Soğuk kuzeyin, sıcak ülkesi: Norveç

Nedense ‘Norveç’ kelimesini duyunca genellikle akıllara soğuk hava ve kuzey gelir. Gelmesi de anormal değil elbet, Kuzey kutuplarının yanı başında kendisine yer bulmuş, küçük gibi görünen oysa detaylı incelendiğinde o kadar da küçük olmayan bir ülke. Hatta o kadar büyük bir ülke ki, tamamını gezip görmek neredeyse aylar alır desek yanlış olmaz. Norveç’i gezmek, Norveç’i görmek öyle diğer ülkelere benzeyen tarzda şehirlerini görmekten çok daha farklı. Hemen şehirleri ‘gezilesi yerler değil’ olarak algılanmasın, harika yerler elbette ama doğası ve doğa olayları harikulade güzellikte. Sizi bekleyen şey daha öncesinde hiç yapmadığınız tarzda bir belgesel içerisinde geziyor olmak. Sanki ülke bir belgesel seti, siz de kameraman...

Peki, bu belgesel içerisinde ‘’En iyi nasıl gezilir?’’ diye soracak olursanız, verilecek ilk cevap araç kiralamak. Ülkenin her kilometresi dakikalarca anlatılacak güzellikte. Dilediğiniz yerde aracı park edip, manzaranın veya yeşilin tadına doyasıya varabilirsiniz. Araba sürmek istemezseniz, sizi harika fiyortların arasında bir o yana bir bu yana giden cruise gemilerine, ‘’Yok beni deniz tutar’’ derseniz, doğayı film şeridi gibi arşınlayabileceğiniz trenlere, ‘’O da olmaz’’ derseniz tur otobüslerine tercih edebilirsiniz. Araba kiralayıcılar şunu da aklımızda tutalım; Norveçlilerin doğayı bozup, geniş geniş yollar yapmak yerine, doğayı koruyarak daracık yollardan dolayı sürekli rötarlarda olabilirsiniz.

Norveç öncesi iyi bir planlama olmazsa olmaz. Norveç’e yapılacak bir gezi için ülkeyi ikiye hatta üçe bölmek en mantıklısı. Hatta bölmüşken Norveç’in bize sunduğu doğa harikalarını görebilmek için mevsimleri de ayarlasak hiç fena olmaz. Bazı ülkeler vardır ‘şu zaman gidilir, şu zaman gidilmez’ diye ama burada her mevsim ayrı bir maceraya yer var. Gün ışığının az olduğu eylül-nisan arası gidecek olursanız, ülkenin kuzeyi tam sizin için. 66’ncı enlem üzerinde yaklaşık 95 bin metre kare toprağı olan ülkede, kış aktivitelerinin yanı sıra kuzey ışıklarını görebilir, uzun karanlık günleri tecrübe edebilir ve kış sporlarının tadını çıkarabilirsiniz. Kuzeyde sizi ilk karşılayacak olan Tromso şehri… Bu aktiviteler için oldukça uygun bir destinasyon. Tromso’nun yanında harika Lofoten adaları da tüm ihtişamıyla sizi bekliyor...

Kuzey elbette sadece kış mevsimi için değil her mevsim sizi bekleyen bir yer. Beyaz örtü altında gördüğünüz her yer yazın da bir o kadar yeşil ve cezbedici. Bunun yanında Avrupa’nın en kuzey ucunda bulunmak ve batmayan güneşi görmek isterseniz, haziran sonu, temmuz başı en uygun zaman.

Daha fazla Norveç isteyenlerdenseniz o zaman gün ışığının fazla olduğu yaz mevsimi tam sizlik. Ülkemizden direkt uçuşların olduğu başkent Oslo’yu başlangıç yeri kabul edelim. Uzun ve nispeten sıcak bu günlerde Oslo’da gezmedik müze bırakmadan iç kısımlarda gezebilirsiniz.

Norveç’in en büyük ikinci şehri: Bergen

Norveç’in ikinci en büyük şehri olan Bergen sizi bekliyor. Hani hep duyduğumuz Norveçli balıkçıların anavatanı burasıymış. Kelime anlamı şehir kapısı olan ‘Bryggen’, yıllar öncesinden günümüze kadar sağlamlığını koruyarak ayakta kalabilen rengârenk balıkçı evleriyle masalsı bir bölge. Deniz ürünleri hastasıysanız Bryggen karşısındaki balıkçı pazarına buyurun. Ben hayatımda yediğim en güzel somon, yengeç ve ıstakozu yemenin mutluluğunu burada yaşadım bilginiz olsun. Bergen’i tepeden görebileceğiniz Floyen ve Ulriken dağları, irtifa severler için harika!

