Paylaş
Göllerin karalardan daha fazla yer kapladığı bir ülke burası… Finlandiya’ya neden bin göller ülkesi denildiğine ülkedeki toplam göl sayısını duyunca anlam veriyorum. Ülkede yaklaşık 188 bin göl var ve dünyada en çok göle sahip ülke. Dünyanın en temiz suyu da bu ülkede çıkıyor.
Finlandiya ilginçliklerle dolu bir ülke. Mesela Finlandiya’da kaybeden olmak çok da kötü bir şey değil çünkü her yıl ‘Başarısızlık Günü’nü kutluyorlar. Karınca yuvasına oturma yarışması ve erkeklerin eşlerini sırtına alarak koşmak zorunda oldukları eş taşıma şampiyonası duyduğumda beni şaşkına çeviren etkinliklerden bazıları… Bir polisin yanında ren geyiği görürseniz şaşırmayın, Finlandiya’da ren geyikleri polise yardım etmek için eğitiliyor. Kahve deyince aklımıza ilk İtalyanlar gelse de kahve tüketiminde dünyada ilk sırada Finlandiya var. Heavy metal grupları da ülkede oldukça fazla hatta kişi başına en çok heavy metal grubuna sahip ülke olabilir.
Vahşi doğası, buz tutmuş gölleri, orman içinde karlar altındaki ahşap evleri ile Finlandiya bana göre kış mevsiminin en çok yakıştığı ülkelerden biri. Soğuktan korkmayın, bu ülkede kendinizi bir kış masalında hissedeceksiniz. Çokça kalın kıyafetler koyacağınız bir bavul hazırlamaya başlayın çünkü sizi dışarıda sınırsız sayıda yapılacak aktivite bekliyor. Karların içinde yuvarlanmak için en güzel kış mevsimi rotalarından birine hoş geldiniz.
Finlandiya’da sauna kültürü
Arabadan çok saunanın olduğu bir ülkedeyiz. Kişi başına birden fazla sauna düşüyormuş. Sauna bir Fin-Sami kelimesi ve altı bin yıllık bir geçmişi olduğu düşünülüyor. Bu ülkede mahkûmların bile haftada bir saunaya girme hakları var. Finlandiya’da kaldığım hemen hemen her gün saunaya girdik. Otellerde rezervasyon yöntemiyle çalışıyorlar ve rezerve ettiğiniz saatte sizden başka kimse girmiyor. Ev kiralarsanız da çoğunda sauna var. Lapland’de kiraladığımız evlerde kışın en mükemmel ikilisi sauna ve şömine vardı.
Sauna ve Fin hamamının farkını oradayken öğrendim. Kışın göllerin çoğu donmuş oluyor, donmuş gölün saunaya yakın kısmına bir delik açıyorlar. Önce saunaya giriyorlar sonrasında bu göle giriyorlar sonrasında tekrar sauna. Fin hamamı dedikleri şey buymuş. Açıkçası ben donarım korkusuyla Fin hamamı deneyimine cesaret edemedim ama çok sağlıklı olduğu söyleniyor.
Finlandiya’da Kuzey Işıkları
Kuzey ışıkları döneminde gitmiş olsam da ben şahit olamadım ama epey bir araştırdım ne zaman ve nasıl görülür bu ışıklar diye. Kuzey ışıkları Finlandiya dışında, Norveç, İsveç, İzlanda ve Kanada’nın kuzey bölgelerinde de görülebiliyor. Finlandiya’da kuzey ışıkları Lapland bölgesinde görülüyor. Lapland bölgesi doğasıyla o kadar güzel ki hayran kaldım hatta bazen rüya mı gerçek mi algılayamadığım anlar oldu. Hayallerimdeki kış kesinlikle bu bölgede yaşanıyor. Saunalı ve şömineli ahşap evler, donmuş göller ve mucizevi kuzey ışıkları. Peki, kuzey ışıklarını görmek tamamen şans mı yoksa var mı bir yolu? Kuzey ışıkları iki ekinoks arası görülüyor. Ekim’den Mart’a kadar sürüyor. Ancak Aralık-Şubat ayları arasında görme şansınız daha yüksek. Kuzey ışıklarını görmek için açık, karanlık bir gökyüzü ve biraz da şans lazım. Peki, bu dönemde her gün görülebiliyor mu? Hayır. Bazen sadece beş dakika bazen de tüm gece görmek mümkün olabiliyormuş. Kuzey ışıklarını görmek için en önemli unsurlardan biri de şehir ışıkları. Şehir ışıklarından uzak daha ıssız yerlerde konumlanmış otel ya da evleri tercih etmek daha iyi. Yoksa ayrıca kuzey ışıkları avına çıkmak için turlara katılmak gerekiyor ve genelde bu turlar çok pahalı. Bir de kuzey ışıklarına özel uygulamalar var; bulunduğunuz yerde anlık olarak kuzey ışıklarını görme ihtimalinizi gösteriyor. Biz ‘Aurora Forecast’ adlı uygulamadan takip ettik. İhtimal çoğu zaman göründü ancak ihtimal olmanın ötesine geçemedi.
