Paylaş
Mutlaka görmelisiniz: Antandros Antik Kent
Dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı ve Tanrıça Aphrodite’nin altın elmayı aldığı, Zeus’un Hera ile evlendiği ‘Troya Savaşı’nı yönettiği İda (Kazdağı) eteklerinde yer alıyor. Aynı zamanda Roma’yı kuran mitolojik kahraman Aeneas’ın İtalya’ya gitmek üzere gemiler yaptırıp denize açıldığı yerdir. Antandros’un tarihi milattan önce 1800’lere Tunç Çağı’na dayanmakta.
2000 metrekare büyüklüğünde kendine ait içme suyu, kanalizasyon hattı, hamamı bulunan bir Roma Villası ve nekropolü gerçekten görülmeye değer. Buraya geldiğinizde Antandros Derneği rehberliğinde kazı alanını gezebilir çalışmalar hakkında bilgi alabilirsiniz. 2001 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ile Prof. Dr. Gürcan Polat başkanlığında çalışmalar hâlâ devam ediyor. Altınoluk merkezinde, eski adı Papazlık olan Çam mahallesinde 160 yıllık tarihi geçmişi olan Tarihi Abdullah Efendi Konağına da listenize ekleyebilirsiniz.
Çocuklarla Arkeopark
Kazı ekibinden Doç Dr. Yasemin Polat’ın hazırladığı ‘Çocuklarla Arkeopark’ projesi kapsamında Edremit genelinde 7-15 yaş arası çocuklara dernek merkezinde Antandros kazıları, arkeoloji, Kazdağı (ida) mitosları konusunda görsel sunumlar yapılarak bilgi veriliyor. Daha sonra bahçeye gömülen buluntu benzerleri ile kazı çalışmaları yapılıyor.
Behramkale’de keşfedilmeyi bekleyen güzel: Assos Antik Kent
Behramkale Köyü, Osmanlı döneminde kurulmuş eski bir köy. Antik şehir, yüzünü denize dönmüşken, köy ters tarafa doğru kurulmuş. Assos Antik Kent girişi ise en tepede yer alıyor. Kapıdan girince ilk Athena Tapınağı'na ulaşıyorsunuz. Assos Antik Kent MÖ 6. yy’da sönmüş bir volkanik tepe üzerine, denizden 236 metre yüksekliğe kurulmuş. Assos'ta arkeolojik ilk kazı ise 1881-1883 yıllarında Amerikalı bir arkeoloji grubu tarafından yapılmış.
Akropolde 14. yüzyıla ait bir cami, halen kullanılan bir de köprü var. Antik şehirde Agorayı, nekrapolü ve amfi tiyatroyu mutlaka gezmelisiniz. Ayrıca burada dükkan ve büfe tarzı yerlerden Assos’a ait hediyelik eşya ve Behramkale köyünde ise köylülerin el işleri, reçeller, zeytinyağlar ve minik ahşap oymalar satın alabilirsiniz.
Hikayesi çok etkileyici: Apollon Smintheus Tapınağı
Assos Behramkale'ye 26 km uzaklıktaki Apollon Smintheus Tapınağı, Gülpınar beldesinin içinde yer alıyor. Tapınakta ilk kazılar 1866 yılında başlamış, daha sonra üzerine bir zeytinyağı fabrikası inşa edilmiş. 1982 yılında fabrika kamulaştırılınca tekrar ortaya çıkmış ve yanındaki bir diğer fabrika da restore edilerek küçük bir müze haline getirilmiş. 1980 yılından beri kazı çalışmalarını Prof. Dr. Coşkun Özgünel ekibi ile birlikte yürütmekte. Apollon Smintheus Tapınağı, MÖ 150 yıllarında Ion stilinde yapılmış olup çiftçileri farelerden koruyan bir tapınak olarak Troas bölgesinde ortaya çıkmış. Bunu MÖ 2000'de Girit'den Anadolu'ya göç edenlerin getirdiğini antik kaynaklardan öğreniyoruz.
Tapınaktan çıktıktan sonra Babakale’ye yani antik adı Lekton’a doğru yol almalısınız. Babakale tüm Asya’nın Yani 44 milyon kilometrekare alanı ile dünyanın en büyük kıtasının bittiği yer. Bektaşi Sultan Baba buraya defnedildiği için denizciler bölgeye ‘Baba Burnu’ ismini takmış. Babakale Kale’si korsan yağmalarına karşı 1700’lü yıllarda yapılmış ve tüm kürek mahkumları burada çalıştırılmış ve kale inşası bitince de bu mahkumlar azad edilmiş. Özgürlüğüne kavuşan korsanlar başka bir yere gitmeyip buraya yerleşmişler. Bu kale Osmanlı’nın son inşa ettiği kale olarak da bazı kaynaklarda belirtiliyor.
Kalenin aşağısı deniz, burası bir balıkçı köyü olduğu için sakın balık yemeden ve ‘Güzelleştirme Dernegi’nden el yapımı yiyeceklerin tadına bakmadan ayrılmayın derim.
Paylaş