Sıcak iklim sevenlerin durağı: Birleşik Arap Emirlikleri

Öncelikli iş vize. Var mı, yok mu? Birleşik Arap Emirlikleri’ne girebilmek için vize şart. Ama işin güzel yanı, öyle zahmetli bir süreçten geçmeden, online olarak vizenin alınabilmesi. Ülkemizden, Birleşik Arap Emirlikleri’ne giden birçok hava yolu firması ve turizm şirketleri vize için size yardımcı olabiliyor. Parasını ödeyip, pasaport ve fotoğrafınızı taratıp gönderdiğinizden kısa bir süre sonra vizeniz mail adresinize geliyor. Tek yapmanız gereken, vizenizin renkli çıktısını alıp ülkeye giriş esnasında ibraz etmeniz. Sırada uçak bileti var. Yolculuk yaklaşık 4 buçuk saat sürüyor. Uçuşlar genelde direkt, aktarmasız olarak yapılıyor. Ülkemizden de epey bir firma alternatifi mevcut. Karşılıklı olarak İstanbul ve Antalya’dan; Abu Dabi, Dubai ve Sharjah şehirlerine uçuş bulabilirsiniz.

Yedi adet emirlikten oluşan Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi, turizm başkenti ise Dubai. Diğer beş emirlik ise bu ikisine oranla daha küçük.

Yıl boyu havanın sıcak olduğu ülkede, en sıcak dönem Haziran-Eylül arası (ortalama sıcaklık 30-41 derece), en serin dönem ise Aralık-Şubat arası (ortalama sıcaklık 19-21 derece). Yağış ise çok aşırı olmamakla beraber en fazla Şubat ayında görülmektedir. Deniz suyu sıcaklığı ise yıl boyu en düşük 21 derece (Ocak-Şubat). Bu da demek oluyor ki yılın tamamında denize girebilirsiniz. Ayrıca iklimin çöl iklimi olduğunu, gece-gündüz arasında sıcaklık farkının çok fazla yaşandığını söylemekte fayda var.

Birleşik Arap Emirlikleri’ni gezmeye, bulacağınız uçak bileti alternatiflerine göre karar verebilirsiniz. Türkiye’den Dubai’ye uçup, dönüşü Abu Dabi’den veya tam tersini yapmak size zaman açısından fayda sağlayacak. Yeterli vaktiniz varsa Abu Dabi ve Dubai’yi, zamanınız kısıtlı ise sadece Dubai’yi tavsiye ediyorum.

Ülkenin markası haline gelen Dubai’den başlayalım. Başlıca geliri turizm olan Dubai’de herkese ve her keseye göre konaklama seçenekleri mevcut. Ultra lüks otellerin yanı sıra, hosteller ve ev seçenekleri de oldukça başarılı. Daha önce kaldığınız otellere/evlere hiç benzemeyen yerleri, bu şehirde bulmak mümkün. Altın kaplamalı otel odalarından, gökdelenlerin tepesinde bulutlara yukarıdan bakacağınız evlere kadar birçok seçenek mevcut.

Dubai’yi gezmeye başlamadan önce, her yerde kolaylıkla bulabileceğiniz, turistler için oluşturulmuş kitaptan veya aynı kitabın akıllı telefonlara indirilen bir uygulamasından bahsedelim. Sistemin çalışması şu şekilde; para ile bu uygulamayı veya kitapçığı satın alıyorsunuz. Sonrasında Dubai’de gezmeye başlıyorsunuz. Birçok restoranda, kafelerde, aktivitede, müzede, turda vb. aklınıza gelen yerlerde indirimlerden bu uygulama veya kitapçık aldıysak içerisinden yırtarak vereceğiniz kuponlar sayesinde faydalanıyorsunuz. İndirimler de öyle azımsanacak cinsten değil, 3-4 restorana, 1-2 kafeye girdiğinizde zaten neredeyse koskoca kitabı amorti etmiş oluyorsunuz. Sonrası kazanç. Yalnız kuponlar sınırsız değil, mesela x restoranın kuponu 3 adet, yani o restoranda en fazla 3 defa kupon kullanabiliyorsunuz. En az 4-5 gün ve daha fazla kalacaklar için kullanmanızı tavsiye ediyorum.

