Hafta sonunun en güzel yurt dışı rotası: Selanik
Yunanistan'ın ikinci büyük şehri olan, ister uçakla ister kendi arabanızla ulaşım sağlayabileceğiniz yanı başımızdaki bir şehir Selanik… Bu güzel şehir bize kendimizi yıllardır bu mavi beyaz sahil şeridinde yaşıyormuşuz gibi hissettirdi. Atatürk'ün doğduğu, adını Büyük İskender'in kardeşi Thessalonike'den almış, eski Osmanlı şehrine gidiyoruz. İşte size Selanik gezi rehberi…
Selanik'te iki gün vaktiniz varsa hem yürüyerek gezilecek yerleri tamamlar hem sokak sanatıyla dolu caddelerini keşfeder hem de afiyetle Yunan mutfağını deneyimlersiniz. Özetle, Selanik'ten yüzünüzde koca bir gülümsemeyle ayrılacağınızı söyleyebilirim.
‘Aya Sofya’ manzarasına karşı kahvaltı!
Selanik'te konaklama için adresimiz Roman Agorasının hemen yanındaki Orestias Kastorias oldu. Bu otel için çift kişi gecelik 55 Euro (230 TL) ödedik. Otel çok misafirperverdi. Otelden çıkış yaparken bize Yunan Kahvesi ikram ettiler. Kültürümüzde ve özellikle mutfağımızda benzeyen birçok şey gibi Yunan Kahvesi de Türk Kahvesine çok benziyor. Sadece biraz daha yumuşak…
Selanik'te gezilecek yerler için yola çıktığımızda öncelikle kahvaltı için Estrella isimli kafeye gittik. Buranın pancake ve kruvasanları efsane. Üstelik kahvaltınızı ‘Aya Sofya’ Manzarasına doğru yapıyorsunuz. Yanlış duymadınız, evet Aya Sofya! Selanik'teki Agia Sofia Kilisesi, adından da anlayabileceğiniz üzere İstanbul'daki Ayasofya'dan esinlenilerek yapılmış. UNESCO mirasında olan bu kiliseye girişte sıkı kıyafet kuralları var. Gezimize liman bölgesine doğru yürüyüş yaparak devam ediyor ve sonunda limanın içindeki Sinema ve Fotoğraf Müzesi’ne ulaşıyoruz. Eğer ilginiz varsa bu iki müzeyi gezebilirsiniz.
Limandan çıktığımızda hedefimiz Selanik'in simgesi White Tower yani Beyaz Kule'ye kadar kordon boyunca yürüyüş yapmak ve deniz havası almak. Yol boyunca ilk karşımıza çıkan Selanik'in en ünlü meydanı Aristotelous Meydanı oluyor. Zaten Selanik çok fazla İzmir'e benzeyen bir şehir. Ben bu meydanı da İzmir'deki ‘Gündoğdu Meydanı’na benzettim.
Niyahet yol boyunca birbirinden güzel ve dopdolu kafeleri geride bırakarak, “Bu ülke nasıl krizde?” diye söylene söylene Beyaz Kule'ye ulaşıyoruz. Dilerseniz içine girip Selanik hakkında bolca bilgi alabilirsiniz. Bir zamanlar hapishane olarak da kullanılmış olan bu kule Kanlı Kule adıyla da biliniyormuş.
“Ulu Önder Atatürk'ün evindeyiz!”
Rotamızı Atatürk'ün evine çeviriyoruz artık. Selanik'e gelmenin en güzel yanı. Lakin buraya gelmeden Rotonda'yı geziyoruz. Rotonda, Roma İmparatorluğu döneminden kalan dini merkez. 306 yılında inşa edilen bu yapı önce kiliseye sonra da Osmanlı döneminde camiye çevrilmiş.
Ve nihayet Ulu Önder Atatürk'ün evindeyiz. Atatürk bu evde, bu odada doğmuş. İnsanın tüyleri ürperiyor. Tarih değiştirecek olan bir adam, Türk Konsolosluğu ile aynı komplekste yer aldığından hâlâ Türk toprağında olan bu evde dünyaya gelmiş. Büyük bir saygı ile üç katlı evi geziyoruz.
Hürriyet.com.tr
En üst katta Atatürk'ün balmumundan heykeli var. Çocukluk yıllarımızda hepimizin aklına kazınan bu evi görme hayalini gerçekleştirmiş olmanın verdiği gurur ve mutlulukla tekrar Selanik sokaklarına geri dönüyoruz.
Selanik'te yeme içme için birkaç ipucu daha verecek olursak otelimizin hemen karşısındaki Blues Bar, Roman Agorasına karşı bir şeyler yudumlamak için oldukça keyifli. Tabi ki Selanik'in meşhur Ladadika Bölgesi de akşam yemekleriniz için vazgeçilmez adresiniz olmalı. Biz Full Tou Meze isimli restoranın lezzetlerinden çok memnun kaldık. Türkçe menüsü bile var! Komşu ülkeye selamlar, size keyifli seyahatler.
