Paylaş
Karlı bir günde ziyaret ettim Kovada’yı... Bembeyaz ağaçlar arasından giden yol, muhteşem bir doğa harikasının karşımıza çıkacağının kanıtı gibiydi. Gölün olduğu milli parka adım atar atmaz onlarca kuş havalandı...
Kovada, Isparta’nın keşfedilmemiş saklı cenneti. Aslında Eğirdir Gölü’nden kopup ayrı bir göl haline gelmiş. Karstik çöküntülerden oluşuyor ve 6 kilometre uzunluğunda. Eğirdir’den çıkıp elma, kiraz ve şeftali bahçelerinden geçtiğiniz harika bir yol götürüyor sizi Kovada’ya. İki göl arasında kalan bu topraklar çok verimli. Mevsiminde giderseniz yol kenarında dalından koparılıp satılan bu meyvelerden alın. Etrafı sık ormanlık alanlarla ve dağlarla kaplı. Florasındaki çeşitlilik gölün manzarasını doyumsuz yapıyor.
Doğa fotoğrafçılığına meraklıysanız harika fotoğraflar yakalayacaksınız. Ayrıca Kovada çevresinde yüzlerce çeşit hayvan var. En çok da yabankeçisi, sansar, porsuk, tilki, yabandomuzu, tavşan ve ağaç sincabı... Kuşlardan da keklik, kaz, yabanördeği, angut ve çulluk sıkça görülen türlerden. Mili parkta bir de Doğa Müzesi var. Bölgede ölü bulunan hayvanlar, içi doldurulup burada sergileniyor. Müzeyi gezerken gerçek bir ayının tüylerine dokunmak, vaşakla göz göze gelmek ilginç bir deneyim oldu. Birbirinden güzel yürüyüş rotaları ve bisiklet parkurunu da unutmayalım. Rotanızı belirlemeden önce ziyaretçi tanıtım merkezinden parkla ilgili detaylı bilgi alabilirsiniz. Giriş ücreti 7 lira.
Eğirdir’in meşhur kereviti
Kovada ziyaretimizde yağan kar kalkmadan vardık Eğirdir’e. Arabayla inerken tepeden göl manzarası muhteşemdi. Burayı gezerken kendimi Akdeniz’in küçük bir sahil kasabasında hissettim. Kapalı da olsa çevredeki balık restoranları, plajları, göle bakan müstakil evleriyle sahil kasabalarını aratmıyor. Isparta’nın denize kıyısı yok ama Eğirdir Gölü, yüzme, balık tutma, yelken sporu gibi denizde yapılabilecek birçok aktiviteyi yapma imkânı veriyor. Göl çevresinde kamp alanları da var. Eğirdir, Türkiye’nin en büyük ikinci tatlı su gölü. Isparta ve çevresindeki bölgelerin içme su ihtiyacını karşılıyor. Yemyeşil ormanlar ve meyve bahçeleriyle çevrili.
Eğirdir’in kalesi, tarihi camisi ve kiliselerinin olduğu Yeşilada, diğer adıyla Nis en popüler bölgesi. Temeli taş ahşap evleri, salaş balıkçılarıyla Yeşilada’yı yürüyerek dolaşmak çok keyifli. Kaleden günbatımını fotoğraflamadan geçmeyin. Eğirdir’e özgü sazan dolma, tatlı su levreği ve kerevit tatmanız gereken en meşhur lezzetlerinden. Sazan dolma, balığa içpilav doldurularak yapılıyor. Kerevit ise tatlı su ıstakozu. Eğirdir’de çıkan kerevit dünyanın en kaliteli tatlı su ıstakozları arasında gösteriliyor. Bu arada Eğirdir’in önemli bir özelliği de ‘cittaslow’ yani ‘yavaş şehir’ olması.
Isparta’da üçüncü durağımızsa asırlık ağaçların arasında gezinirken her an bir sincap ya da tilkiyle karşılaşabileceğiniz doğa harikası bir yer. Gölcük, Isparta merkezden çok uzaklaşmadan doğayla baş başa zaman geçirmek için harika bir kaçış yeri. Göl ve çevresi bitki örtüsü, yaban hayatı ve jeomorfolojik yapısıyla korunan alan statüsünde. Isparta’nın diğer göllerinde olduğu gibi burada da birbirine karışan çeşit çeşit kuş sesleri sizi karşılıyor.
Gölcük volkanik patlamalar sonucu oluşmuş. Gölün etrafı 300 metreyi bulan volkanik küllü tepelerle çevrili. Bu nedenle sadece doğa tutkunlarını değil biliminsanlarını da kendine çeken bir yer. Gölcük Tabiat Parkı’nın girişinde Milas Mesire Alanı’nı göreceksiniz. Alabalık üretim tesisi ve piknik masalarıyla saklı bir bahçe olan mesire alanında güzel zaman geçirebilirsiniz. Gölcük Tabiat Parkı’na otomobille giriliyor; ücreti 20 lira.
Kebabı ve tahin helvasını deneyin
Gürül gürül yanan odun fırınında pişen Isparta’nın meşhur kebabı ya da tandırını deneyin mutlaka. Ferah Lokantası ve Kadir’in Yeri en iyi adresler. Kebabın yanında üzüm hoşafı istemeyi ihmal etmeyin. Buranın en leziz tatlısı, tahin helvası. Hacıbenlioğlu Restoran’dan
alabilirsiniz. Turşu sevenler için de hemen yakınındaki Turşu Market’in turşuları ve turşu suyu çok lezzetli.
Paylaş