İrtifa demişken tamamen doğal oluşumlar sonucu meydana gelmiş çok ilginç kayalar Norveç’te bir hayli fazla. Bunlardan en meşhur olanları; Preikestolen, Kjeragbolten ve Trolltunga. Belli bir mesafe yürüyerek ulaşabileceğiniz bu kayalarda harika fotoğraflar çekip, manzaranın tadına varabilirsiniz.

Norveç’in en güzel fiyortlarından biri olan Aurland fiyordu ve barındırdığı masalsı Flam kasabası da yaz mevsimi için en güzel rotalardan. Bu minicik kasabadan ayrılmanız bir hayli zor olabilir. Ancak yakın çevresinde bulunan tahtadan yapılmış Borgund Kilisesi’ni, Stagastein Viewpoint’i, Kjosfossen Şelalesi’ni, Undredal Köyü’nü de gezmeyi ve tarihi vagonlardan oluşturulan tren turunu kaçırmamanızı öneririm.

Arama satırına ‘Norveç’ yazdığımızda çıkan fotoğrafların başındaki yere, Geiranger Fiyordu ve şelalelerine geldi sıra. Geiranger Fiyordu; birçok kişi tarafından ‘Dünyanın en iyi manzaralı yerlerinden biri’ ve ‘Dünyanın en iyi gezi güzergâhlarından biri’ kabul edilen ve ‘Dünya miras listesinde bulunan’ bir yer. O kadar büyüleyici güzellikte ki sırf burası için bile gelinir bu ülkeye diyebilirsiniz. Geiranger’i dakikalarca hiç konuşmadan izleyebileceğiniz iki adet yer mevcut; Flydalsjuvet ve Ornesvingen Viewpoint’ler. Gerçi elmas gibi neresinden bakarsanız hep aynı güzellikte parladığından kıyas yapmanıza engel olacaktır.

Geiranger’den kalkan feribotlarla fiyort içerisinde tur yaparak birbirinden güzel şelaleleri görebilirsiniz. Bunlardan en meşhur olanı hiç şüphesiz, yan yana yedi adet şelalenin aktığı Seven Sisters Şelalesi...

Uzun gün ışığının rengârenk evlerini bir fener gibi parlattığı Alesund bir diğer Norveç yıldızlarından. Şehrin deniz kenarında olması ve kurulduğu karanın denize doğru incelerek devam etmesinden dolayı ayrı bir havası olduğunu ilk bakışta göze çarpmakta. Aksla Viewpoint’den en güzel manzarayı görmek mümkün.

Ülkenin en turistik rotalarından biri: Trollstigen

Buralara kadar gelmişken ülkedeki en turistik rotalardan olan Trollstigen yolunu ve Atlanticroad üzerinde bulunan kavisli köprüyü görmemek olmaz. Bunlar için kendi aracınızla gidebileceğiniz gibi düzenlenen turlara da dâhil olabilirsiniz. Neredeyse ülkenin ortalarına geldiniz. Trondheim şehri denizden gelen serin rüzgârının yüzünüze çarpmasıyla size hoş geldin diyecektir. Ama rüzgârın etkisini Nidelva nehri kıyısındaki evler ve bunları en güzel seyredebileceğimiz yer olan Old Town Bridge üzerine gelince kısa sürede atabilir, bu göz kamaştırıcı güzellikteki evleri seyre dalabilirsiniz. Aşırı soğuktan korunmak ve üzerinde biriken karların kolay erimesi için özellikle şehir merkezinden uzakta bulunan evlerin çatısı çimden yapılmış. ‘’Bu da ne?’’ diyebileceğiniz cinsten bu evler…

Ayrıca Trondheim’da İskandinavya’nın en görkemli katedrali olarak sayılan Nidaros Katedral’i sizi bekliyor. Munkholmen adası da şehrin görülmesi gereken diğer yerlerinden biri. Uzun gün ışığı ve nispeten sıcak havalarda, yeşilin elli tonu içerisinde belgesel kanalından çıkma vakti geldiğinde emin olun bir tarafınız buralarda kalacaktır. Aşırı oksijenden bir hoş olmuş, çok mutlu bir halde ayrılma garantili Norveç’e emin olun bir daha gelmek isteyeceksiniz. Şimdiden kalan yerlerin planını yapmaya koyuldunuz bile değil mi?