Antalya kanatlarımın altında
Antalya’nın yeni bir simgesi var. Adı ‘Heart of Antalya’, yani Antalya’nın kalbi. Konyaaltı’ndaki Aktur Park’a kurulan dev dönmedolabı şehrin hemen her yerinden görünce, denemeye karar verdim. Dördü VIP olmak üzere 42 klimalı kapalı kabinden oluşan Heart of Antalya, sizi 90 metre yukarı çıkarıyor ve 18 dakika boyunca tüm şehri ayaklarınızın altına seriyor.
Birkaç yıl önce, Londra’daki London Eye (Londra’nın Gözü) adlı dönmedolaba binmiş, tüm şehri tepeden görmenin keyfini yaşayıp güzel bir anı edinmiştim. 
Heart of Antalya’nın açıldığını duyar duymaz aynı heyecanı yaşamak üzere Aktur Park’a gittim. Çin’de özel olarak üretilen ve gemilerle Antalya’ya taşınan dönmedolabın yüksekliği 90 metre. 
Lunaparka aracınızla giderseniz, otoparkı ücretsiz kullanabiliyorsunuz. Bilet sırası uzun görünse de hızlı ilerliyor, yaklaşık 10 dakikada biletinizi almış oluyorsunuz. Sırada beklemek istemiyorsanız, ekstra 60 TL ödemeniz gerekiyor. 
Bilet sırasından sonra kabine binmek için de beklemek gerek. Yeni açıldığından Antalya’nın kalbi çok popüler; günde 1500-2000 kişi ziyaret ediyor. Normal kabinler için bekleme süresi yaklaşık 10 dakika. 
VIP kabin satın alırsanız beklemiyorsunuz. Peki aradaki fark ne? Normal kabinler 10 kişilik, VIP kabinler ise dört kişilik. Ayrıca VIP kabinlerin koltukları deri kaplı. Tüm kabinler klimalı. Bence tercihe göre müzik seçeneği de sunulabilir. 
Biz yeğenlerim ve ablamla birlikte dört kişi olduğumuz için VIP kabin tercih ettik ve hiç sıra beklemeden bindik. Bindiğimizde hava kararmış, şehrin ışıkları yanmaya başlamıştı. Zaten dönmedolap akşam 17.00’de açılıyor. 
Bence bu iş için günün en güzel saati, muhteşem Beydağları ve Akdeniz manzarası ile günbatımını da yakalayabileceğiniz 19.30-20.00 arası. Elbette güneşin geç battığı yaz ayları boyunca... 
Yeğenlerim Sude (15) ve Mehmet (10) binmeden önce çok heyecanlandılar. Ne kadar yükseğe çıkacakları, tüm Antalya’yı görüp göremeyecekleri gibi soruları peş peşe sıraladılar. Biner binmez deri koltuklara oturduk ve şehrin ışıltılarını izlemeye başladık.
90 metreye ulaşıp gökyüzü ile kucaklaştığımda heyecan, korku, mutluluk ve müthiş bir özgürlük hissi sardı. 
En çok özgürlük hissini sevdim. Futbol meraklısı yeğenim Mehmet, “Antalyaspor stadyumunun tamamını görebiliyorum” diye bir çığlık attı. Bundan sonra futbol maçlarını stada gitmek yerine dönmedolaptan izlemek istediğini söyledi. Sude de “Antalya avuçlarımın içinde” diye bir çığlık attı. Dönmedolap kısa süre önce hizmete girmesine rağmen şehre yeni bir soluk getirmiş durumda.
