Paylaş
Kemaliye bana Toroslar’ın düğmeli evleriyle meşhur İbradı ilçesini ve biraz da Safranbolu’yu hatırlattı. Keban Baraj Gölü kıyısında bir vadi üzerinde konumlanmış olan Erzincan’ın bu eşsiz ilçesi, Doğu Anadolu’nun yüksek ve engebeli bir bölgesinde. Zaten dünyanın en büyük kanyonlarından birine ev sahipliği yapıyor.
Sokaklarda maniler asılı
Osmanlı hâkimiyetinin görüldüğü dönemde bu yöreye ‘sırt’ anlamına gelen ‘Eğin’ adı verilmiş. 1922’deyse adı Atatürk’ten esinlenilerek ‘Kemaliye’ olarak değiştirilmiş. Bunu öğrenince Kemaliye daha güzel ve anlamlı geldi. Doğu Anadolu’da gezilecek yerler listenize Kemaliye’yi mutlaka eklemelisiniz. Kemaliye’deki ilk durağımız çok romantik bir nokta. Mani Yolu adını verdikleri yolda direklere asılan çeşitli maniler var. Osmanlı döneminde erkeklerin büyük bir bölümü İstanbul’a gitmiş çalışmaya. Ardında kalan eşleri ve nişanlıları bu manilerle hasretlerini dile getirmişler. Manilerin büyük bir bölümünde ‘ela gözlü yâr’ geçmesi dikkatimi çekti. Demek ki Kemaliyelilerin çoğu ela gözlüymüş. Mani Yolu’nun karşısında Kemaliye’nin kültürel kimliği için önem taşıyan dut ağaçları dikili.
Fırat’a bakan evler
Buz gibi soğuk havada epey bir dolaştıktan sonra içim ısınsın diye kendimi sobalı bir kahvehaneye atıyorum. Kahvede güler yüzle karşılıyorlar beni. Hemen soba başına oturtup çay ikram ediyorlar. Ben de hikâyelerini anlatmalarını istiyorum. Burası zamanında şehir kulübüymüş ve sadece üye olanlar girebiliyormuş. Yüzlerinde bir gülümseme ve gururla ‘Düğün Dernek’ filminin Kemaliye’de çekildiğini söylüyorlar. Duvarlara da filmin kahvede çekilen bölümlerinin fotoğraflarını asmışlar. Bir de Kemaliye’nin halısıyla meşhur olduğunu öğrendim. Her yıl ‘Halı Festivali’ düzenleniyormuş. Atkı ipliğinin mavi boyalı olması ve kenar püsküllerinin saç örgüsü yapılması farklı kılıyor halılarını.
Kemaliye’nin en çok evlerini sevdim. Fırat’a bakan ahşap evler muhteşem bir mimariye sahip. Arazinin kısıtlı olması nedeniyle set set yapılanmışlar. Tek katlı yerine iki, üç ya da dört katlı evler tercih edilmiş. Eğimli araziye yaslanmış evlerin hiçbiri birbirinin manzarasını kapatmıyor. Ayrıca zengin ailelerin evleriyle fakir ailelerin evleri arasında da çok fark yok.
Kemaliye evleri genelde üç katlı. Bahçeye açılan alt katları soğukluk, kiler ve odunluk olarak kullanılıyor. Ana katlarda yaşam alanları olan divanhane, selamlık, sofa ve mutfak var. Evlerin en üst katı tarımdan elde edilen ürünlerin işlenmesi için kullanılırmış. Evler arasında gezinirken en çok dikkatimi çeken özellikleri kapıları ve kapı tokmakları oldu. İki türlü tokmak var. Biri kadınlar, diğeri erkekler içinmiş; kadınlar için olanı ince, erkekler için olanı kalın ses çıkarıyor.
Harika manzara, pek çok aktivite: Karanlık kanyon
800 metre yüksekliğindeki kayaların duvar gibi yükseldiği kanyonda, Fırat Nehri’nin kıvrılarak aktığı harika bir manzara eşliğinde çay içebilirsiniz. 9 kilometre uzunluğundaki Karanlık Kanyon dünyanın en büyükleri arasında. İlçe merkezine sadece 3 kilometre uzaklıkta. Karanlık Kanyon’da tekne turlarıyla birlikte rafting, kano ve base jump gibi sportif faaliyetler de yapılabiliyor; en çok ilgi gören etkinlikse zipline.
Bunları da görün
Taşyol: Kemaliye’yi, Divriği-Sivas güzergâhından Ankara-İstanbul yönüne bağlayan bir yol projesi olarak başlamış Taşyol ve yapımı 132 yıl sürmüş. Kayalar oyularak yapılan Taşyol, dünyanın en zorlu yolları arasında gösteriliyor.
Atatürk Kültür Merkezi: Yaklaşık 100 yıllık bir geçmişi var. Saçak altlarındaki ahşap süslemeleriyle mimarisi çok güzel. Merkezde konser, tiyatro ve konferans gibi çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Kemaliye Müzesi: Uzun bir süre cezaevi olarak kullanılan bina sonradan müzeye dönüştürülmüş. Etnografya Müzesi olarak hizmet veriyor. Ayrıca en alt katında halıcılık atölyesi var.
Orta Cami ve Kadı Gölü: Kemaliye su kaynaklarının bol olduğu bir yer. 17’nci yüzyılda yapıldığı düşünülen Orta Cami, Kadı Gölü kıyısında. Hayran kalacağınız kubbesiyle görülmeye değer. Gölde su değirmenleri de var.
Paylaş