Göller ve antik kentler diyarı

Tüm dünya artık onu tanıyor
Salda Gölü

Salda Gölü, son yıllarda sosyal medyada en çok fotoğraflanan yerlerden biri oldu. Peki Salda Gölü neden bu kadar meşhur? Tropik hava yaratan beyaz kum ve turkuvaz su ikilisinin sunduğu harika manzaralarıyla Maldivler’e benziyor. Bu kadar önem kazanmasının bir diğer nedeniyse Mars yüzey özellikleriyle benzerlikler taşıyan dünyada iki noktadan biri olması. Gölün yakınlarındaki Sagalassos Lodge ve Spa Hotel’i konaklamak için tercih edebilirsiniz. Salda Gölü yakınlarında bir de kayak merkezi olduğunu söylesem çoğu kişi şaşırır. Çok fazla bilinmiyor çünkü ülkemizin meşhur kayak merkezleri kadar büyük değil ve konaklama imkanı yok. Yine de kayak meraklıları günübirlik ve göl manzaralı kayak keyfini deneyimleyebilir.





Turizme açılan ilk mağara
İnsuyu

Karstik kayaların zamanla erimesiyle oluşan sarkıt ve dikitleri, derin dehlizleriyle keşfetmeye değer bir mağara. Ancak çocukluğumda ziyaret ettiğim zamanki güzelliğini biraz kaybetmiş. İçindeki gölden tarım amacıyla çekilen sular nedeniyle su seviyesi epey azalmış. Yine de oluşumu binlerce yıl öncesine dayanan bu doğal güzelliği Burdur gezinize mutlaka dahil edin. Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarası olan İnsuyu, Burdur’a sadece 13 kilometre mesafede.




Kızılçamların arasındaki mavilik
Karacaören Baraj Gölü

Karacaören Baraj Gölü, Isparta-Burdur sınırları içerisinde. Bir baraj gölü olsa da manzarasıyla doğal bir gölü aratmıyor. Gölün etrafı kızılçam ağaçlarıyla çevrili. Bu, manzarayı daha da güzelleştiriyor. Sportif balıkçılık, kano gezisi, doğa yürüyüşü, tekne gezintisi ya da bisiklet turu yaparak doğayla baş başa sakin bir gün geçirmenizi sağlayacak olanaklara sahip. Bölgenin en güzel görünümü için Bayraktepe’ye çıkın. Sislerin kapladığı dumanlı dağlar ve göl manzarası muazzam. Görüntüden kopamayıp kalmaya karar verirseniz çam ağaçlarının arasında göle karşı kurulmuş muhteşem göl evlerinde konaklayabilirsiniz.




İmparatorlar diyarı
Sagalassos

Sagalassos Antik Kenti yüksek bir tepede kurulu muhteşem bir miras. Bölgedeki suyun bolluğu ve güvenlik kaygısı gibi nedenlerle yüksekteki yerleşim ulaşımı da zorlaştırmış. Bu da çoğu eserin bütün olarak kalarak günümüze kadar gelmesini sağlamış. Antik kent, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait mimari kalıntılarla dolu... Buradaki tiyatronun dünyada en yüksek amfitiyatro olduğu tahmin ediliyor. Kentte Helen uygarlığından ziyade Roma dönemine ait eserler var. Ben de ziyaret eden birçok kişi gibi en çok yedi farklı taştan yapılan Antoninler Çeşmesi’ne hayran kaldım. Sagalassos’un tüm ihtişamıyla konumlandığı tepeye giden yolda bol bol keçi ve bu keçileri otlatan Yörükler göreceksiniz. Durup sohbet edip hikâyelerini dinleyebilirsiniz.

Gladyatörler şehri
Kibyra

Tarihi MÖ 300’lü yıllara dayanan antik kent ülkemizde henüz çok bilinmiyor. Kibyra Antik Kenti, Lidya ve Roma uygarlıklarının önemli şehirlerinden biri olmuş. Gladyatörlerin savaştığı 12 bin seyirci kapasiteli antik tiyatrosuyla görülesi yerlerden. Antik kent, Anadolu’nun antikçağ dönemine ait en görkemli eserlerinden biri olan müzik evine de ev sahipliği yapıyor. 3600 kişilik bu müzik evinin zemininde yılanlardan oluşan saçları ve insanları taşa çeviren bakışlarıyla Medusa Mozaiği var. Bu mozaik dünyada mermer zemine döşenmiş ilk Medusa tasviri olarak biliniyor.

Katman katman tarih
Burdur Müzesi

Burdur ve çevresinin ne kadar zengin bir tarihe sahip olduğuna bir kez de Burdur Müzesi’nde tanıklık edin. Sagalassos
Antik Kenti’nden çıkarılan heykeller, Kibyra Antik Kenti’nden ve Hacılar Höyüğü’nden çıkarılan eserleri müzede görebilirsiniz.
Sagalassos’ta yapılan kazılarda ortaya çıkan meşhur imparator Marcus Aurelius’un mermer heykel 1 metrelik başı ve 1.50 metrelik kolları müzenin yıldızları.

Yemeden dönmeyin

Antalya’dan Burdur’a sırf şiş köftesini yemeye günübirlik gitmişliğim var. Bunun için en iyi seçenek Şişçi Hasan. Burdur’un bir başka lezzeti de ceviz ezmesi. Evinize dönerken Ensar’a uğrayıp ceviz ezmesi alabilirsiniz. Bucak salebini de unutmayın...