Paylaş
İstanbul'dan uçakla gittiğimiz Nevşehir havalimanından Kapadokya'ya aracımızla hareket ettik. Daha evvel İtalyan guruplarıma İç Anadolu Bölgesini tanıtmak için Ankara'dan tur başlangıcı veriyordum hem Nevşehir hem Kayseri Erkilet Havalimanı yapılınca bizler için büyük kolaylık oldu zamandan tasarruf ettik.
1985 yılında yaratıcı insan dehası, kültürel geleneğe tanıklık, geleneksel insan yerleşimi, doğal olaylar ve güzellikler bakımından dünya miras listesine giren Kapadokya Pers dilinde Güzel Atlar Diyarı anlamına geliyor. Bölgedeki coğrafi şekillerin oluşumu günümüzden 60 milyon yıl öncesine, Hasandağ, Göllüdağ ve Melendiz Dağı'nın lavlarını püskürtmesine kadar uzanıyor. Diğer bir tezdeyse Kapadokya Kutsal ırmağın kolu anlamına gelir. Irmak Avanos kenarında Kızılırmak'tan kaynaklanır. Sivas’tan çıkar, Karadeniz Bafra'ya dökülür. Kutsal ırmağı besleyen kol Kapadoks çayıdır.
Rüzgâr ve su erozyonunun yonttuğu yumuşak volkanik tüflerin üzerinde doğa olayları sanki raks ederek, tamamen doğal, eşsiz ve görkemli alanı, Kapadokya'yı oluşturmuş.
Rüzgârın şekillendirdiği doğa mucizesi olan peri bacaları bana açık hava tiyatrosunda dekor edilmiş şapkalı sütunları çağrıştırdı. Erozyonun kayaları yontup; tepelikleri, değişik boyutlardaki kubbe ve piramitleri oluşturduğu dünyanın en büyük mağara konutlarında gerçek yeraltı şehirleri, oyma kaya kiliseler sıra dışı görünümlü masalsı peyzajıyla bizleri büyüleyici atmosferiyle adeta büyüledi. Kapadokya’yı eşsiz kılan kaya şeklindeki Hristiyan mabetleri üzerindeki oymalar ve haçlar Bizans sanatının önde gelen örnekleri olduğunun bize en büyük kanıtı. Cemaatlerin kayalara oyulmuş hücrelerde yaşaması 4. Yüzyıla dayandırılıyor. Daha sonra Arap akınlarına direnmek için inşa edilen Derinkuyu ve Kaymaklı yeraltı köyleri de sığınma yeri olarak inşa edilmiş. Kaya oluşumlarının içinde 4. yüzyılda sığınak, konut, depo ve ibadethane işlevi gören bir mağara ağı oluşturmuş insanoğlu...
842'den sonra Kapadokya'daki çok sayıda kaya kiliseler parlak renkli figüratif resimlerle süslenmiş. Göreme vadisinde 10. yüzyılda yapılan El Nazar Kilisesi, Tokalı Kilise, 11. yüzyılda yapılan Barbara Kilisesi ve Saklı Kilise geç 12 ve erken 13. Yüzyıllarda yapılan Elmalı Kilise ve Karanlık Kilise de bu kiliseler arasında.
İşte bu muhteşem ortamı kuş bakışı güneşin doğuşuyla selâmlamak üzere balon turuna çıktım. Güneşin kızıla büründüğü noktada bizlerle birlikte diğer balonların da havalanmasıyla gökyüzü şölen alanına dönüştü. Gökyüzü renk cümbüşü güneşin kızıllığı kızıl toprakla bütünleşti, harikalar diyarına gelmiştim! Bir kez daha şükrettim gördüğüm güzelliklere. Hava soğuktu, balon içinde sıkı giyindik şapkalar kaşkollarla donattık bedenimizi, ancak soğuk, hislerimiz ve hayranlığımız karşısında bize yenik düştü...
Yer üstü görsel, yer altı bilimsel olan cennetten bir köşe Kapadokya!
Köklü bir şarapçılık geleneğine sahip olan Kapadokya, yöreye özgü Emir üzümlerinden üretilen beyaz şarapların kalitesiyle ünlenmiş. Bölge ünlü bağlarını volkanik etkinlikler sonucu yörede oluşmuş olan tüflü topraklara borçludur. Kapadokya bölgesini çevreleyen Erciyes Dağı, Hasan Dağı ve Melendiz Dağı gibi üç önemli yanardağın püskürttüğü atıklar sonucu bölge eski dönemlerde tamamen lavlarla kaplanmıştır. Bu lavlar doğal etkiler sonucu zamanla ufalanmış ve tüflü toprak adını verdiğimiz bir toprak türü ortaya çıkmıştır. Tüflü toprağın bağcılık açısından en önemli özelliği, hem iyi üzüm vermesi hem de asma yetiştiricilerinin baş belası olan asma bitinin yaşamasına olanak vermemesi. Kapadokya’daki volkanik kaya yapısının şarap üretimi açısından diğer önemli özelliğiyse, sert olmayan bir kayalık yapı yaratmış olması ve bu kayaların içlerinin kolaylıkla oyularak şarap için uygun mahzenler hazırlanabilmesi. Kaya içine oyulmuş serin mahzenlerde gerçekleştirilen fermantasyon sırasında ısı fazla yükselmez ve şaraba içim sırasında hoş bir aroma sağlayan değerlerin yok olması önlenmiş olur. Kapadokya’daki kaya içi mekânlar serin ve sabit ısılı ortamlarıyla şarap üretimi için gerçekten ideal ortamlar sunuyor.
Kapadokya’da gitmişken:
-Üç Güzelleri görmelisiniz.
-Göreme Açık Hava Müzesi’ne gitmeli orada sütte kavrulmuş kabak çekirdeğinden tatmalı ve almalısınız.
-Turasan Şarap Fabrikasına gidip şarap tadımı yapmalısınız.
-Asmalı Konak dizisinin geçtiği konağı ziyaret etmelisiniz.
-Eğer arabayla gidiyorsanız Tuz Gölü’ne uğramalısınız.
-Kapadokya aynı zamanda Pers dilinde “Atlar Diyarı” olarak anıldığınıdan bahsetmiştim mutlaka ata binmelisiniz.
-Tabii ki bir Kapadokya klasiği olarak muhteşem manzaraya karşı balona binmelisiniz.
-Türkiye’nin tek Relais & Chateaux oteli unvanına sahip Museum Hotel’in alakart restoranı olan Lil’a; Türk mutfağının en güzel örneklerini, Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş özel tatlarını tatmalısınız. Armut tatlısını mutlaka yemelisiniz.
- Yine araçla 13. Yüzyılda yaşamış Osmanlı Devletinin kuruluşuna ve Anadolu'nun Türkleşmesinde büyük rol oynamış olan büyük Türk düşünürü Hacı Bektaş Veli Müzesi'ne gitmeli ve ziyaret etmelisiniz. Binanın yapısında kullanılan birçok sembol tarikatın ana felsefesini yansıtır. Mutlaka felsefesini incelemelisiniz.
Paylaş