Paylaş
Türk Toraks Derneği Havakirliliği Çalışma Grubu’ndan aldığım bilgiye göre, çöllerden kalkan tozlar, atmosferin üst tabakalarına kadar yükselerek, binlerce kilometre uzaklara ulaşabiliyor. Yağışla birleşmeleri sonucu da yeryüzüne çamur olarak düşüyor.
KAYNAK AFRİKA VE ORTADOĞU
Ülkemizde görülen tozların kaynağı Afrika ve Ortadoğu! Özellikle Irak ve Suriye sınırımız ile Güneydoğu bölgemiz tozdan en çok etkilenen alanlar. Afrika kaynaklı çöl tozları da etkisini batı bölgelerimizde hissettiriyor.
KRONİK HASTALIKLAR TETİKLENİR
Çöl tozları aslında doğa kaynaklı hava kirliliği nedenlerinden. Ancak endüstriyel kaynaklı kirleticiler gibi zararlı. Astım, KOAH, kalp gibi hastalarda atakları tetikleyebiliyor.
Bu nedenle böyle zamanlarda hastalığı olanlar ve çocuklar dışarı çıkmamalı. Sağlıklı insanlar özellikle açık ortamda egzersizden kaçınmalı.
Çöl tozu fırtınaları, her yıl 2.2 milyar metreküp toprağın atmosfere karışmasına neden olur. Göğüs hastalıkları uzmanları, “Bu tozlar, astım hastalarının kriz sıklığını arttırır. Sahra çöllerinden kalkan kuartz mineralleri, mikroplar içeren tozlar, bütün dünyayı dolaşıp Atlantik’i aşıp Amerika’ya bile ulaşabiliyor. Her gram toprakta bir milyar bakteri olabileceği dikkate alınırsa, ne kadar çok bakterinin fırtınalar ile yer değiştirdiği anlaşılabilir” uyarısı yapıyor.
Ayrıca deneysel çalışmalarla çöl tozlarının yüz damarlarına etki yaparak baş ağrısına neden olabileceği de gösterildi.
Kentlerin rüzgâr akışı kesilmemeli
Türk Toraks Derneği, şehirlerin tasarımı ve geleceğinde, doğa kaynaklı bu tip gelişimlere dikkat edilmesi, büyük bloklarla kentlerin ablukaya alınmaması gerektiğini hatırlatıyor. Dernek açıklamasında, “Kentlerin rüzgâr akışına uygun tasarlanması şart. Aksi durumda kirleticiler şehrin içinde kümelenir ve uzun süre şehirde yaşayanlara zarar verebilir” diye konuşuyor.
Paylaş