Paylaş
Bu köşede sık aralıklarla aşılanmayla ilgili tavsiyelerini okudunuz. Bakmayın siz zaman zaman yükselen aşı karşıtı seslere. Aşıların etkinlik ve güvenliği çoktan kanıtladı. Hiç kuşku yok ki aşı bulaşıcı hastalıklara karşı geliştirilmiş en etkin, ekonomik ve pratik koruma yöntemi. Aşılar dünyada 25 milyon insanın ölümünü engelledi.
Dolasıyla siz her konuda, uzmanlığı olsa da olmasa da söyleyecek sözü olanlara kulak vermeyin. Konunun gerçek sahiplerini referans alın.
Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Geriatri Derneği, Türk Hematoloji Derneği, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türk Toraks Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Viral Hepatitle Savaşım Derneği ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, grip aşılarının güvenli olduğuna imzasını attı.
Aşılarla her yıl 2-3 milyon ölüm önleniyor
Yaptıkları açıklamada ölümcül hastalıkların aşılanması sayesinde ortadan kaldırıldığı birkez daha hatırlatıldı. Çiçek hastalığı tamamen ortadan kaldırıldı. Çocuk felcinde de bu hedef yakalanmak üzere. Ayrıca aşısı yapılan hastalıkların (tüberküloz, difteri, boğmaca, kızamık) görülme sıklığında ciddi düşüşler sağlandı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, bağışıklama yani aşılanma sayesinde her yıl 2-3 milyon kişinin enfeksiyona bağlı ölümü engelleniyor. Aşılama ile önemli birçok hastalıktan korunmak ve ölümleri azaltıyor. Ciddi ekonomik kazanımlar sağlanıyor. Bazı aşılar (hepatit B, HPV) kanser gelişmesini dahi engelleyebiliyor.
Grip aşılarında alimünyum yok!
Prof. Dr. Karatay, “Aşıların içinde alüminyum var. Alüminyum Alzheimer nedenidir. Aşı vurulmaya gerek yok. Bunun yerine D vitamini kullanımı çok önemlidir”. demişti. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği de grip aşılarında alüminyum bulunmadığını vurguluyor. Dernek açıklamasında, “Her yıl dünya genelinde, başta gebeler, çocuklar ve yaşlılar olmak üzere 250 bin-500 bin kişinin ölümüne sebep olan grip hastalığından korunmanın aşıdan daha etkili bir yolu da yok. Halka bu şekilde yanlış mesajlar vererek aşıdan soğutmak çok sayıda kişinin ölümüne neden olmak anlamına gelir. Kendini hekim olarak tanımlayan tüm meslektaşlarımızı söylemlerini bilimsel verilere dayandırmaya, medya kuruluşlarını da topluma doğru mesajları ulaştırma konusunda duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.
Aşılar antibiyotik kullanımını azaltıyor
Aşılamanın bir diğer önemli yararı antibiyotik kullanımını azaltması. Enfeksiyonlar azalınca, antibiyotik de daha az kullanılıyor. ABD’de konjuge pnömokok(zatürree) aşısı 2000’de uygulanmaya başladıktan sonra ilk 4 yılda, zatürree enfeksiyonlarında penisiline dirençli tiplerde yüzde 57, çoklu antibiyotik direncinde ise yüzde 59’luk bir azalma olduğu tespit edildi. Pnömokok aşılaması sayesinde toplam hasta, hasta yatışı, menenjit ve sekelleri (sakatlanma) sayısı düşüyor. Antibiyotik kullanımı ve direnç gelişmesi azalıyor. Böylece sağlıklı nesiller yetişiyor ve sağlık için çok daha az mali harcama gerçekleştiriliyor. Özellikle çocukluk çağında kullanılan aşıların hemen tümünün koruyuculukları yüzde 90-98 arasında değişiyor. Buna karşılık ciddi sayılabilecek yan etkilerin hemen hemen sıfıra yakın.
Fotoğraflar: fiercepharma, BBC
Paylaş