Paylaş
Küçük bir şehir burası kabul... İzmir’in amcaoğlu, yer yer çok andırıyor, tamam Atamız orada doğmuş, bu bilgiler hali hazırda hepimizde mevcut. Doğruya doğru, ilk görüşte aşk yaşayacağınız şehirlerden de değil hani, görsel olarak büyük bir albenisi yok, inceden bir beton yığını havası hâkim. Sadece denize çıkan sokaklar bu durumu telafi edebiliyor. Ancak tüm bunların yanında hafta içi ya da hafta sonu fark etmeksizin her daim canlı olan, sıcakkanlı insanların bulunduğu, şahane yemekler yiyebileceğiniz, yakınında birçok noktada denize girebileceğiniz çok tatlı bir şehirden bahsediyoruz. Kışın gitseniz bile fark etmez, müzeyse müze, gece hayatıysa gece hayatı, keyif alacağınız mekânlar arıyorsanız en iyisi mevcut. Üstelik buraya ulaşmak tipik bir İstanbul gününde Avrupa yakasından Anadolu yakasına ulaşma sürenizden çok daha kısa sürüyor. Ortalama bir saat… Hal böyle olunca zaten Selanik’i sevmek bir anda kolaylaşıveriyor.
Selanik’e ulaşım için iki seçeneğiniz var. Uçak ya da araba... Bildiğiniz üzere uçak ile işler çok kolay, çünkü İzmir’den Selanik’e ulaşmak bir saat kadar sürüyor. Ancak arabayla gidecek olursanız onun da birçok artısı olabiliyor. İzmir’den 8-10 saat… Selanik yakınlarındaki yerlere geçerken arabanızın olması size çok kolaylık sağlayabilir.
Selanik’e araba ile gitme kararı aldığınızda İzmir’den itibaren izleyeceğiniz rota şu: İzmir – İpsala Sınır Kapısı. Ardından Yunanistan içinde Alexandroupoli yani Dedeağaç, oradan Xanthi ve oradan Kavala’ya doğru ilerleyip ardından kısa bir süre içinde Selanik’e ulaşabilirsiniz. Tüm bu rota boyunca yolunuzun üzerinde ya da yakınlarında Kavala ve Alexandroupoli gibi noktaların yanı sıra, Thassos, Asprovalta gibi denize girebileceğiniz yerler ve koskocaman bir Halkidiki bölgesi yer alıyor. Buralara uğrayarak hatta belki konaklaya konaklaya ilerleyebilirsiniz, tamamen vaktinize ve tercihinize kalmış.
Selanik’te gezilecek yerler listesi pek çok büyük şehre kıyasla kısa bir liste olabilir. Ancak tabii ki bu şehirde günlerinizi geçiremeyeceğiniz ve bundan çok keyif almayacağınız anlamına gelmiyor. Aslına bakarsanız bu tam da bizim sevdiğimiz gezi tiplerinden! Şehirde çok fazla gününüz olmasa bile hem gezecek görecek yeriniz mevcut, hem de şehrin sokaklarında kaybolacak, restoranlarını, kafelerini deneyecek, insanlarını tanıyacak vaktiniz oluyor.
Şimdi gelin Selanik’te gezilecek görülecek yerlere göz atalım…
Atatürk’ün Evi
Altı yaşından itibaren Selanik’in varlığından haberdar oluşumuzun temel sebebi cümleyi tabii ki siz de hatırlıyorsunuzdur: “Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik’te doğdu”. Evet Atamız Selanik’te doğdu ve günümüzde evi hâlâ ziyaret edilebiliyor.
Apostolou Pavlou Sokağı, 17 numarada bulunan ev üç kattan oluşuyor ve her katını ücretsiz olarak gezebilme şansınız var. Her bir katta Atatürk’ün hayatına ve yaptıklarına dair bilgi edinebileceğiniz açıklamalar ve video çalışmaları bulunuyor. Bunun yanı sıra giriş katında o dönemdeki koşullar baz alınarak eskiden evin içinin aşağı yukarı nasıl göründüğüne dair bir maket de oluşturulmuş. Üst kata çıktığınızda Atatürk’ün bir balmumu heykelini görebilmeniz de mümkün. Hemen karşısında ise doğduğu oda yer alıyor.
White Tower (Beyaz Kule)
Beyaz Kule tam anlamıyla Selanik’in simgesi. Nerede bir Selanik fotoğrafı, nerede Selanik’le ilgili bir broşür, orada Beyaz Kule… Kulenin tarihi 15. yy’a kadar dayanıyor ve Selanik’in meşhur sahil şeridinde tüm heybetiyle yer alıyor. Tam olarak hangi tarihte yapıldığı konusunda uzlaşılamadığı gibi, bazılarına göre kulenin Mimar Sinan tarafından yapıldığı gibi bir düşünce bile var, kim bilir… Bir zamanlar hapishane olarak da kullanılan kule aynı zamanda ‘Kanlı Kule’ adıyla da biliniyormuş, onu da yerlisinden duyduk.
Aristotelous Meydanı
Şehrin tam anlamıyla göbeği olan ve Yunanistan’ın en büyük meydanlarından biri olarak kabul edilen Aristotelous Meydanı, aynı zamanda görsel olarak muhteşem çekici olmayan Selanik’in en güzel yerlerinden biri de sayılabilir. Kendinizi bu meydandan aşağı saldınız mı zaten denize ulaşıyorsunuz ki bence bu Selanik’in en güzel yönü, her yol denize çıkıyor!
Halkidi üç yarımadadan oluşuyor
Kassandra: Burası en soldaki ada ve beach barların/tesislerin yoğunlukta olması sebebiyle Halkidiki’nin en popüler noktası. Sithonia’ya göre daha küçük, daha fazla yapılaşmanın olduğu bir yer. *Sithonia: Ortada kalan adanın adı ise Sithonia. Burası Kassandra’ya göre daha sakin, daha kafa dinlemelik bir yer. Kassandra’daki gibi beach bar ve tesisler yoğunlukta değil. Aksine burada doğa ve deniz ile daha iç içe oluyorsunuz.
Athos: Burası en sağda kalan ve üzerinde manastırların bulunduğu özel ve bayağı acayip bir ada. Neden? Çünkü bu adaya kadınları almıyorlar ve erkekler de yalnızca özel bir izin ile girebiliyor. Yani anlayacağınız üzere burası ziyaret edebileceğiniz bir nokta değil. Öyle ki adada dişi hayvan bulunması bile yasak, bu durumu o kadar ciddiye alıyorlar!
Paylaş