Dubai’de turizm hizmeti o kadar profesyonel veriliyor ki, turistleri memnun etmek için neredeyse her şey düşünülmüş. Her zevke göre turizm alternatifi mevcut. Çölde safariden, alışverişe, serbest paraşütten, Ortadoğu’da kayak yapmaya, su sporlarından, tema parklara kadar uzanan geniş bir yelpazeye sahip. Ortadoğu demişken petrolun bol, dolayısıyla taksilerin ucuz olduğunu belirtmekte fayda var. Dubai’yi gezmenin en güzel yollarından birisi de doğal olarak taksi kullanımı. Eğer dilerseniz birçok araba kiralama imkânı da bulabilirsiniz.

Gezinize, dünyanın kapladığı alan itibariyle en büyük alışveriş merkezi sayılan Dubai Mall’dan başlayabilirsiniz. İçerisinde yüksek ihtimalle kaybolacağınız için girişte herkese harita verilen, sayısız marka ve ürünün olduğu çok büyük bir yer. Aslında buraya sadece alışveriş merkezi demek yanlış olur. Çünkü mağazalara ek olarak, eğlence merkezlerine, spor salonlarına, pazarlara, restoranlara ve dünyanın en büyük akvaryumuna ev sahipliği yapmaktadır. Alışveriş sonrası hemen önündeki havuzda akşamları 18.00’da başlayan The Dubai Fountain Show’u kaçırmamanızı öneriyorum. Müzik eşliğinde, fıskiyelerden fışkırtılan suların danslarını seyrederek, günün tüm yorgunluğunu atabilirsiniz.

Alışveriş denince akla gelen ilk yerlerden biri olan Dubai’de, vergilendirmenin neredeyse yok denecek kadar az olduğundan dolayı, birçok şeyi çok uygun fiyata bulabilir, özellikle elektronik ürünleri ülkemize oranla %30 ucuza alabilirsiniz. Ayrıca her sene Aralık-Ocak aylarında gerçekleşen Dubai Alışveriş Festivali’nde ekstra indirimler yakalayabilirsiniz. Ülke genelinde kredi kartı kullanımı oldukça yaygın. Nakit harcama yapan biriyseniz para birimleri olan Dirhem veya her yerde kullanabileceğiniz Amerikan Dolar’ı bulundurmanızda fayda var. Dirhem almak içinse Türk Lirası yerine, Amerikan Dolar’ı bozdurmanız çok daha kolay olacaktır.

Dubai Mall’un hemen yanında, kesinlikle görmezden gelemeyeceğiniz kadar büyüklükte, hatta dünyanın en yüksek binası unvanını elinde bulunduran Burj Khalifa binası ile gezinize devam edebilirsiniz. Ziyaretçilere açık olan 124’üncü katından, tüm şehri 360 derece görebilirsiniz. Aşırı rağbetten ötürü, limitli kapasite sınırına takılmamak için önceden internet üzerinden rezervasyon yaptırmak önemli. Özellikle gün batımı saatleri yoğun ilgi görmekte. Dilerseniz bir kat aşağısında (123’üncü kat) bulunan restoranda, yine aynı manzarayı elde edebilir, üstelik kalabalıktan da kaçınabilirsiniz.

Dubai’nin simgelerinden birisi olan, dünyanın ilk yedi yıldızlı oteli olan Burj Al Arab Otel’i de görülmesi gereken bir diğer yer. Lüks kavramınızı değiştirecek olan bu otel içerisini ücretli turlar sayesinde gezebilirsiniz.Milyarlarca metreküp kum ile oluşturulan Palm Adası üzerinde konuşlu, her biri birer zenginlik abidesi olan malikâneler ve birbirinden lüks oteller ile adanın en ucundaki Atlantis Otel görebileceğiniz diğer yerler arasında.

Dubai denince akıllara gelen en sıra dışı olaylardan biri de çölde safari. Bunun için birçok şirket mevcut. Tek yapmanız gereken sizin için en uygununu bulup, rezervasyon yaptırmanız. Çok güzel bir sistem oluşturmuşlar. Öğleden sonra belirlenen saatte, sizi kaldığınız yerden veya belirlediğiniz adresten gelip alarak çöle doğru ilerliyorsunuz. Diğer araçların da misafirlerini getirmeleriyle çöl içerisinde 4x4 araçların nasıl o şekilde ilerlediklerine şahit oluyor, çöldeki develere binebiliyor, gün batımını çölde izleyebiliyorsunuz. Akşam ise, oluşturulan kamp alanlarında eğlenceye kaldığınız yerden devam ederek, gün sonunda alındığınız yere bırakılıyorsunuz. Eğer araç tutma ve panik atak gibi rahatsızlıklarınız varsa veya küçük çocukluysanız bu turdan uzak durmanızı tavsiye edebilirim.

