanda yumurtadan yeni çıkan yavru yeşil denizkaplumbağalarının denize ulaşmasına destek oldular. Deneyimlerini izlerken ve dinlerken mutluluktan gözlerim doldu.
Denizkaplumbağaları 100 milyon yıldan fazla bir süredir dünyanın okyanuslarında kilometreler kat ediyor. Ancak, son 200 yıl içinde artarak devam eden insan faaliyetleri, denizlerin kirlenmesi ve iklim değişikliği sorunu bu eski denizcilerin yaşama şansını oldukça azaltıyor. Akdeniz Havzası’ndaki yeşil denizkaplumbağası IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği) tarafından hazırlanan Kırmızı Liste’ye göre “Kritik derecede tehlike altında”. WWF mayıs ayında haziran – eylül tarihleri arasında bir hafta boyunca ekiplerine destek olacak gönüllü başvurularını kabul ediyor. Bu yıl ben de bu gönüllülerden biri olarak, doğaya ufacık bir katkı sağlarken oğluma da örnek teşkil etmek istiyorum. Kim bilir belki bir fırsat yaratır ve onun da bu deneyimi benimle yaşamasını sağlayabilirim.
Yaz tatilinde Billund’da Legoland
Birkaç sene önce, Afrika’da uzun zamandır çocuk gelişimi üzerine eğitimler veren Brent Hutcheson’un çocuklarla ve onları eğiten öğretmenlerle yaptığı eğitim çalışmalarından birine katılma şansım oldu. Hutcheson bana 6 parça Lego bloku verip, “Bunlarla kaç farklı şekil ve oyun yaratabileceğini biliyor musun” diye sordu. Bu altı blokla 915 milyondan fazla şekil yapabileceğimizi öğrendiğimde şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Lego blokları ile çocukların el ve göz koordinasyonunu geliştirebilecek, hafızasını kuvvetlendirebilecek oyunlar oynayabileceğimizi öğrendiğimde bu tuğlaya benzeyen blokları daha çok sevdim. O günden beri oğlumun da en sevdiği oyuncaklar arasında yer alan Lego evimizin vazgeçilmezi. Bu yıl düşen dişler, doğum günü, bayram, yılbaşı gibi tüm özel günlerin hediyelerini birleştirip Billund-Legoland seyahatine çevirmeye karar verdik. Legolardan yapılma parkı gezip, 4D Lego filmleri izleyecek, Lego bloklarının nasıl yapıldığını görüp satın alabileceğiz. Konaklamak için de Lego karakterleriyle dolu bir Lego Şatosu’na iki günlük rezervasyon yaptıracağız. Bu seyahat için oğlum kadar çocukluğundan beri Lego ile oynayıp artık eski Legoların koleksiyonunu yapan eşim de heyecanlı.
Paylaş