Finlandiya’da beyaz geceler
Beyaz geceler en belirgin Finlandiya'nın Lapland bölgesinde yaşanıyor. Haziran ve Temmuz aylarında güneş hiç batmıyor ve gece gündüz demeden gökyüzünde kalıyor. Gece ormanda ya da sokaklarda hiç ışığa ihtiyaç duymadan yürüyebilir ya da başka aktiviteler yapabilirsiniz. Ben beyaz geceleri Letonya’da yaşamıştım, ilginç bir deneyimdi. 24 saatin neredeyse 20 saatini dışarıda geçirmiştik. Bir süre sonra uyku düzeniniz alt üst oluyor, saat gecenin üçünde bile henüz akşam olmamış hissi olduğu için uykunuz gelmiyor kolay kolay. Beyaz geceleri yaşayan ülkelerde birçok festival düzenleniyor. Lapland’ta düzenlenen en güzel festivallerden biri ‘Gece Yarısı Güneşi Film Festivali’.
Finlandiya’da yeme-içme kültürü
Özellikle et ve balık seviyorsanız çok şansınız. Kuzeyin en taze balıklarını yeme şansına sahipsiniz burada. Babam her gittiğim ülkenin balıklarını sorar hep, ‘’Çeşitleri nasıl? Yedin mi? Ne yedin?’’ diye… Finlandiya’dan dönünce babama gururla yediğim tüm balık çeşitlerini anlattım. Ben bir somon balığı aşığı olarak en çok somon çorbasını sevdim, çok lezzetliydi. Ülkenin simgelerinden biri haline gelen ren geyiği de ülke mutfağına da girmiş. Gitmişken ren geyiği etini mutlaka denemelisiniz. Ayrıca kahvenin de önemi büyük Finlandiya’da. Finliler kahve tüketiminde dünyada ilk sıradalar. Günde ortalama sekiz fincan kahve tüketiyorlar. Finlandiya’da güne keyifle başlamanın en güzel yolu bir fincan kahve ve tarçınlı çörek.
Finlandiya’da eğitim neden dünyanın en iyisi?
Finlandiya'nın eğitim sistemini detaylı incelediğiniz zaman neden dünyanın en iyisi olduğunu anlıyorsunuz. Bu konuyla ilgili anlatacak çok şey var aslında ama özetle şunları söyleyebilirim. Eğitim tamamen öğrencilerin mutluluklarına odaklı. Öğrenciler ezberlemek yerine görerek, keşfederek ve deneyimleyerek öğreniyorlar. Ödev kavramı ise neredeyse yok. Öğrencilere ödev verilmiyor ya da çok az veriliyor. Öğrenmenin ödevle değil okulda olacağına inanılıyor. Ders saati ortalaması günde sadece dört saat ve öğrencilerin daha rahat sosyalleşmeleri için de günde toplam 75 dakika teneffüs veriliyor. Hava kaç derece olursa olsun öğrenciler mutlaka dışarıda da zaman geçiriyor. En dikkat çekici şeylerden biri de öğrenciler okula başladıktan sonra altı yıl süresince sınavlara tabi tutulmuyor. Finlandiya eğitim sisteminde merak ederek öğrenmek de eğitimin en önemli unsurlarından biri ve sınavın merakı öldürdüğü savunuluyor. Sınıf ortamları ise alışık olduğumuz sınıf düzeninden tamamen farklı. Bildiğimiz sıralar tahtalar yok. Sınıflarda rahat koltuklar, öğrencilerin hareket edebilecekleri büyük alanlar var ve öğrenciler sınıflara ayakkabısız giriyorlar. Ayrıca öğrenciler öğretmenlerine ismiyle hitap edebiliyor. Aslında basit görünen bazı şeyler eğitim sisteminde nasıl da büyük önem kazanıyor bunun en güzel örneğini görebiliyorsunuz.
Paylaş