Bir diğer ‘en’ler arasında olan marina görülmeden gidilmesi gereken yerlerden. Dünyanın ikinci insan yapımı en büyük marinası olan Dubai Marina, barındırdığı onlarca güzel restoran ve kafelerin yanı sıra, 1.7 km’lik yürüyüş parkuru, Jumeirah Beach Residence ile son derece keyifli bir yer. Marina’da ayrıca tekne turu yapabilirsiniz. (akşam saatlerinde gökdelenlerin ışıklandırmalarının açıldığında yapmanızı tavsiye ediyorum) Dubai merkeze biraz mesafede, Magic Garden diye büyüleyici bir bahçe, bir tema park sizi bekleyen bir diğer güzellik noktası. Birbirinden güzel binlerce çiçeklerin farklı kalıplara sokularak sunulduğu bu güzel bahçeyi görebilir, harika fotoğraflar çekebilirsiniz.

Eğer altına, tekstile, baharata, otantik ve yerel ürünlere meraklıysanız, Dubai’nin en eski yerleşim yeri olan Deria’ya gitmenizi öneririm. Burası, hem fiyat olarak diğer yerlere nazaran çok daha uygun hem de sadece burada bulabileceğiniz, buraya özgü birçok ürünü barındırmakta. Başkent olmasına rağmen, Dubai’nin gölgesinde kalan Abu Dabi’ye geldi sıra. Dubai-Abu Dabi arası araçla 1 saat mesafede. Yollar 6 şeritli ve neredeyse uçak inecek büyüklükte.

Abu Dabi’de mutlaka görülmesi gereken yerlerden ilki, yolumuz üzerindeki ilk durağımız olan, Ferrari World tema parkı. Çok büyük bir alana kurulmuş, her yaşa hitap eden, harika bir eğlence merkezi. Burayı özellikle Ferrari’yi yakından incelemek ve dünyanın en hızlı roller coster’ına binebilmek için tercih edebilirsiniz. Neredeyse tüm Abu Dabi görsellerinde bulunan Sheikh Zayed Cami’si ikinci uğrak noktanız olabilir. Farklı mimarisi ve dekorlarının güzelliği, kendisine hayranlık bırakacak tarzda olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz. Cami içerisine girerken kıyafet kuralı mevcut, ona göre yanınızda kıyafet bulundurmanızda fayda var.

Son olarak, Dubai Marina kadar büyük ve gösterişli olmasa da, keyifli zaman geçirebileceğiniz Abu Dabi Marinaya gidebilir, yürüyüş yapabilir ve yat manzarasına karşı yemek yiyebilirsiniz.  Birçok şeyin “en” inin burada olduğunu, şimdiye kadar bildiğiniz “lüks” kavramının aslında lüks olmadığını öğrenerek Birleşik Arap Emirlikleri’ne veda edebilirsiniz.

İyi seyahatler.

Ayrıca yukarıda bahsetmediğim ancak planlamalarınıza dâhil edebileceğiniz yerleri de aşağıda bulabilirsiniz.

Görülmesi gereken yerler:

Dubai Atlantis Aquaventure Waterpark, Dolphinarium Dubai, Butterfly Garden, Global Village, The Green Planet Dubai, Souk Madinat Jumeirah, Meraas, Al seef

Denize girebileceğiniz plajlar:

JBR Beach, Kite Beach (çocuk dostu), Black Palace Beach, El Mamzar Beach Park, Hidden Beach ve Umm Sqeim Beach

Doyasıya alışveriş yapabileceğiniz alternatif alışveriş yerleri:

The Emirates Mall, Marina Mall, Dubai Outlet Mall, Gold Souk, Ibn Battuta Mall, Spice Souk, Boulevard Dubai

Sanat Galerileri:

Alserkal Art District ve Al Quoz Hotspots

Çocuk dostu olan ve çocuklarınızla doyasıya vakit geçirebileceğiniz yerler:

 IMG Worlds of Adventures, City Walk, Hub Zero, The Green Planet, Bounce Dubai

Tema Parkları:

 Motiongate Dubai, Legoland Dubai, Bollywood Parks, Riverland